İçinde bulunduğumuz “Büyük Veri” (Big Data) çağında moda endüstrisini ve tüketici olarak bizleri neler bekliyor? Artırılmış gerçeklik (AR) moda endüstrisini tamamen yönetebilir mi?
Online alışveriş artık bugüne kadar çekimser olanların bile pandemiyle birlikte günlük rutini oldu. Elimize telefonumuzu aldığımız an onlarca ‘öneri’ ile yaşıyoruz artık. Arkadaşımızla konuştuğumuz, WhatsApp’tan yazıştığımız her şeyin karşımıza reklam olarak çıkmasına alıştık da, hamile olduğunu kendisi bile henüz bilmeyen bir kadına bebek ürünleri reklamlarının çıkmasına kadar geldi olay. Geçtiğimiz yıl online alışverişte -ülkelere ve ürün çeşitlerine göre farklılıklar gösterse de- ciddi bir artış ve büyüme raporlandı. Markalar da bu kızışan yarışta büyük yatırımlar yaparak elde ettikleri verilerle müşterilerine en verimli şekilde ulaşmaya ve servis vermeye çalışıyorlar. Günden güne gelişen algoritmalar ve yapay zeka teknolojisi yavaş yavaş tasarım sürecinde de ‘insan’ faktörünün zahmetini sorgulatıyor markalara. Peki hem markalar hem de tüketici açısından bu sistemler daha da ‘akıllı’ hale geldiğinde özgün markalar ve stiller var olabilecek mi?
