19 Nisan 2024, Cuma
11.06.2021 04:30

Marksist bitkiler

Canlı türlerinin “sabit” olmadıklarını, zaman içinde evrildiklerini anlayan bilim insanları, bu değişimin nasıl gerçekleşmiş olabileceğine dair kafa yormaya başladılar. Fransız biyolog Lamarck, bireylerin yaşamları sırasında edindikleri özelliklerin yavrularına geçebileceğini, mesela halter çalışarak kaslarını güçlendiren bir kişinin torunlarının da kaslı olacağını, zürafaların boyunlarının da yüksek dallardaki meyvelere ulaşmak için kendilerini zorlayan kısa boyunlu dedelerinin çabaları sayesinde uzun olduğu fikrini ortaya attı. Bu ilginç fikir gerçeklik sınavını geçemedi: Laboratuvar farelerinin kuyruklarını kaç nesil boyunca keserseniz kesin, yavruları kuyruklu doğar; plajda ne kadar güneşlenirseniz güneşlenin, bu torunlarınızın teninin daha bronz olmasını sağlamaz. Türlerin gerçekte nasıl değiştiği hakkındaki bilgimizi Charles Darwin ile Gregor Mendel’e borçluyuz: Canlıların nasıl “inşa” edileceği bilgisi, molekülden harflerle yazılan gen “metin”lerinde kodludur. Aynı türün bireylerinin genleri tıpatıp aynı değildir. Genleri hayatta kalmak için daha uygun bedenler (mesela daha uzun boyunlu zürafalar) kurdurabilen bireylerin çocukları yaşam yarışında daha avantajlıdırlar; böylece diğer genlerin soyu tükenir, bir süre sonra ortada sadece uzun boyunlular kalır.