Kendimi dünya nüfusunun en şanslı kesiminden kabul ediyorum. Belirgin bir derdim, çarpıcı bir travmam yok. Korumak için kıyasıya rekabette çalışmak zorunda olduğum bir mal varlığım yok. Zevk aldığım şeyleri istediğim süreyle ve istediğim zaman yapıyor, doğanın kucağında, insana olabilecek en az temasla yaşıyorum. Haberlere ucundan, sosyal medyaya seyrek bakıyorum. Ama stres veya kaygı dediğin illa şehirde trafikte kalmayı, beyaz yakalı olup plazada maaşlı çalışmayı ya da büyük bir travma yaşamayı gerektirmiyormuş. Özellikle ilk şartı kadın olmak diye belirtilen bir otoimmün hastalığı olan fibromiyalji tanısı, doktor doktor dolaştıktan sonra bana en nihayet geçenlerde kondu. Hiçbir test sonucum anormal değil. Demek ki geriye psikolojik etkenler kalıyor! En son gittiğim nörolog hanım “Antidepresan şart, bir ay kullan bak göreceksin” dedi. Ben de Türkiye’nin büyük çoğunluğu gibi antidepresan almaya başladım! Ve evet ağrılarım az bir miktar hafifledi.
03.01.2025 04:30
2024’te yeni bulunan canlı türleri
Acısıyla tatlısıyla bir yılı daha geride bıraktık. 2024’te yok olan türlerin yanı sıra pek çok yeni canlı türü de bulundu. Onlardan bahsederken size de kaybettiklerimize değil kazandıklarımıza odaklanabileceğimiz sakin bir yıl dilerim
A+
Yazı Boyutunu Büyüt
A-
Yazı Boyutunu Küçült
* Bu haber/yazı ve resimlerin eser sahipliğinden doğan tüm hakları Haftalık Yayıncılık Anonim Şirketi’ne ait olup işbu yazı/haber ve resimlerin, kaynak gösterilmeksizin kısmen/tamamen izin alınmaksızın yeniden yayımlanması yasaktır. Haftalık Yayıncılık Anonim Şirketi’nin, 5187 sayılı Basın Kanunu’nun 24. maddesinden doğan her türlü hakkı saklıdır.
Mahallenin en tuhaf komşusu: Kara kurbağası
05 Aralık 2025
Monserrate’nin nemli harikalar diyarında
07 Kasım 2025
Baykuşun iki yüzü
24 Ekim 2025
Hışırdayan romantizmden gürültülü gerçekliğe
17 Ekim 2025
Sanatın doğayı korumaya katkısı
Tüm Yazıları
26 Eylül 2025