
Bir otobüsle Kuzey Amerika turu: Expedition Happiness
Felix Starck genç yaşta yaşadığı bölgenin klasik normlarına uyum sağlayamayacağını anlayıp önce okulunu, sonra da Mercedes’teki işini terk ediyor, her şeyini satıp savıyor ve bisikletle 22 ülke dolaşıyor (Dönüşte de Pedal the World diye bir belgesel yapıyor.) Bu devrialem sırasında tanıştığı ve sevgili oldukları Selima Taibi ya da albümlerinde kullandığı adıyla Mogli de bir müzisyen ve onun da kariyer hırsı yok, seyahat etmekten, duygularını müziğe dönüştürmekten hoşlanıyor. Bu ikili köpekleri Rudi’yi yanlarına alarak yerleşik hayatlarını terk etmeye, Berlin’i bırakıp kendilerini yola vurmaya karar veriyor. ABD’ye gidip, o filmlerde gördüğümüz kocaman sarı okul otobüslerinden birini alıyorlar, 90 gün boyunca emek emek hurda otobüsü lüks bir yaşam alanına çeviriyorlar. Sonra da Kanada, Alaska, ABD’nin Batı kıyısı, Meksika… dolaşmaya başlıyorlar. Drone’ları da var! Nefis, nefis görüntüler, Selima’nın müzikleri eşliğinde ruh temizliyor. Tabii her zaman her şey şahane değil, bir dolu aksilikle de karşılaşıyorlar ama belgeselin pozitiflik derecesi hiç düşmüyor. Hepimiz gıpta etsek de, birçoğumuzun asla cesaret edemeyeceği bir şeye kalkışan bu iki adet son derece kibar ve iyi genç insanın mutluluk veren belgeselini izleyiniz, mutlu olacaksınız. (Netflix)
25 yıl önce aynı rota ve bir başka otobüs: Into the Wild
Expedition Happiness’tan yaklaşık 25 yıl önce otostopla aynı güzergahı izleyen bir genç adamın gerçek hikayesini anlatan ve satış rekorları kıran kitap Into the Wild’ın Sean Penn’in yazıp yönettiği film uyarlaması bir pozitif duygular şelalesi değil ama sarsıcılığı tartışılmaz. Filme konu olan ve Alaska’nın bir milli parkında, çok zor ulaşılan bir bölgede yaklaşık 60 yıl boyunca ziyaretçi akınına uğrayan otobüse ulaşma çabası birkaç turistin bu yolda hayatını kaybetmesine de neden olmuştu. Yolda kaybolup kurtarılanlar da cabası. Sonunda geçen yıl otobüs bulunduğu yerden kaldırıldı. (Netflix)