Fenerbahçe Spor Kulübü başkanlığına ikinci kez aday olan Ali Koç ile geçen 3 seneyi ve yeni hedeflerini konuştuk. 3 yıl geçti FB Başkanlığı’nda. Yola çıktığınızdaki bakış açınız ile şimdiki bakış açınız arasında fark var mı? Hedeflerim aynı. 3 yıl önce Fenerbahçe için yola çıkarken yaptığım planlarda, hedeflerimde bugün hiçbir değişiklik olmadı. Bu 3 yıllık süreç bize çok büyük, çok ciddi tecrübeler kazandırdı. Ancak bugün 3 yıl önce neyi amaçlıyorsam, neyi planlıyorsam, aynı noktadayım. Ancak bugün bir farkla, 3 yıllık deneyimler ve tecrübelerle bu hedeflerime sahibim. Bakış açımı değiştirdiğim tek şey “başarıya ulaşmak için her yol mübahtır” zihniyetindeki insanlarla mücadele şeklimiz. Bunu da eğer seçilirsek en iyi şekilde göstereceğiz. Tam ne demek istiyorsunuz bu noktada? Makyevalist bir anlayışta asla olmayacağız ama buna karşılık kulübümüze karşı yapılan algı oyunlarına da izin vermeyeceğiz. 3 sezondur istinasız her sene “Yok Zorlu sezonu, yok Rıdvan Dilmen sezonu” diyerek sanki Fenerbahçe kollanıyormuş gibi bir hava yarattılar. Şimdi bunu söyleyenlerin hiçbiri ortalarda yok. Fenerbahçe çok büyük bir marka, Fenerbahçe Başkanlığı ise milyonlara karşı sorumluluğunuz olan çok önemli bir makam. Fenerbahçe Başkanı olarak attığım her adım başlı başlına çok ciddi bir deneyim. Her kararı ince eleyip sık dokumak, her kuruşu milimetrik hesaplayıp harcamak, Fenerbahçe’ye hiçbir zarar vermemek odağında bakıyorum. Bu sorumluluk her anlamda bir benzeri olmayan çerçeve. Biz bu 3 yıllık dönemde tespitlerimizi en iyi şekilde yaptık, sorunlara çözüm önerilerimizi bir plan çerçevesinde en ince ayrıntısına kadar değerlendirerek tespit ettik. Bizim bu noktadaki en önemli eksiğimiz, teorik düşüncelerimizi yeterince pratikte uygulamaya koyamadık. Operasyonel yönümüz zayıf kaldı. Operasyonel anlamda daha kararlı ve uygulamacı bir anlayışı yönetim biçimi olarak artık odaklayacağız.
Gemiyi yüzdürebiliyoruz
Seçildiğiniz kongrede delegelerin duygularına hitap eden bir konuşma yapmıştınız. Bugün belirlediğiniz hedeflerin neresindeniz? Bu yeni dönemden sizin beklentiniz ne? Burada sportif rekabetin ötesinde bir noktaya mı işaret ediyorsunuz?Bu önümüzdeki 3 yılda öncelikleriniz ne olacak?
