6 Haziran Pazar günü bir milyonu aşkın çocuk, LGS (Liselere Geçiş Sistemi) sınavında ter döktü. Her okulun bir olmadığı ülkemizde kimin hangi liseye gireceğini belirlemek için yapılan bir sıralama sınavı bu: Genç yurttaşlarımızın birçoğunun Türkiye’nin “sistemi”nin ilk sillesini yedikleri aşama. Her birkaç senede bir bu seçme sınavının ayrıntıları değişir, adı için alfabe çorbasından yeni bir kısaltma seçilir. Mesela bundan bir önceki sistemdeki sınavın adı TEOG (Temel Eğitimden Ortaöğretime Geçiş) idi. O sistemde okul notuna da bakıldığından bazı veliler yıllar önceden çocuklarını not ortalamasının daha yüksek olacağına inandıkları okullara nakletmiş, parası ve enerjisi olanlar çocuklarına ek ders aldırmışlardı. Ek ders aldırmak dediysek, o da kolay iş değildi. Geçmiş yıllarda dersane sektöründe öne çıkmış bir tarikatın meğerse suç örgütü olduğu, aklı başında aydınların uyarılarından, devlete sızmış cemaat üyelerinin yüzlerce masum insanı sahte delillerle hapse attırmasından filan yıllar boyu “anlaşılamamış” ise de, tarikat aynı numaraları eski ortaklarına karşı kullanınca ampul yanmış, dersaneler pat diye kapatılmıştı. Bu yaştaki çocuklar için dersane açmak artık yasaktı. Fakat yarışta diğerlerinin önüne geçmek söz konusu olduğundan böyle bir ek avantaja “talep” devam ediyordu, “arz” da bir şekilde (adı “dersane” olmayan yarı-yasal kuruluşlar doğurarak) kendine bir yol açıyordu. Evet; devlet asli görevi olan eğitimi sunsun diye zaten bir yığın vergi veren insanlar devlet okullarının çoğunun durumunu gördükleri için gücü yetenler bir yığın para daha verip çocuklarını özel okullara yazdırıyor, sonra üçüncü bir yığın da sınavda öne çıkma “eğitimi” veren merdivenaltı müesseselere gidiyordu.
09.07.2021 04:30
Rastgele konan sinekler
LGS’ye katılanların matematikte doğru cevap ortalamasının 4.2 olması, yazboz tahtasına dönen eğitim sisteminin bir meyvesidir
Bayat bir fikir
22 Kasım 2024
Bir insanlık öncüsü
15 Kasım 2024
Kopan zincir
08 Kasım 2024
İki işlem
01 Kasım 2024
Sistem alarm veriyor
Tüm Yazıları
25 Ekim 2024