İnsanların ceplerinden çıkardıkları küçük bir aletle binlerce kilometre ötedeki arkadaşlarıyla konuşabilmesi çağımızın normali. Bense bu acayip şeyi ilk gördüğüm anı çok iyi hatırlıyorum. Ankara’daydım. Çocuktum. Gözlerimi birkaç yıl önce salonumuzun baş köşesine kurulup dünyamı büyüten (siyah-beyaz görüntü verdiği için şimdiki gençlerin bozuk sanıp tamire gönderecekleri) “televizyon” adlı makinenin ekranına dikmiştim. Büyük sanatçılar Oytun Şanal, Erol Amaç ve Ferdi Merter sayesinde mükemmel TRT Türkçesi konuşan üç kahramanın Kaptan Kirk, bilim subayı Mr. Spock ve Dr. McCoy’un yıldız gemisi Atılgan’la (Aziz Üstel Enterprise’ı İngilizceden böyle tercüme etmişti) her hafta yeni bir gezegeni ziyaret edip sorunları kaba kuvvetle değil, akılla çözdüğü Uzay Yolu destanını izliyordum. Kirk cebinden iletişim cihazını çıkardı, tek hareketle kapağını açtı ve “Nakil odası! Bize kilitlenin; üç kişi yukarı ışınlanacak” dedi.
13.05.2022 04:30
Görülmemiş yeni dünyalar
Google’ın kuantum bilgisayarı neyi başardı?
20 Aralık 2024
Sosyal medya rehberi
13 Aralık 2024
Tuhaf bir zekâ
06 Aralık 2024
Kuantum mutluluğu
29 Kasım 2024
Bayat bir fikir
Tüm Yazıları
22 Kasım 2024