Anadolu Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Tuncay Özilhan’ın öncülüğünde 1976’da Efes Pilsen Spor Kulübü adıyla kurulan Anadolu Efes artık yalnızca Türkiye’nin değil Avrupa’nın da en başarılı takımlarından biri. Bu başarının arkasında ise Anadolu Efes’in ve Anadolu Grubu’nun benzersiz yol arkadaşlığının gücü var. Bu yıl Anadolu Efes, ING Basketbol Süper Ligi’nde sezonu 30 maçta 29 galibiyetle lider tamamladı. Avrupa’nın ve dünyanın en çok izlenen basketbol liglerinden Turkish Airlines EuroLeague’de ise Anadolu Efes bu yıl da Final Four’a katılma hakkı elde etti. Anadolu Efes Türkiye Genel Müdürü Tuğrul Ağırbaş ile takımın Başantrenörü Ergin Ataman’la 45 yıl önce başlayan yolculuğu konuştuk.


Çabuk vazgeçmeyen bir şirketiz
T.A: Dönem dönem en yukarıda ve aşağılarda olduğumuz oldu. Ancak biz hiç kısa vadeli işler yapan şirket olmadık. Başarının zaman alacağını, sabır ve tutkuyla ilerlemek gerektiğini biliyoruz. Biz çabuk vazgeçmeyen bir şirketiz. Pandemi zorluklar yarattı. Seyircisiz oynamak bir yandan, diğer yandan herkesin çevresinde kayıplar oldu, motivasyon eksiklikleri oldu. Siz bu dönemi nasıl yönetiyorsunuz? E.A: Bizim işimiz bir taraftan da sahne işi, çoşku, atmosfer önemli, seyircisiz oynamak motivasyon kaybı yaratıyor, oyuncular seyircilerle de ruhu yakalıyor. Bu arada bu sezon biz 18 kez Avrupa ülkelerine maç oynamaya gittik. 50 günümüz Avrupa’da geçti. Cıvıl cıvıl havalimanları ıssızdı. Barcelona Havalimanı’na indik, bizden başka kimse yoktu. Berlin’e her gittiğimizde çok büyük otelde kalıyoruz. Otel yalnızca bizim için açıldı. Oyuncuların çoğu Covid geçirdi. Yakınları hastalananlar oldu. Bizim de yakınlarımızdan kayıplar oldu, bizimle hep birlikte olan taraftarlardan kayıplar oldu. Ne sıklıkla test oluyorsunuz? E.A: Haftada 3 gün test oluyoruz. O çubuk artık bize karıncalanma gibi geliyor! Biz Avrupa Basketbolu’nun sürpriz takımı değil, şampiyonluğun en büyük adaylarından biri olduğumuz için motivasyonu hep koruduk. Ama ben hep oyuncularıma şunu söyledim: “Biz çok şanslıyız en azından işimizi yapabiliyoruz” Çoşkulu bir ortam yok ama adrenalin var. T.A: Pandemi basket sahalarını da sektörü de çok etkiledi. Yeme içme sektörü en çok etkilenen sektörlerden biri. Biz şirketimizde de zor geçirenlerin yanında olmaya, ekibimizi iyi korumaya odaklandık. Bu dönemde işlerini kaybedenler için Ahbap Platformu ile birlikte “Dayanışma Birlikte Güzel” işbirliğini yaptık, 7 bin kişiye ulaştık. Sokak hayvanlarına yuva ve yem sağladık, sahne sanatları emekçileri için FestTogether’i yaptık. Dayanışma ruhu bizim için çok değerli.