Milyarlarca yıl önce uzaydaki bir gaz bulutu yerçekiminin etkisiyle hacimce küçülmeye, bu sırada da fizik yasaları gereği çılgınca dönmeye başladı. Buluttaki parçacıklar birbirleriyle çarpışarak daha büyük parçalar meydana getirdi, bunlar birbirlerini daha büyük güçle çektiler, sonuçta kütlenin çoğu bu girdabın ortasında Güneş’i oluşturdu; kalanlarsa milyonlarca yıla yayılan şiddetli çarpışmalarla giderek daha az sayıda, daha büyük cisimlere evrilerek onun yörüngesinde dönüşlerini sürdürdüler. Dünyamız bu süreçle, müthiş hızlarda uçan kimi ufak gezegenlerin devasa trafik kazalarında kafa kafaya bindirmeleriyle oluştu. Bu olaylarda büyük miktarda ısı üretildi. Bir de radyoaktif maddelerin bozunurken yaydıkları ısı var tabii. Dünya’nın merkezi bu nedenlerle hâlâ çok sıcak. Oluşmasından bu yana milyarlarca yıl geçti ama taştan bir kabukla kaplı kocaman gezegenimizin içinin iyi bir soğutma sistemi yok. Merkezde sıcaklığın neredeyse 6000 derece olduğu hesaplanıyor. Bu Güneş’in yüzeyindeki kadar yüksek bir seviye. Bu sıcaklık boş durmuyor. Dünya’nın içinde bir motor varmış gibi düşünün. Gezegenin yüzeyi “plaka” adı verilen (kıta boyutlarında) parçalardan oluşuyor. Bu devasa kaya kütleleri, merkezden yüzeye akan ısının verdiği enerjiyle altlarındaki katmanın üstünde yüzer gibi hareket ediyor. Bu hareket yılda 3-5 santimetre gibi gayet düşük bir hızda oluyor ama tarihsel ölçekte bakıldığında Dünya haritası sabit değil, değişiyor.
02.04.2021 06:00
Devlet aklı bilime karşı olursa...
Uyarılara rağmen fayın üstüne sanayi tesisi yaparsanız ne olur? Cevap için deprem tarihimize bakmak yeterli
Google’ın kuantum bilgisayarı neyi başardı?
20 Aralık 2024
Sosyal medya rehberi
13 Aralık 2024
Tuhaf bir zekâ
06 Aralık 2024
Kuantum mutluluğu
29 Kasım 2024
Bayat bir fikir
Tüm Yazıları
22 Kasım 2024