YÖK: Hızlı ve yavaş

Ülkemizin bilim gündemi, beni “bu hafta ne yazsam?” derdine hiç düşürmeyecek kadar dolu. Bu sevinilecek bir durum mu, okuyunca siz karar veriniz. Haftanın haberi, Boğaziçi Üniversitesi’nde kalan son üç seçilmiş dekanın da YÖK tarafından “görevleri ile ilgili işledikleri disiplin suçları nedeniyle açılan soruşturmalar sonucu” görevden alınmalarına ilişkin olandı kuşkusuz. Ben bu yazıyı yazarken henüz daha detaylı bir açıklama yok, Boğaziçi’nde konuştuğum kimse de 30 yıldır tanıdığımız, görevlerini senelerdir kanun, kural, adalet, vicdan ve akademik ilkeler çerçevesinde yapmış, hukuksuzluğa karşı durmuş, dünyanın her yerinde her akademik ortama başı dik girip ayakta alkışlanacak değerli bilim insanları olan dekan arkadaşlarımızın kimselere sezdirmeden ne zaman hangi “suç”u nasıl işlediğine akıl sır erdirebilmiş değil. “Ortada böyle büyük bir suç olsa herhalde bu kişilerin yönettiği fakültelerde çalışan yüzlerce hocadan birkaçının bundan haberi olurdu” diyorsunuz, değil mi? O fakültelerde çalışan o yüzlerce hoca da öyle diyor.