Kahve Dünyası kakao ve kahve “devi” Altınmarka’nın bilinen yüzü. 250 mağazası, 1.000’den fazla satış noktası olan Kahve Dünyası’nın CEO’su Kaan Altınkılıç Türkiye’nin en büyük kakao üreticisi olan Altınmarka Şirketler Grubu’nun kurucusu Birol Altınkılıç ve Kahve Dünyası’nın kurucusu Alev Altınkılıç’ın oğlu. Yine grup çatısı altındaki Detay Çikolata ve Detay Kahve’nin yönetiminde de Kaan Altınkılıç’ın kardeşi Dilara Altınkılıç var. Kahve tedariki, kahve fiyatları, kahve zincirleri rekabetini Altınkılıç ailesinin ikinci kuşak temsilcisi Kaan Altınkılıç’la konuştuk. 
Kahve fiyatları daha da artacak mı? Türkiye’de kahve bulmakta zorluk olur mu? İklim krizi dünyada kahve üretimini etkiliyor, Türkiye’de de döviz kurlarındaki malum yükselişin etkisi nasıl olacak? Dünyada kahve fiyatlarında artış söz konusu, bu da döviz kurlarından bağımsız bir şekilde kahve mahsulünün, özellikle Brezilya tarafında az çıkıyor olmasıyla ilgili. İklim koşulları, oradaki çiftçilerin artık yeni nesille birlikte tarıma girmek istememesi üretimi etkiliyor. Geçen yıl ton başına yaklaşık 1.600-1.800 dolar olan kahve fiyatları şu anda 5.000 dolar seviyelerine gelmiş durumda. Kahve mahsulü Ekim ayında çıkıyor. Dolayısıyla bu fiyatlar en azından önümüzdeki yıl Ekim ayına kadar üç aşağı beş yukarı devam edecek gibi. Türkiye’de tüketici nasıl etkilenecek? Döviz kurlarına göre hesaplarsak, ton başına 1.800 dolardan çarptığımız zaman yaklaşık 10-12 bin liradan şimdi 60-65 bin liralara varan bir artış söz konusu. Neredeyse 6-7 katı arttı. 1 ton kahvenin Türk lirası bazında artışı 6-7 kata geldi. Biliyorsunuz Kahve Dünyası Altınmarka ve Detay Kahve Dünyası’nın şemsiyesi altında. Detay Türkiye’nin en büyük kahve ithalatçılarından değil mi? Evet. Kahve Dünyası olarak henüz biz kahvelerimize fiyat artışını yansıtmadık. Biz normalde yılda bir kez, o da yeni yılda zam geçişi yapan bir firma olduğumuz için de bekledik. Bizim önceliğimiz de bu işimizde karlılık değil.
Kahve sosyalleşme aracı
Dünyanın her yerinde kahve zincirleri ve 3. nesil kahve mağazaları sayısı artıyor. Kahve Dünyası da 2004’ten beri büyüyor. Kahve zincirleri şu ortamda hala büyümeye devam eder mi? Kahve kültürü giderek bir sanata dönüşüyor. Biz de bu sanatı en iyi şekilde icra etmeye çaba gösteriyoruz. En iyi yöresel çekirdekleri, karakterlerine göre özenle kavuruyor, demlemede en iyi keyfi sağlamak için taze taze öğütüyoruz. Ardından da kendimize has harmanlarımızı oluşturuyoruz. Kahve Dünyası Al-Götür noktalarında ve seçili Kahve Dünyası mağazalarında da 3. nesile giden bu yolculukta chemex, draft kahve, coldbrew seçenekleri gibi birçok yeni demleme, pişirme tekniklerini müşterilerimiz deneyimliyor. Kahve hem keyif hem de sosyalleşme aracı. Bunun devam edeceğini düşünüyoruz. Kahve Dünyası herkesin gelebildiği bir yer. Genci, yaşlısı herkes geliyor bize. Üniversiteli gençler ders çalışıyor, kadınlar buluşuyor. Bunu sağlayan yerlere talep olduğunu görüyoruz ve önümüzdeki dönemlerde bugüne kadar olmadığımız yerlerde de olacağız. Türkiye’de dev kahve zincirleri adım attığımız her yerde. Kahve tüketimi artıyor. Ancak iklim krizinin etkileri, döviz kurlarındaki artış da yansıyınca kahve tüketicisine bu nasıl yansıyacak? Şöyle düz bir hesap yaparsak, evinize Türk kahvesi aldığınızı varsayalım. 