Geçen gün bir arkadaşımla sorumluluk almaktan, çocuk yapmaktan, evcil hayvanlardan ve bitkilerden bahsediyorduk. Bir arkadaşım dedi ki artık hayat şartları zorlaştığı için çocuklar bir tür egzotik hayvan gibi nadir ve özenli bir bakım gerektiriyor ve çocukların yerini evcil hayvanlar ve bitkiler alıyor.
Bitkisinin yaprağında ufacık bir nokta görünce ağlayanından bitkisi kuruduğu için yas tutanına kadar kendimden bildiğim ve aslında biraz da aşırıya kaçtığını düşündüğüm hassasiyetler son yıllarda epey arttı. Pandemi döneminde hapis kalınan evlerde manalı bir uğraş, şehirde doğaya kavuşma, evcil hayvandan görece daha kolay bakımlı yarenlik edecek bir canlı hevesi ile gelişen bu ilişki dikkat çekici.
Bitkiseverlerin bitkileri ile empati kurmaya başladıkları bu trendle birlikte bitkilerin bildikleri, tepkileri, ağaçların kendi aralarındaki muazzam ilişkileri içerikli kitaplar da haliyle çoğaldı. Evcil hayvanların hallerini, varsa sıkıntılarını hareketli ve sesli olmaları sebebiyle daha kolay anlıyoruz ancak bitkilerin stres belirtilerini tespit etmek her zaman çabuk ve kolay olmuyor.
Yazının tamamını görebilmek için lütfen abone olun. ABONE OL
Aboneyseniz
üye
girişi
yapınız.
Oksijen'e e-gazete aboneliği ile edineceğiniz avantajlar; Oksijen yazarlarının tüm yazılarına erişim Gazeteoksijen.com üzerinden 7/24 güncel haber erişimi Her gün e-posta kutunuza gelen Oksijen bülteni Gazete Oksijen, O2 ve özel yayın arşivine erişim