29 Mart 2024, Cuma
28.05.2021 06:00

Çiçek gider, geriye sap kalır

Çoğu bitkinin çiçek açtığı bilinmez ama bitkilerin çoğu çiçek açar. Bitki seçerken çiçeğine değil, gövdesine ve yaprağına bakın. Çiçekler döküldüğünde elinizde kalan onlar olacak

Dükkan varken çiçekli bitki yok mu diye sorarlardı, hala da sosyal medya yorumlarında “Aa bu bitkinin çiçek açtığını bilmiyordum” diye okuyorum. Oysa Gingko, Cycad, Eğreltiler ve kozalaklıkların dışında bitkilerin yüzde 90’ı çiçek açanlardan oluşur.  Bizimki niye açmıyor diye sızlanıyorsanız, bitkiniz çiçek açanlardan ise teknik olarak doğru yeri ve yaşı bulunca açacaktır. Saksıda veya doğal ortamında olmadığında açmakta inat etmeleri de ihtimaller arasında.  Bu durumda bitkinizi alırken çiçeği için değil gövdesi, formu, yaprak şekli için sevin ki, çiçek açmazsa ya da açıp da döküldükten sonra “sapı” elinizde kalmasın! Öyle bir ağaç seçeyim ki, çiçeği de formu da yaprağı da güzel olsun diyenlere 10 seçenek. Elbette yine kendi sevdiklerimden.  * Cercis siliquastrum / Erguvan, Baklagiller ailesinin yaprak döken bir ferdi. Yaprak vermeden önce pembe-eflatun çiçekler açan İstanbul boğazının simgesi. Ege’de de orman içinde yabani olarak yetişen harika ağaç. Çiçekler gidince geride kalp şeklinde yeşil yaprakları kalıyor.  * Liriodendron tulipifera/Lale ağacı, laleye benzeyen çiçekleri tohumdan itibaren en erken 10-15 yaşından sonra açtığı bilinen ama açmadığı zamanlarda da ilginç yaprak yapısı ile Manolyagillerden yaprak döken etkileyici büyük ağaç.  * Bahuinia purpurea/ Orkide ağacı, mor-pembe çiçekleri ile yine baklagillerden yaprak döken bir güzellik. Erguvan gibi önce çiçek açan sonra biraz kalp biraz böbrek şeklinde yapraklarını veren ve ağacının yayvan taç formu ile bahçeleri şenlendirecek bir tür. 10-15 metreye boylanabiliyor, deniz etkilerine dayanıklı.  * Aesculus ssp/ At kestanesinin çiçekleri 25-30 cm uzunluğunda başaklar halinde, yaprakları pek tipik. Serince iklimler için önerilir, Ege’ye uymaz. Kocaman dev bir ağaç olur, gölge yapar. * Albizzia julibrissin/ Gülibrişim, Pers ipek ağacı eksi 15’e dayanıklı, baklagillerden İranlı bir bitki. Çiçekleri  3-4 ay üzerinde kalıyor ancak. İstanbul’dan alıp Floransa’ya götüren İtalyan Albizzi isimli kişiye ithafen Albizia, gülibrişime benzetilen çiçeklerinden de Latince’ye julibrissin olarak geçmiş. Yaprak dökerken biraz yapış yapışlığı var, altına araba gelecek yere dikmeden önce dikkat! Kuraklığa dayanıklı. * Jacaranda, soğuğa hassas ama öylesine güzel. Tül gibi yaprakları, ilkbahardan sonbahara kadar bir aralıkta açan, hafif kokulu eflatun çiçekleri ile her hali romantik. Ilıman bölgelerde rahatlıkla dayanan ağaç  eksi 4’ün altında zarar görüyor. * Callistemon citrinus/ Fırça çalısının çiçekleri gerçekten de tuvalet fırçası gibi ayıptır söylemesi. Tombul arıların gözdesi. Fırçası yokken de yapraklarının dizilimi ve formu ile sempatik.  * Magnolia grandifolia/Manolyagillerden. Soluk pembe-beyaz, güzel kokan çiçekleri uzun süre üzerinde kalır.  * Erythrina crista galli/ Mercan ağacı:  5-6 metre boylanabilen, yaprak döken baklagillerden bir ağaç. Kırmızı çiçeklerinin şekli oldukça farklı, ağaç formu da güzel ama gel gör ki dona hassas. * Caesalpinia gilliesii/ Cennet kuşu çalısı, her dem yeşil. Yaz başında açan, üç-dört ay kalan sarı çiçeklerine ve saç gibi uzantılarına bakıp paşa bıyığı diyenler var. Ana vatanı Arjantin ve Uruguay. Ege’de Akdeniz’de don olmayan yerlerde mutlu. Yayılıcı bir çalı formunda ama doğru budanırsa küçük bir ağaç olarak yetişebilir. Güneşli, nemli topraklara uygun.