Ege hattına trafik çoğaldı, Bodrum kavşaklarını dönmek Mecidiyeköy-Çağlayan arasından hallice oldu. Köy çıkışından Dalaman yoluna bağlanabilmek için Beşiktaş trafik ışıklarında bekler gibi bekliyoruz! Siz de bu yolları araçla geçenlerdenseniz yolda bir duralım, biraz nefeslenip yeşille haşır neşir olalım diyorsanız Ege hattında dört bitkisel durak öneriyorum.
Ünal Süs Bitkileri Fidanlığı (İzmir-Urla)
Ünal Vural ve mahdumlarının cenneti! Kimse yokken Ünal bey vardı! 50 yıl dile kolay. İzmir’den geçenler, kaktüs delisi olanlar Ünal bey ile fotoğraf çektirmeden, koleksiyonlarına kaktüs almadan geçmezdi. Hala da öyle. 30 bin metrekarelik arazinin 5 bin metrekaresi kaktüs ve diğer sukulentlere, 25 bin metrekaresi de onlarca ağaç, çalı ve bitkiye ayrılmış vaziyette. Kaktüslere düştüğüm ve Labofem Bitki Atölyesi’ni açmaya karar verdiğim yıllarda ilk iş kaktüs duayenlerinden Antalya’da Taner Angay’ı ve Urla’da Ünal Vural’ı tanımak için özellikle gitmiş, uzun sohbetler etmiş, bilgi edinmiş ve elbette ben de fotoğraf çektirmiştim! Bir süre önce Taner bey koleksiyonunu kendine saklayarak ticari faaliyetini sonlandırdı. Ünal bey ise tam gaz devam. İnternet sitelerinde güvenebileceğiniz doğru bitki isimleri ve bakım talimatları ile yolu oraya düşmeyenler için online satışları da imdada yetişiyor. Geçenlerde Ünal bey’in hibritleyerek adını verdiği bir sukulent sipariş ettim (Kalanchoe fedtschenkoi var. Unal) hem çabuk, hem sağlam ulaşıyor.
Uzbaş Bitki Çiftliği (İzmir-Urla)
1996’da Kızıl çam ormanları ile çevrili kadim zeytin ağaçları arasına kurulmuş, 2 bin dönüm arazide 52 farklı türde 250 bin palmiye ve özel cinsler için 5 bin metrekarelik serası ile Uzbaş Bitki Çiftliği, Akdeniz palmiyeleri, tropikal ve subtropikal dış mekan bitkileri sektöründe öncülerden. Dünyanın her yerinden bitki ithal ediyorlar, her yere üretimlerini satıyorlar. İnanılmaz bir alan. Can Ortabaş yıllar önce bizi zeytinler ve palmiyeler arasında gezdirmiş, rafine bir zevkle inşa edilmiş taş evlerinde kısa süre soluklanmış ve hayran kalmıştık. Epeydir gitmedim ama bir arboretum niteliğinde, ücretli şekilde, bir yetkili ile gezilebiliyor. Bitki satışı da var. Schengen’siz Toscana havası almak için bire bir.
Via Gardenia (Muğla-Bodrum)
Via Gardenia, bir botanik bahçe değil, bir fidanlık hiç değil ama bitki, bahçe, balkon dediğinizde aklınıza ne geliyorsa özel bir seçki ile bulabileceğiniz dev bir mağaza. Eskiden İstanbul Belediyesi’nin Ağaçlar A.Ş. diye bir fidanlığı ve bahçe ürünleri satılan dükkanı vardı. Toprağı, küreği, eldiveni, saksısı ve tabii birçok harika bitki tek bir yerden büyük alışveriş arabaları ile alınabiliyordu. Yurt dışında böyle fidanlık ve dükkanları görüp keşke bizde de olsa derdim. Ve nihayet hayal ettiğimden de gelişmiş bir mağaza Bodrum’da, ikincisi Ankara’da açıldı. Devamı da gelecek gibi. Mobilyadan mangala, şık bahçe musluklarından, küreklere, envai çeşit saksıdan, kuş böcek oteline kadar neler neler. Bitkiseverlerin alışveriş mabedi. Kurucu ortaklarından birinin hikayesi de konuyla ilintili! Atatürk’ün kurduğu Büyükdere Fidanlığı için 1948’de bir bahçıvanlık okulu açılmasına karar veriliyor. İtalyan hükümeti bu işi yapabileceğine inandığı üç ailenin adını referans veriyor. Disperati ailesi de onlardan biri. Via Gardenia’nın ortaklarından Ömer Disperati’nin dedesi 19 Mayıs 1948’de bu iş için İstanbul’a geliyor ve bir daha da geri dönmüyor. Ömer de dedesinin izinden gidiyor. İtalyan köklerinden midir bilmem ama mağaza seçkisindeki rafinelik kendini hemen belli ediyor. Çalışan ekip de son derece candan ve bitkilerle ilişkisi standardın üzerinde. Online olarak bazı ürünlere ulaşmak mümkün.
Palmiye Merkezi (Muğla-Köyceğiz)
1993 yılında Dr. Ragıp Esener tarafından kurulmuş, palmiyelerle başlayan macera bugün Sikas, yerli üretim top kaktüsler, envai çeşit Agave, diğer sukulentler, ağaçlar, ağaççıklar, su bitkileri ile devam etmiş. Latince isimleri ile sunulan bitkiler çoğunlukla toptan satış ile birçok şehre ve ülkeye gidiyor. Harika bir botanik bahçesi var. Satış alanında da 4 büyük kapalı sera, koleksiyon bitkilerine ayrılmış ufak bir cam sera, nilüfer çiçekleri ile dolu havuzlar, palmiyeler, starliçeler, sazlar, hoş bir kaktüs tepesi, çok yıllık ağaç, ağaçcık, çalı ve çiçekli bitkiler bulunuyor. Ragıp bey’in titizliği, oradan hiç çıkmadığını düşündüğüm çalışkan Nuriye ve baş bahçıvanı Çiçek Ali’nin deli neşesi, eşi Ayfer’in içtenliği ile Palmiye Merkezi Güney Ege’ye yerleşme sebeplerimizden bir tanesi.