Ege’nin portakal bahçeleri bu aylarda tupturuncu olur, büyük çiftliklerin kapısına dayanan kamyonların geliş gidişleri, yevmiyeli narenciye toplayıcılarının neşeli sesleri vadileri doldurur. Hemen yanımızda kaç kuşak Ulalı bir ailenin çiftliği var. Sahibi Dr. Serpil Hanım İstanbul’da yaşıyor ama bölgeye has mimarisi ile pek hoş bir çiftlik evi, ilkbaharda portakal çiçekleriyle tüm komşularına bir koku ziyafeti çeken bir portakal bahçesi var.
Aynı köyde ikamet ediyor olmamıza rağmen Slowfood Gökova’nın yerel üretici pazarı sayesinde varlığından haberdar olduğum bir de Nilay Baş var. Son dönemde çok sık duyduğumuz hikayelerden birinin başrolünde. 1981 İstanbul doğumlu, Boğaziçi Üniversitesi’nden, hatta hiç istemediği bir bölüm olan Yönetim-Bilişim Sistemleri’nden mezun olmuş, bir süre kurumsal iş hayatına devam etmiş. Ne olduğunu tahmin etmek zor değil, 10 yıl sonunda kurumsal hayattan gına gelince istifayı basıp aşçılık hayaliyle o yıl Türkiye’ye gelen Le Cordon Bleu’da 1 yıl süren bir eğitim almış ve hayatını kökten değiştirmiş. Mutfak ve pastacılık diplomalarını alıp yiyecek-içecek sektöründe çalışmaya başlamış. Sektörde birkaç denemenin ardından bir arkadaşı ile Salé&Sucré adlı catering firmasını kurmuşlar. Her şey iyi gidiyormuş ama pandemide firmalarını kapatmak zorunda kalmışlar.
27.01.2023 04:30
Bir narenciye çiftliği
A+
Yazı Boyutunu Büyüt
A-
Yazı Boyutunu Küçült
* Bu haber/yazı ve resimlerin eser sahipliğinden doğan tüm hakları Haftalık Yayıncılık Anonim Şirketi’ne ait olup işbu yazı/haber ve resimlerin, kaynak gösterilmeksizin kısmen/tamamen izin alınmaksızın yeniden yayımlanması yasaktır. Haftalık Yayıncılık Anonim Şirketi’nin, 5187 sayılı Basın Kanunu’nun 24. maddesinden doğan her türlü hakkı saklıdır.
Mahallenin en tuhaf komşusu: Kara kurbağası
05 Aralık 2025
Monserrate’nin nemli harikalar diyarında
07 Kasım 2025
Baykuşun iki yüzü
24 Ekim 2025
Hışırdayan romantizmden gürültülü gerçekliğe
17 Ekim 2025
Sanatın doğayı korumaya katkısı
Tüm Yazıları
26 Eylül 2025