25 Kasım 2024, Pazartesi Gazete Oksijen
27.08.2021 04:30

BKM CEO’su Zümrüt Arol Bekçe: "Aşı bilettir"

“Pandemide sanat etkinliklerine susamıştık. BKM’nin etkinliklerini Maximum Uniq’e taşıdık; etkinliklere başladık. Önümüzdeki dönemde konserler, sinema salonları için de aşı ve PCR testi zorunluluğunun getirilmesini bekliyoruz. Bir boş bir dolu koltuk uygulamasıyla sektörün sürdürülebilirliği mümkün değil”

Pandemi döneminde tiyatrolar, konserler dursa da Beşiktaş Kültür Merkezi (BKM) dizi ve film çekimlerine devam ederek ayakta durdu. Yaz aylarında da yeni bir gelişme yaşandı ve BKM’nin yeni üssü Maslak’taki Maximum Uniq oldu. BKM öncülüğünde Maximum Uniq kültür, sanat, eğlence etkinlikleriyle yeni döneme başladı. Eğlence sektörünün deneyimli isimlerinden, BKM CEO’su Zümrüt Arol Bekçe ile konuştuk. Aşı kartı mı, PCR testi mi, yoksa mesafeli oturma düzeni mi? Sektörün beklentilerini ve pandemi sonrasında seyircinin değişen taleplerini masaya yatırdık. Pandeminin en çok etkilediği sektörlerden biri oldu eğlence sektörü. Siz nasıl ayakta durdunuz?  BKM çatısı altında diziler, tv şovları, tiyatro, konserler ve filmler var. Bu dönemde film ve dizi tarafının ayakta kalması bize imkan sağladı. Hiç kimseyi işten çıkarmadan bu süreci geçirdik. Önlemler alarak dizi çekimlerine, filmlere devam ettik. Kendi içimizde küçülmeden bu dönemi atlattık. Sinemalar kapalı olduğu için dijital platformlara film yapmaya devam ettik. Yalnızca Netflix’e 5 film yapıp teslim ettik. Şu an sinemaların açılma ihtimali üzerine de 4 film hazırlığımız var. Aykut Enişte filmimiz vizyona girmeye hazır bekliyor. BKM Beşiktaş’ın göz bebeği bir merkez. Bu yaz etkinliklerinizi Uniq’e taşıdınız. Artık yeni merkez Maslak mı olacak? Pandeminin başında mevcut projeleri elden geçirdik. Biz uzun zamandır mekan arayışı içindeydik. Beşiktaş doğduğumuz ve çok sevdiğimiz bir yer. Ancak bize yetmiyordu. Uniq şehrin göbeğinde, ulaşımı kolay, salonları çok iyi olan, dış mekanları uygun, otoparkı, yeme içme yerleriyle tüm ihtiyaçlarımızı karşılayan bir yer. Sahnesi güzel, ormanın içinde. AVM değil tam bir eğlence merkezi. Herkesin eve kapandığı dönemde biz görüşmelere başladık. Çift maskeyle toplantılarımız oldu. Geçen yıl Aralık’ta konuşmaya başladık. Beşiktaş’tan da vazgeçmeyiz. 

Zümrüt Arol Bekçe
Zümrüt Arol Bekçe

Gönül bağınız var! 

