Türk kahvesinin tanıtımı için uzun zamandır adımlar atılıyor. Dünyanın en önde gelen otellerinin restoranları ve kafelerinde artık Türk kahvesi de menülere giriyor. Türk kahvesi pişiren kahve makinelerinin de yalnızca Türkiye’de değil dünyada da yayılmasıyla Türk kahvesi tutkunlarının sayısı da artıyor. Türk kahvesinin tanıtımında atılan en önemli adımlardan biri Birlemiş Milletler’in 5 Aralık gününü Dünya Türk Kahvesi Günü olarak ilan etmesi olmuştu. Bu yıl da 5 Aralık’ta Amerika’da Türk kahvesini tanıtmak için farklı etkinlikler gerçekleştirilecek. Türk kahvesi diplomasisi vakfı Turkish Coffee Lady Foundation’ı kuran Türk girişimci Gizem Şalcıgil White ve mikro sanat ustası Hasan Kale, Türk kahvesinin hikayesini 5 Aralık’ta yepyeni bir belgesel ile dünyaya anlatacak.
Hedef dünyaya tanıtmak
8 şehir, 8 pişirme kültürü diye yazınca merak etmiş olmalısınız. İnsanın ilk anda aklına gelmese de Anadolu toprakları Türk kahvesi kültürünü farklı pişirme ve sunumlarla yaşatıyor. Mardin’de dibek, Şanlıurfa’da mırra, Gaziantep’te menengiç, Karabük’te safranlı, Nevşehir’de közde, Ankara’da kumda, İzmir’de damla sakızlı ve İstanbul’da geleneksel Türk kahvesi üzerine yapıldı çekimler. Vakıf Başkanı Gizem Şalcıgil White, “Kahve ve kahvehane kültürü İstanbul’dan 16. yüzyılda dünyaya yayılmış ve 100 milyar dolar değerindeki kahve sektörünün oluşmasına önayak olmuş. Vakfımız, kahve kültürünün dünyaya topraklarımızdan yayılma hikayesini Türkiye tanıtımları kapsamında bir strateji olarak benimsiyor. UNESCO’nun Dünya’nın Somut Olmayan Kültürel Mirasları listesinde yer alan Türk kahvesinin eşsiz hikayesini bu yapım eşliğinde New York, Washington DC, Boston, Chicago, Los Angeles, Las Vegas ve San Francisco gibi başlıca şehirlerinde yapılacak kültürel etkinlikler ve mikro sanat dehası Hasan Kale’nin canlı gösterileri kapsamında aktaracağız. Kahve kültürünün İstanbul’dan Avrupa’ya, sonra dünyaya nasıl yayıldığını günde 400 milyon adet kahve tüketen Amerikalı kahve severlere anlatmaya hazırlanıyoruz” diyor. Bu güzel projeyi Washington Büyükelçiliği ve New York Başkonsolosluğu, Arzum OKKA, Kütahya Porselen ve Yurtdışı Türkler ve Akraba Toplulukları Başkanlığı da destekliyor. Türk kahvesiyle ilgili etkinlikler önümüzdeki hafta 1 Aralık’ta Washington Büyükelçiliği’nde belgeselin tanıtımıyla başlayacak. 5 Aralık’ta Times Meydanı’ndaki dev bilboardlarda belgeselin reklamları ve lansmanı yapılacak. 7 Aralık’ta yeni New York Türkevi’nde ikinci bir lansman ve belgesel gösterimi olacak. Ayrıca Aralık’ta Old Town Alexandria’da yeni bir Türk Kahvesi ve Kültür Evi açılacak. Bu tanıtımları da bizler yabancı dostlarımıza Türk kahvesi ikram ederek, yurt dışına çıktığımızda da otellerde, restoranlarda, cafelerde Türk kahvesi talep ederek desteklemeliyiz.Arpa’nın “malt” yolculuğundan yeni bir marka yarattılar
Anadolu Efes alanında dünyanın üretim hacmi bakımından en büyük 10 şirketinden biri. 70’ten fazla ülkede tüketicilerle buluşan markaları var. Şirket bir süredir “kurum içi girişimciliği” de destekliyor. Türkiye’degirişimcilik ekosisteminin gelişmesi için girişimlere, kuluçka merkezlerine yıllardır çeşitli destekler veriyor. 2020’de tam da pandemi döneminde Anadolu Efes Girişim Atölyesi’ni kurdular ve ilk başvuruları aldılar.
Dünya meselelerini dijital sanatla anlatıyorlar
Ege Akdemir ve Selen Gürsoy’un kurucusu olduğu “fam” 3 yıldır illüstrasyon, grafik tasarım ve animasyon alanında işler üreten ve famstore adlı dükkanında illüstrasyon satarak sanatçılara destek olan bir oluşum. Genç girişimcilerin bu oluşumları dijital sanat sergileri düzenliyor, sanatçılarla ve kurumlarla dijital sanat projeleri üretiyor, etkinlikler düzenliyor.

imece gençlerinden dönüşüm çağrısı
Sosyal inovasyon platformu imece yürütücülüğünde, Zorlu Holding ev sahipliğinde gerçekleştirilen, 40 oturumdan oluşan ve 135 konuşmacı ile 3000’in üzerinde katılımcının dahil olduğu “imece summit Geleceğe Etki Zirvesi’nin Raporu yayımlandı. Rapor, 8 farklı şehirden 30 gencin, hayalini kurdukları daha yaşanabilir, özgür, eşitlikçi bir gelecek için kurumlardan taleplerini içeren “Gençlerin Gözünden Dönüşüm Çağrısı”nı da içeriyor. Gençlerin umut veren ‘Dönüşüm Çağrısı’ manifestosu şöyle: ‘Herkes için daha yaşanabilir, özgür, eşitlikçi bir gelecek oluşturma hayaline sahip gençler olarak diyaloğa dahil olmak istiyor, tüm paydaşları bizimle hareket etmeye davet ediyoruz. Sosyal ve çevresel etkiyi sadece pazarlama stratejileri içerisinde görmektense artık radikal değişiklikler, gezegenin ve insanın merkeze oturduğu yaklaşımlar ve eylemler talep ediyoruz.’ 2016 yılından bu yana, Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları doğrultusunda, bireylerin, sosyal girişimlerin ve kurumların sosyal etki üretmek için çalışan imece, “Daha iyi bir dünya için, birlikte çalışmaya ve amaç odaklı iş birliğine her zamankinden daha fazla ihtiyacımız var” sloganıyla genç girişimcileri desteklemeye devam edecek. Biz de umut veren bu girişimleri yazmaya, aktarmaya devam edeceğiz.