Ayşe Övür’ün Zamanın Kapıları: İstanbul’un Öteki Yüzü adlı kitabından uyarlanan, senaryosu Ozan ve Sinan Yurdakul’a ait olan, yönetmenliğini Yunus Ozan Korkut’un üstlendiği Zamanın Kapıları, ilk sezonuyla büyük ses getirmişti. 10 bölümden oluşan dizinin ilk sezonunda, Birkan Sokullu’nun canlandırdığı yetenekli yazılımcı Sinan ile Esra Bilgiç’in hayat verdiği, önemli iş insanlarından birinin kızı Nevra’nın yolları kesişmişti. Asosyal bir yaşam süren Sinan, Nevra ile tanışmasıyla birlikte sırlarla dolu geçmişinin kapılarını aralamış, bu karşılaşma Nevra’nın da kendi gerçekliğiyle yüzleştiği gerilim dolu bir yolculuğa dönüşmüş, ikili tutkulu bir aşkın yanı sıra pek çok felaket ve ölümle dolu bir maceraya atılmıştı.
Bu sezon Nevra artık evlatlık olduğunu biliyor ve gerçek ailesinin izini sürüyor. Sivas’ta anneannesi Esma’yı (Meral Çetinkaya) buluyor. Sinan ve Nevra’nın ilişkileri ise Ahmet (Mehmet Kurtuluş) gibi geçmişten gelen tehditlerle sınanıyor. Nevra’nın şirketi ayağa kaldırma çabası ve destekçisi sandığı Mert’in (Şükrü Özyıldız), Sinan’ın ise masum tavırlarıyla güvendiği Sena (Elif Aksu) gerçek yüzlerini görmesi de bu ihanet, yüzleşme ve heyecan dolu serüvenin bir parçası.
Dizinin başrol oyuncuları Esra Bilgiç ve Birkan Sokullu yeni sezon öncesi O2’nin sorularını yanıtladılar.
Yeni sezon tüyoları
Esra Bilgiç: Birinci sezondan hatırlarsınız; Nevra için hala birçok soru cevaplanmadı.
Her şeye rağmen Sinan’a inanmayı seçti. Bence doğru olanı yaptı. Bu sezon Nevra’yı tamamen işine, şirketin işleyişine konsantre olmuş şekilde göreceksiniz. Hayatını düzene sokmaya çalışacak.Geçmişini ararken bazı acı gerçeklerle yüzleşecek. Öğrendiklerine rağmen devam etmeye çalışacak. Nevra artık kendisine, zekasına, hislerine güveniyor ve daha sağlam adımlar atıyor.

Birkan Sokullu: İlk sezonda Sinan ve Nevra’yı ciddi bir komplonun ortasında köşeye sıkışmış vaziyette bırakmıştık. Bu durumun onların ilişkisine yansımasını görüyoruz. Onlara bu oyunu kimin ve neden oynadığını göreceğiz. Sinan’ın geçmişinden gelen, onun hayatını kabusa çevirmiş önemli karakterler ortaya çıkıyor. Sinan’ın bu karakterlerle yüzleşmesi oldukça sarsıcı olacak. Sinan bu yaşadıkları durumun kendisi yüzünden başlarına geldiğini düşünerek Nevra’yı korumak adına farklı bir yola giriyor. Ne kadar kaçmak istese de geçmişin onun peşini bırakmadığını ve hayatını şekillendirmeye devam ettiğini göreceğiz. Sinan’ı bu sezon kaygılı, sıkıntılı, karmaşık bir ruh hali içinde ama oldukça cesur davrandığını göreceğiz.

Uluslararası yayının önemi
Dizinin hem Türkiye’de hem de Ortadoğu ve Kuzey Afrika (MENA) ülkelerinde eş zamanlı yayınlanması projenin kapsamını genişletiyor. Bu durum, oyuncular olarak size yeni sorumluluklar ya da farklı bir bakış açısı getiriyor mu?
E.B: Parçası olmaktan memnuniyet duyduğumuz projemizin yurtdışında karşılık bulması elbette mutluluk verici. Elimizden gelenin en iyisini yapmaya gayret gösteriyoruz.
B.S: İzleyenin beğenisine, ilgisine dayalı bir iş yapıyoruz. Yaptığım işlerin geniş kitlelere farklı kültürlere ulaşması bir oyuncu olarak ayrı bir motivasyon kaynağı haline geliyor. İkinci sezona, ilk sezonun yurt dışında ve içinde oldukça fazla ilgi gördüğünü bilerek başlamak bizi hep daha iyisini üretmeye teşvik etti.
Zamanın Kapıları dizisi, teknoloji, suç, aile sırları ve kişisel yüzleşmeler gibi birçok temayı işliyor. Tüm bu katmanların ötesinde, sizce dizi izleyicide ne gibi duygular veya düşünceler uyandırmayı hedefliyor? Sizi bu hikâyede en çok etkileyen ana duygu veya fikir ne oldu?
E.B: İkinci sezona Nevra, ailesini arayarak başlıyor. Nevra için ailesini bulmak kendisini bulmak gibi. Bu eksiklik tamamlandığında Nevra, Nevra olacak. Dizideki tüm karakterlerin ailesiyle ilişkisi, ailelerin de karakterler üzerindeki etkisi işleniyor. Bu sebeple ilk cevabım: “aile olmak.”
İkinci yanıtım ise sevginin emekle güçlü bir ilişkisi olduğunu karakterler vasıtasıyla seyirciye sürekli hatırlatıyor olmamız. Sevgi emektir.
B.S : Zamanın Kapıları oldukça sürükleyici merak uyandırıcı bir hikaye. İnsanın geçmişinin yetişkinliğinde verdiği kararları, olmak istediği kişiyi nasıl etkilediğini anlatan bir tarafı da var. Karakterlerin kendi özüyle yüzleşmeleri olmak istedikleri insan olma yönünde verdikleri savaşı saygı değer ve ilgi çekici buluyorum. Bu yolda onları takip etmek kendi mücadelelerinde başarılı olduklarını, huzura ve mutluluğa ulaşma mücadelelerini, kararlılığını görmek benim en ilham verici bulduğum kısım.