Kuşkusuz, zekanın en önemli bileşenlerinden biri, deneyimlerden elde edilen sonuçları kodlama, bunları depolama ve gerektiğinde geri getirerek hatırlayabilme yetisidir. Genel olarak “hafıza” olarak isimlendirdiğimiz bu süreç, doğduğumuzdan öldüğümüz ana kadar çeşitli seviyelerde ve biçimlerde çalışmaya devam ederek, bizi “insan” yapan özelliklerimizi mümkün kılar. Şöyle düşünün: Eğer hafıza yeteneğimiz olmasaydı, dil öğrenmemiz, insanlarla ilişkiler kurmamız ve kişisel kimliğimizi geliştirmemiz mümkün olmazdı. Her canlıda (ve hatta her hayvanda) hafıza bulunmasa da üst düzey bilişsel fonksiyonlardan söz edebilmemiz için bir hafızaya sahip olmak şarttır. İlginç bir şekilde, hafıza oluşumu ve geri çağırılmasına yönelik olarak çok fazla detayı çözebilmeyi başarmış olsak da anıların beynimizde tam olarak nasıl depolandığı veya nasıl silindiği, yani sürecin biyokimyasal süreçleri konusunda çok sayıda bilinmezlik bulunmaktadır (elbette, bu alanda da bol miktarda yol kat edilmiş olsa da). Örneğin duyusal hafıza, kısa dönem hafıza, uzun dönem hafıza, açık bellek, örtülü bellek gibi çok farklı sayıda ve biçimde hafıza türünü keşfetmeyi, bunların üst düzey çalışma mekanizmalarını çözmeyi, bu hafıza türlerini etkileyen hastalıkları belirlemeyi, bu hastalıkların bir kısmına tedavi yöntemleri geliştirmeyi başardık. Ancak spesifik bir anının, örneğin anne-babanızla dondurma yemeye gittiğiniz o güzel günün veya büyükbabanızı kaybettiğiniz o acı günün anısının beyinde tam olarak ne şekilde depolandığını ve bu deponun nasıl olup da bilişsel bir gerçekliğe dönüşecek biçimde geri çağrıldığını henüz bilmiyoruz.
22.10.2021 04:30
Anıları silip geri getirebilir miyiz?
Cambridge Üniversitesi’nden araştırmacılar, bir nöron üzerindeki shank proteini bozulmuşsa, o nöronla ilişkili anıların değiştirilebilir; sağlamsa değiştirilemez olduğunu fark etti. Bu, anı araştırmalarının yönünü etkileyecek, çok önemli bir keşif
İnsan nasıl kumar bağımlısı olur?
15 Kasım 2024
İnsan beynini bu kadar özel kılan ne?
08 Kasım 2024
Kuantumun gücü şifrelere yeter mi?
01 Kasım 2024
Bilincimizin ardında kuantum mu var?
25 Ekim 2024
Belki de bir devrimin ortasındayız
Tüm Yazıları
18 Ekim 2024