Aynen. Biz aynı zamanda Beşiktaş esnafıyız, oradan kopmayacağız. Ama Maslak’a da tüm enerjimizle geçtik. BKM Mutfak da gelecek.  Bu dönemde risk görmediniz mi? Etkinliklerin nasıl olacağı, pandemiden sonraki önlemler vs sizi düşündürmedi mi? Bu işe kalkıştığımızda delilik gibi görenler oldu. Belirsizlikler vardı. Ama biz şuna inandık; pandemi bittiğinde herkes sanata, etkinliklere koşacak. Aşı da olunca rahat bir nefes alınacak. Ve pandemide de en çok birlikte etkinliklere katılmayı özledik.  Nasıl şu andaki durum? Mesafeli, maskeli etkinlikler başladı? Seyircilerin tepkileri, değişen davranışlarını nasıl gözlemliyorsunuz? Seyircinin girdiği ilk gün şunu söyledim; “bu işe değdi”. Gerçekten de büyük bir susamışlık vardı. Konser öncesi gelen yüzlerle çıkıştaki yüzler inanın çok farklı oldu.  İlk günlerden “iyi ki riski aldık” diyebildiniz.  Kesinlikle. Biz her şeyden önce burayı çok canlı tutacağız. İş Bankası yanımızda, Anadolu Grubu da destek oldu. Bir bankanın ve bir içecek markasının yanımızda olması bize güç kattı. Bütün etkinliklerimizin biletleri yok satıyor şu an.  Sanatın iyileştirici gücüne ihtiyacımız var. İKSV’nin festivalini de yaptınız.  15 gün İKSV ile festival yaptık. Film başlayacak insanlar yaşam alanı içinde geziyor. Herkes sanata, birlikte olmaya susamış durumda. PSM, İKSV, DasDas ve biz…Bence seyirci de bizleri çok özledi, yarattığımız ortama büyük özlem olduğunu gördük.  Evet özledik ancak varyant korkusu var. Maalesef aşı karşıtları da. Aşısız olanların etkinliklere katılımıyla ilgili farklı ülkelerde farklı kararlar hayata geçiyor. Siz ne düşünüyorsunuz? Nasıl yol izleyeceksiniz? Kapalı mekanlara Ekim ayı itibarıyla aşısız girilmesin istiyoruz. Yurt dışından gelen bilgiler de bu yönde. Biz de “Aşı bilettir” diyoruz. Özellikle kış aylarında seyirciyi yan yana oturtmamız için aşı şart. Mekanlar aşısız olanları alıp almama yönünde görüş veriyor. Dünyanın en büyük grupları açıklamalar yapıyor. Biz de buraya doğru gidiyoruz. Sporda bu başladı. Organizasyon yapan insanlar da aynı kafada diyebilirim. Aşı olanlar hasta olsa da hafif atlatıyor. Bilim bize bu konuda ışık tuttu. Devlet de aşıyı aldı ve herkese ulaştırmak için çabaladı. Sağlık Bakanlığı bazı yerlerde meydanlara çadır kurmuş insanları aşıya çağırıyor.  Ancak aşı karşıtlığı da var. Ve yalnızca Türkiye’de değil yurt dışında da var. Aşı olmayana konsere gelme denilebilir mi?  Evdeyken herkes şikayetçiydi,  “keşke aşı olsaydı da dışarıda geçirseydik” deniliyordu, şimdi aşıdan korkanlar aşı karşıtlığı yapanlar var. Böyle bir lüks yok. Sağlık görevlileri vefat etti, çok değerli hocalarımızı kaybettik ülke olarak. Aşı çıktıktan sonra doktor, sağlık çalışanı ölümleri olmadı. Kişisel düşüncem yalnızca bu bilgi bile yeter bize. Aşımızı olalım, hayata atılalım. Çalışalım, sanatla iyileşelim.   Yurt dışından dizilere olan ilgi nasıl?  Yurt dışından çok ilgi var. Başarılı oyuncularımız çok. Yurt dışında da tanınıyorlar. Netflix filmlerimizi yayınladıkça ilgi katlanıyor. Gerçekten iyi prodüksiyonlar oldu. Türkiye olarak en büyük ikinci dizi ihracatçısıyız. Romanya’ya da Hindistan’a da dizi satıyoruz. Bu devam edecek. 

Sanatın da vazgeçilmez olduğunu gördük

Siz finans kökenlisiniz ancak kariyerinizin büyük bölümü de BKM’nin çatısı altında geçti. Bu dönemi nasıl özetlersiniz? Size neyi öğretti?  25 yıldır BKM ile birlikteyim. Bu dönem çok farklı oldu bizim için de. Zorlukları ve öğretici yanları var. Sanatçıları da çok etkiledi, yaratıcı insanları da çok farklı yönlerden etkiledi. “Bir şey yazmayı düşünüyorum zaman bulamıyordum pandemide yazdım” diyenler, tiyatro oyunları, senaryo yazanlar oldu. Bence pandemi bazı insanların yaratıcılığını da çok olumlu tetikledi. 874 tiyatro oyunu geldi bizlere. Zorlu PSM, DasDas birlikte değerlendirdik.  Bu kadar işin içindeydik ancak sanatın hepimizin hayatındaki yerini tam olarak görememişiz. Pandemide de en çok evlerimizde filmlere, belgesellere, dizilere sarıldık. Konserleri tekrar tekrar izledik. Evlerinden canlı yayın yapan sanatçıları takip ettik. Bu dönem bence doğanın, çevrenin, sağlığın bize ne kadar önemli olduğunu gösterdiği kadar sanatın da vazgeçilmez olduğunu gösterdi. Şu da hep vardır. Bir etkinliğe gitmeyi, konseri vs erteler insanlar, bence artık kimse anı kaçırmak istemiyor. Her şeyin kıymetini bildik, umarım kısa sürede de unutmayız.  Pandemide dijital yayıncılık atak yaptı. Sizlerin üretimleri de dijital platformlara kaydı. Bu artış devam edecek mi?  Dijital yayıncılık artmaya devam edecek. Çok alıştık dijital ortamlardan dizi ve film izlemeye. Hatta elimizde cep telefonu açık, tv karşısında oturuyoruz, iki taraftan da izlemeye devam ediyoruz!  5 yıl önce eğlence sektörünün duayen isimlerinden biri “Bizim çocuklarımız uzaktan kumanda aletini bilmeyecek” demişti. IPad, cep telefonları vs. “Gençler kumandasız hayat yaşayacaklar” denildiğinde şaşırmıştım. Şimdi onu yaşıyoruz. Ben de hiçbir diziyi zamanında tv’den izleme olacağına sahip olamıyorum..Yolculukta, uygun olduğumda istediğim zaman izliyorum dizi ve filmleri. Ama evet Türkiye gerçekleri de var, gündüzleri kadın programlarını ve akşam şovları da izleniyor. Ancak yeni nesil artık çok dijital.