100 gram Türk kahvesi paketi alıyorsunuz. 100 gram Türk Kahvesi paketinin içinden yaklaşık 15 fincanlık Türk kahvesi çıkıyor. Sanırım 9-9.5 lira olmuştu. Bu aslında geçen haftanın fiyatları. Bizim tahminimiz yeni yılla birlikte yaklaşık 15 lira seviyelerine gelecek. Ayda mesela evde kendinize kaç fincan kahve yaparsınız? Bizim evde günde dört beş fincan içiliyordur… Gayet iyi bir tiryakisiniz o zaman. Dört - beş fincan deseniz, misafir vs ayda 150 fincanlık kahve desek, bir paket yani 100 gramlık bir paket Türk kahvesinden yaklaşık 15 fincan çıktığını varsayarsak ayda bir kilo kadar bir Türk kahvesi tüketiyorsunuz. Bir kilo kahvenin fiyatı aşağı yukarı bugün 95 lira. Yüzde 10 zam gelse aslında sizin bütün aylık harcamanız 10 lira artmış oluyor. Şunu söylemeye çalışıyorum, kahve keyif unsuru, ihtiyaç değil aslında. Dolayısıyla fincan başına burada bir 5 kuruş, 10 kuruş, 20 kuruşlardan bahsediyoruz maliyet olarak. Bir Kafede kahve içtiğinizde ise 50 kuruşluk kahveye 15-20 lira veriyorsunuz! Çünkü bir bardak kahvenin içerisinde kahve olmakla birlikte su var, karton bardak var, kapağı var, dükkânın kirası var, elektriği var, personeli var, giderleri var vs. Asıl ana giderler genellikle bu kalemlerden oluşuyor diyebiliriz. Bunu artık bütün dünya biliyor. Kahvenin o Brezilya’daki çiftlikten çıktığı, onu toplayan tarım işçileri, ondan sonra onu kamyona yükleyen lojistikçiler, kamyonlardan gemilerle denizaşırı ülkelere gelmesi. Gemilerle kahveyi dünyaya dağıtan Avrupa’daki “trader” şirketleri. Borsadaki işlemler, daha sonrasında fabrikalarda işleniyor olması, paketlenmesi, tekrar bir lojistiğe gitmesi oradan depolara gitmesi, oradan süpermarketlere gitmesi… Bence dünyada her sektörde katmanların azalması gerektiği bir döneme giriyoruz. Dediğiniz gibi aslında gıda tedarikiyle ilgili büyük bir dönüşümün içine giriliyor. Peki, kahve bir içecek olmanın ötesinde mi? Kesinlikle. Kahve sadece bir içecek olmasının yanı sıra 2000’li yılların başında, ortasında daha çok sosyalleşme aracı oldu. Kahve sadece uyandırmak için veya sadece içinde kafein olduğu veya rahatlatmak için içilmiyor. Kahve içerek sohbet ediliyor, toplantı yapılıyor, dertleşiliyor, çalışılıyor… Kahvenin bugün insanların hayatındaki anlamı çok daha farklı bir yere gelmiş durumda.Ortak ofislerin rakibiyiz
Pandemi kahve alışkanlıklarını değiştirdi mi? Ben kahve içip de evinde kahve yapmasını bilmeyenler biliyorum. Kahve makinesi satışları çok arttı pandemide. Kahve konusunda da bilinçlenme oldu. E-ticaret satışlarımızda Kolombiya, Guatemala, Kenya vs. bir de normal eskiden beri sattığımız birkaç ülkenin blendinden oluşan filtre kahvelerimiz var. “İsli kahve mi, çiçeksi kahve mi” diye deneyimlemeye başladı insanlar.
