Geçenlerde kendi ‘cennetimi’ birkaç gün dahi olsa bırakmayı, evin serinliğinden, Azmak’ın sularından ayrılmayı hiç aklıma getirmediğim bir dönemde; Fatih’in bana bir ziyareti ve Hollanda’nın son dönem yıldızı Piet Oudolf bahçelerinin gezilmesi için ne de güzel bir zaman olduğu sohbetiyle her şey çok hızlı gelişti. Kendimi birden Hollanda’da, Den Haag’da buldum. Meclis ve parlamentonun orada olması sebebiyle bazılarınca başkent sanılan Den Haag, diğer adıyla Lahey ve çevresini görme imkanım oldu.
41 bin 850 kilometrekare ve 18 milyonluk ülkenin neredeyse her yerine enerji sağlayan rüzgar güllerinin ve süs bitkisi, sebze meyve seralarının hakim olduğunu; sukulentlerin, kaktüslerin, tropiklerin birçocuğunun bize Hollanda ve Belçika’dan ithal geldiğini biliyordum. Kışları güneş yok, yazları da ancak yağmur yağmadığında çıkıyor. Kumlu bir toprak var. Gel gör ki bu ufacık ülkede kaç botanik bahçe, kaç milli park olduğunu söylesem inanmazsınız. Lale konusunu açmıyorum bile.
Yazının tamamını görebilmek için lütfen abone olun. ABONE OL
Aboneyseniz
üye
girişi
yapınız.
Oksijen'e e-gazete aboneliği ile edineceğiniz avantajlar; Oksijen yazarlarının tüm yazılarına erişim Gazeteoksijen.com üzerinden 7/24 güncel haber erişimi Her gün e-posta kutunuza gelen Oksijen bülteni Gazete Oksijen, O2 ve özel yayın arşivine erişim