Ne yazacağımı genellikle hafta sonunda, yani yazıyı teslime bir kala, Pudi ile dağda yürürken buluyorum. Zaten bu yürüyüşlerde bazen içimden, ama çoğunlukla yüksek sesle kendi kendime konuştuğumu da eklemek isterim! Canımı sıkan bir konuyu ilgilisi ile veya hayali bir jüriyle tartışırım bazen, ya da etrafımdaki bitkilerin, ağaçların, böceklerin fotoğraflarını çekerken onlarla konuşurum. Kırsala taşındığımdan beri iki sesin travmasını yaşıyorum. Biri gürültülü ve ağır geçen altında su hazneli helikopter sesi. Diğeri de hızar. Yeni bir proje için açılacak arazilerin, kolay kırılıp elektrik tellerini koparttığı için okaliptüs’lerin kesilme sesi, onu takip eden şiddetli bir çatırtı ve yıkılan ağaçlar. İşte sabahları bu sesler arasında yürürken yerini yurdunu yitiren tüm canlılardan özür dilerken buluyorum kendimi.
07.07.2023 04:30
Kapari sizin için de çiçek açsın
Halk arasında gebre, gebere, Hint hıyarı, karga kavunu olarak da anılan kapari turşusu çok sevilen bir bitki. Doğru tüyolarla yetiştirmesi de çok zahmetli değil
Bu topraklar kimyasal gübrelerden ne çekti
15 Kasım 2024
Ne vereyim ablama! Bitkilere besin sorunsalı
01 Kasım 2024
Rodos’un sokakları mis kokar
25 Ekim 2024
Habitat kaybına karşı bireysel çabalar önemli
18 Ekim 2024
Şans mı mutasyon mu?
Tüm Yazıları
11 Ekim 2024