Pg Art Gallery denilince pek çok İstanbullu sanatseverin aklına 1993’te açılan Bebek’teki ilk mekân gelir. Galerinin serüveni önce Tophane, ardından Çukurcuma’ya uzanmıştı. Şimdi ise Maslak’a taşındı. 2018’de Maslak’ta açılan alternatif sergileme alanı Pg Pop Up sayesinde bölgeyle bütünleşen galeri, artık Maslak No.171’de...
Eserlerinde insan beyninin iki lobunu araştırıyor
Mekânın ilk açılış sergisi ise Seda Gazioğlu’nun üçüncü sergisi Afiyet Olsun olarak belirlenmiş. 1991 doğumlu genç bir sanatçı olan Gazioğlu, ilk kişisel sergisini 2015 yılında açtıktan sonra pek çok grup sergisine katılmasının yanı sıra, Contemporary Istanbul, Art Thessaloniki ve Art Market Budapest fuarlarında da çalışmalarını sergilemişti. Eserlerinde ağırlıklı olarak insan beyninin iki farklı lobunu araştırmakta olan Gazioğlu, beynimizi kullanış biçimimizdeki tercihlerimizin, gündelik hayatımızı ne şekilde değiştirebileceği üzerindeki etkilerini yorumlamasıyla tanınıyor."Ormanı yakmayı protesto ediyorlar ama et yiyorlar"
Afiyet Olsun, ziyaretçileri gerçekler ve alışkanlıklarıyla yüzleşmeye zorladığı kurgusal bir yemek masasıyla karşılıyor: “İnsanoğlunun sonsuz kibri ile hayvan alemine yaptığı ve yapılmasına göz yumduğu zulme dikkat çekmek ve kısa bir süreliğine dahi olsa bu gerçekle yüzleşmelerini hedeflediğim bir sergi kurguladım. İnsanlar sorgulamıyor. Okyanusta yaşayan balıklar zarar görmesin diye plastik pipet kullanmama eyleminde bulunurken, öte yandan gidip balık yiyorlar ve bu tutum normal ve mantıklı kabul ediliyor. Ya da Amazon Ormanları aslında hayvancılık sektörü uğruna yakılırken, çığlık çığlığa protesto eden aklı başında insanlar, akşam sofralarında hayvan tüketmeye devam ediyorlar. Bütün bunlar körü körüne bağlandığımız alışkanlıklarımız ve vazgeçemediğimiz konfor alanımız yüzünden oluyor.”"Çok az insan bu görüntüleri izlemeye cesaret edebiliyor"
Serginin en dikkat çekici yanlarından biri ise “Dominion Movement” tarafından drone ve gizli kameralarla çekilen endüstriyel hayvancılık sektörünün iç yüzünü gösteren bir belgesel gösterimine de yer veriyor olması… Gazioğlu, “Dominion isimli belgesel gösterdiği gerçeklikle seyredenin suratına öyle bir tokat çarpıyor ki şapkanızı önünüze koyup bu konu hakkında düşünmenize sebep oluyor” diyor ve ekliyor: “Çok az insanın izlemeye cesaret edebildiği bu yapımı sergimi görmeye gelen insanların en azından bir kısmının seyretmesini sağlayıp, konu ile ilgili farkındalıklarının artmasını amaçlıyorum.” Eskiciden bakır yemek takımları, avize taşları ve sandalyeler toplayan ve her birinin üstüne yağlı boya ile resimler yapan sanatçı, bütün bu objelerle birlikte kurgusal bir yemek sofrası hazırlamış. "Galeriyi lüks bir yemek odası olarak kurguladım"
Serginin kurgusunu ve ziyaretçilere dile getirdiği hikayesini ise şöyle anlatıyor: “Tüketimle ilgili alışkanlıklarımıza bir eleştiri olarak tüm galeriyi lüks bir yemek odası şeklinde kurguladım. Merkezde uzun bir yemek masası yer alırken hemen üstünde tavandan masaya doğru sarkan üzerine göz resmi yapılmış yaklaşık 500 adet avize taşı yer almakta. Avize taşları doğanın gözyaşlarını temsil ederken, bütün masanın üzeri hayvan resimleriyle boyanmış tabaklar ve insan suratları resmedilmiş kaşıklardan oluşmakta. Kapalı kapılar ardında kalan bu gerçekliğe gönderme olarak da mekâna gün ışığının girmesini engelledim.” Gazioğlu sergisi için “Hazır olduğunda gel, çünkü sofra hazır” diyor: “Gel ki bugün alışkanlıklarımızı değiştirmeye cesaret edelim. Hazır olduğunda gel, çünkü sonumuz yakın! Afiyet olsun.”Haftanın önerisi: “Türk Resminin İçinde”
Türk resmini anlatan video serisi İş Sanat Türk resim sanatında yer edinmiş sanatçı ve eserlerin izini sürüyor. Sanat eleştirmeni ve sanatatak.com’un Genel Yayın Yönetmeni Ayşegül Sönmez’in hazırlayıp renkli anlatımıyla sunduğu “Türk Resminin İçinde” başlıklı seride, Türkiye İş Bankası’nın 1940’lardan bu yana oluşturduğu sanat eserleri koleksiyonundan seçilen yapıtlar ile sanatçıların hayat hikâyelerinden ilginç anekdotlar konu ediliyor. “Türk Resminin İçinde” videoları, sanatçının yaşadığı dönemin kültür ve sanat atmosferine dair ipuçları sunarken, benimsedikleri üslup ve üretimleri inceleme imkânı tanıyor. Ayşegül Sönmez’in ilk serisi olan peyzaj temalı videolarında Nejad Devrim, Mahmut Cuda, Zeki Kocamemi, Eşref Üren ve Ömer Uluç’un yapıtları anlatılıyor. Ücretsiz olarak sanatseverlerin ilgisine sunulan serinin bir sonraki teması ise natürmort olacak. Seri, İş Sanat’ın sosyal medya hesaplarından her hafta sanatseverlerle buluşmaya devam edecek. Haftanın çağrısı: border_less ARTBOOK
Kitap için fon sağlanacak Her yıl border_less Art Book Days, yayını olan, metin üzerine çalışan sanatçı ve inisiyatifleri; müzeleri, galerileri, kurum ve enstitüleri bir araya getiriyor. border_less, ayrıca her ARTBOOK DAYS edisyonu öncesi yaptığı açık çağrı ile daha önce kapsamlı bir kitabı basılmamış ve üretim aşamasında olan bir sanatçı kitabı için fon sağlıyor. Her sene değişen kitap fonu jürisinin başvurular arasından değerlendirip seçeceği kitap projesi, mayıs ayında border_less sosyal medya hesaplarından duyuruluyor. Kitap fonu için bu yıl da açık çağrı 25 Ocak’ta başladı ve 19 Nisan’a dek sürüyor. border_less ARTBOOK DAYS ise bu yıl 7-9 Mayıs’ta Bilsart’ta gerçekleşiyor. Katılım için başvurular ise yakında başlıyor. Ayrıntılı bilgi için: www.border-l-e-s-s.com
