Son yarım asırda bilim insanı olmaya karar veren birçok kişi gibi ben de bu yola “Uzay Yolu” (Star Trek) dizisi yüzünden düştüm. İnsanların servet tutkusu, ırkçılık, bölgecilik gibi aptallıkları terk edip hem başka insanlarla, hem de uzayda karşılaştıkları diğer canlılarla aralarındaki sorunları akıllarını kullanarak barışçı şekilde çözmesini ve galaksimize yayılmasını anlatan ve hâlâ yeni bölümleri çekilen bu etkileyici destan, gençlere iki şey aşılıyordu: Geleceğe yönelik iyimserlik ve bilim sevgisi. Üniversitede hoca olduğumda yaşıtım olan birçok meslektaşımın da kendilerini Uzay Yolu’nun unutulmaz bilim subayı Mr. Spak’la özdeşleştirdiklerini öğrenince hiç şaşırmadım. Uzay Yolu’nun bana bir katkısı da uzayın gerçek keşfine duyduğum ilgiyi ateşlemesi oldu. Hem astronomiye, hem de “astronotik” adı verilen o heyecanlı mühendislik alanına, yani bizzat uzaya araçlar ve hatta insanlar gönderme uğraşına merak sardım. Bizim evde canlı yayında futbol maçlarından çok roket fırlatmaları ve (Elon Musk’ın SpaceX şirketinin bu işi becermesinden beri) yumuşak inişleri ile Uluslararası Uzay İstasyonu’ndaki astronotların uzay yürüyüşleri izlenir. Uzay çalışmaları sıcak savaş sırasında başladı, soğuk savaşta da devam etti. İkinci Dünya Savaşı’nda binlerce kilometre ötedeki insanları bombalayabilecek roketler geliştiren Alman mühendisler ünlü V-2’lerini İngiltere’ye nişanlamadan önce dümdüz yukarı fırlatmayı denediler. 3 Ekim 1942’de ilk “başarılı” V-2, 84.5 km irtifaya çıkarak o ana dek bir top mermisine ait olan 42 kilometrelik rekoru kırdı. 20 Haziran 1944’te fırlatılan roket 174.6 km’ye ulaşarak uzayın sınırı kabul edilen 100 km’yi geride bıraktı. Uzaya ilk çıkan, Nazi teknolojisiydi.
19.02.2021 06:00
İnsanlığın uzay yolu
Güneş Sistemi’nde Dünya gibi rahat yaşayabileceğimiz bir köşe daha yok. 80 yıla yaklaşan uzay serüvenimizin bizlere öğrettiği belki de en önemli şey, Dünyamızın biricikliği...
A+ Yazı Boyutunu Büyüt A- Yazı Boyutunu Küçült
* Bu haber/yazı ve resimlerin eser sahipliğinden doğan tüm hakları Haftalık Yayıncılık Anonim Şirketi’ne ait olup işbu yazı/haber ve resimlerin, kaynak gösterilmeksizin kısmen/tamamen izin alınmaksızın yeniden yayımlanması yasaktır. Haftalık Yayıncılık Anonim Şirketi’nin, 5187 sayılı Basın Kanunu’nun 24. maddesinden doğan her türlü hakkı saklıdır.
Yapay zekada bu hafta
13 Haziran 2025
Yararlı dersler
06 Haziran 2025
Doğal ve yapay beyinler
30 Mayıs 2025
Değişim arifesinde
23 Mayıs 2025
Yapay zekâya üç itiraz
Tüm Yazıları 16 Mayıs 2025