Aşı ve PCR zorunluluğu olmalı

Türkiye’nin köklü kuruluşlarından, İKSV, BKM ve Pozitif’in de kurucuları arasında olduğu Türkiye Eğlence Sektörü Derneği TESDER de bu dönemde bir açıklama yaptı. Açık ve kapalı mekanlar dahil olmak üzere, kültür, sanat ve eğlence alanlarında uygulanan pandemi düzenlemelerinin, aşı ve/veya pcr zorunluluğu çerçevesinde revize edilmesinin çok daha efektif olacağı belirtildi.  Mevcut önlemlerde -bir boş bir dolu uygulaması ile- sektörün sürdürülebilirliği mümkün olmayacağı için, dünyadan Live Nation, AGE gibi uluslararası etkinlik organizatörlerinin de uygulamaya başladığı şekli ile aşı ve/veya pcr zorunluluğu konusunda resmi makamlarla temaslar da devam ediyor.

21 yıldır BKM’nin çekirdek kadrosunda

1990 yılından bu yana iş hayatında olan Zümrüt Arol Bekçe işletme mezunu. Finans sektöründe Interbank’ta başlayan kariyeri, Demirbank ve Ak Yatırım şirketlerinde devam eden Zümrüt Arol Bekçe, 2000 yılında Beşiktaş Kültür Merkezi’ne katıldı.  BKM’de finans yönetimi ile sınırlı olan görev alanını çok kısa bir sürede genişleterek Proje Geliştirme ve Yürütme alanlarında da aktif rol aldı. Sinema endüstrisine girişi ise BKM’nin “Vizontele Tuuba” ve “GORA” filmleri ile oldu. BKM CEO’su ünvanı ile, sinema, televizyon, tiyatro ve konser organizasyonu alanlarında pek çok ulusal ve uluslararası projenin yönetimini üstlenen, evli ve bir çocuk annesi Bekçe, aynı zamanda TESİYAP, TESDER ve TÜRSAK üyesi.

Rakamlarla BKM 

BKM 1994’ten bu yana 75 sinema filmi ile 100 milyonun üzerinde seyirciye ulaştı.  Bir Demet Tiyatro, Güldür Güldür, Çok Güzel Hareketler ekranların en fazla izlenen yapımları arasına girdi.  Dijital platformlarda Jet Sosyete, Bartu Ben, Sesli Güldüm, 50M2, Sen Hiç Ateş Böceği Gördün Mü? dizileri ilgi gördü.  Yerli yabancı konserler, müzikaller, ve sahne gösterileri 3.5 milyon canlı izleyiciyle buluştu.  (Madonna, Shakira, Justin Timberlake, Imagine Dragons, Rihanna, Leonard Cohen, Lenny Kravitz, Roger Waters, Sezen Aksu, Ajda Pekkan, Kenan Doğulu, Yalın, Candan Erçetin, Sıla, Cem Adrian, Mamma Mia, Evita, We Will Rock You, Sing in The Rain, Alice, Ata Demirer Gazinosu, Bugs Bunny, Alaaddin, Peter Pan, Pinokyo vd.) 5 milyonun üzerinde seyirci tiyatro oyunlarını izledi. ( Sen Hiç Ateşböceği Gördün Mü?, Otogargara, Bana Bir Şeyhler Oluyor, Arzu Tramvayı, Cebimde Kelimeler, Haybeden Gerçek Üstü Aşk vd.) 2016 yılında başlayan ve pandemi nedeniyle geçen yıl ara verilen İstanbul Komedi Festivali’ndeki 4 yılda 128 performans sergilendi, 200 bini aşkın seyirciye ulaşıldı. Facebook, Twitter, Instagram ve Youtube’taki toplam takipçi sayısı 31 milyon 500 bin.