Kahve satılan her yer bir yandan da ofis gibi oldu. Uzaktan çalışanlar evde oturmak yerine bir Kafenin köşesinde saatlerce oturuyor, çalışıyor. Bu sizin için iyi mi yoksa verimsiz bir durum mu? Pandemi öncesinde bu başlamıştı. Kahve Dünyası’nda da gelip çalışan, yani ders çalışan veya iş hayatıyla ilgili, kariyeriyle alakalı işler yapan insanlar hep vardı. Koronayla birlikte arttı mı? Tabi ki arttı. Buna da biz Kahve Dünyası olarak çok olumlu bakıyoruz. Bir arkadaşım araştırma göndermişti, ortak ofislerin Amerika’daki en büyük rakipleri kahve zincirleri diye. Bence de çok doğru. Biz de yeni konseptimizde çalışanları düşünerek mimari çözümler geliştirdik. İklim krizi, dijitalleşme sektörleri etkiliyor. Sizin sektörde neler değişiyor? Maalesef uzun yıllardır tüm dünyada ekonomik başarıyı, doğaya ve içindeki canlılara verdiği tahribatı yok sayarak daha çok büyüme; daha çok üretim ve tüketim olarak hedeflenmişti. Şimdi ise doğrusal ekonomi modelinin yıllar içinde tanıştığı bu ‘sürdürülebilirlik’ kavramını en yakından yaşayan nesiliz. İklim krizi sektörümüzü etkileyen önemli bir faktör. Aristoteles şöyle söylemiş: “Başlamak bitirmenin yarısıdır” bu konuda büyük bir farkındalık oluştu; biz de artık bu krizin farkındayız ve bu konuda herkes bir şeyler yapmaya başladı. Yeşil Termos’la için
Kahve zincirleri nasıl sürdürülebilir üretime geçecek? Bir kahve zinciri iseniz her alanda sürdürülebilir bir marka olmanız şart. Markaların sadece kaliteli ürünler üretip, pazarlaması ve müşterileriyle buluşturması sürdürülebilir bir gelecek için yeterli değil. Bütün projelerimizi “Bu Dünya Hepimizin” adını verdiğimiz platformumuzun çatısı altında gerçekleştiriyoruz. “İyilik Kutuları” projesi ile Darüşşafaka Cemiyeti ve serebral palsili çocuklara destek veren Spastik Çocuklar Vakfı’ndaki çocukların çizimlerini çikolata kutularına taşıdık. Buradan gelen gelirin bir kısmını da bağışladık ve de bağışlamaya devam ediyoruz. Kanserli Çocuklara Yardım Vakfı (KAÇUV) ile Anne Çocuk Eğitim Vakfı (AÇEV) ile daha da büyüdük. “Her Çocuk Bir Fidan” projemizle mağazalarımızdaki kraft torbalardan elde edilen gelirle TEMA Vakfı’nın; Türkiye genelinde uyguladığı doğa eğitim programlarına destek oluyoruz. Ayrıca TEMA ile iş birliğiyle Yeşil Termos projesini hayata geçiriyoruz. 6 kahvesini Yeşil Termos’la içen her kişi adına bir fidan dikiliyor. Bu projeyle kullan at bardaklar yerine termos kullanımı yaygınlaştırılırken, ağaçlandırma projelerine de destek sağlamayı hedefledik.Çikolata ile fark yaratıyoruz
Sizin kahveleriniz kadar çikolatalarınız da meşhur. Nasıl satış oranları? Satışlarımızın yüzde 30’u çikolata. Şampiyon satış noktanız neresi?
Kabataş yüksek satış yapılan yerlerden biri. “Şurada müthiş iş yapıyoruz” demek istemiyorum, rakipler duymasın. Bazı mağazalarımız kök salan mağazalar. Neden kahve zincirleri birbirlerine yakın yerlerde olur? Kahve Dünyası adına konuşabilirim. Bizim hoşumuza gidiyor, bence diğer sektörlerdeki birbiriyle rekabet içinde olan markalar için de bu geçerli. Bizim bir farkımız var. Biz aynı zamanda farklı yiyecekler ve çikolata çeşitleri de sunuyoruz müşterilerimize. 