İnsanların çoğu genç yaşta bilim öğrenmekten umudu kesiyor, “istifa ediyor”. Bu bazen başarısız bir öğretmen yüzünden oluyor, bazen eğitim sisteminin insanları “sözelci”-“sayısalcı” diye sınıflandırma tuhaflığından, bazen de “kızların kafası almaz bunları” vs. cinsiyetçi saçmalıklardan kaynaklanıyor. Sebebi ne olursa olsun, bu bir felâket. Bu kişiler bir kez bilimin ve matematiğin gerçeklerini görüp öğrenmenin verdiği ve insanı göklere uçuran zevkten mahrum kalıyor, böyle bir şeyin varlığından haberleri bile olmadan yaşayıp ölüyorlar. Öklid’in asal sayıların sayısının sonsuz olduğunu gösterdiği ispatı veya Euler denklemi gibi göreni hayran bırakan, doğanın temelinde gizli bir düzenin kapısını araladığı hissiyle adamakıllı ruhani bir deneyim yaşatabilecek çok az etken vardır. Evrimin mekanizmasını keşfeden Darwin’in binlerce yıllık “Bu çok karmaşık canlı sistemleri kim tasarladı?” bulmacasını çözüşünü anlamak en heyecanlı polisiye romanın sonundaki sürprizin vereceğinden daha büyük bir tatmine kavuşturur insanı. Satürn gezegenini çevreleyen halkaların oraya nasıl yerleştiğini anlamanın zevki, o harika görüntünün yaşattığı göz zevkiyle yarışır. O halkaları keşfetmek için robotlar yapıp gönderebilmiş olmamız milliyetçilik ötesi bir gurur yaşatır, “Biz insanlar bunu başardık” dedirtir, tam da ihtiyacımız olduğu gibi.
23.04.2021 06:00
Gerçeğin düşmanları
Cehalet de çağa ayak uyduruyor. Yeni salgın, bilimin kurduğu iletişim ağından yararlanarak yayılıyor
Bir insanlık öncüsü
15 Kasım 2024
Kopan zincir
08 Kasım 2024
İki işlem
01 Kasım 2024
Sistem alarm veriyor
25 Ekim 2024
Nobel'de yapay zeka çağı
Tüm Yazıları
18 Ekim 2024