Köpekler tarafından ısırılmamızın en büyük nedenlerinden birinin bizim yanlış iletişim şeklimiz olduğundan ve hangi durumlarda ısırabileceklerinden bahsetmiştim. Bazen çok iyi niyetli olsak da karşımızdaki sahipli ya da sahipsiz köpeğin bizden önce neler yaşadığını bilmiyor olmamız, köpeklerle iletişim konusunda önceki tecrübelerimizden bağımsız olarak bizi yanılgıya düşürebilir. Köpeğin çok da geçmişine gitmeye gerek yok. Siz bir köpeğin kafasını okşamadan az önce kafasına bir şey düşmüş veya biri ayağına basmış olabilir. Haliyle kendini bir sonraki durumdan korumak istemesi ve savunması kadar doğal bir durum yoktur. Sizi tanımıyorsa ve henüz güvenmiyorsa karşılıklı temkinli olmak gerekir. İlk başta size ısırma hamlesi yapmasa da kaçmayı, uzaklaşmayı, kendine dokundurtmamayı deneyebilir. Israrcı olmamak gerekir. Sizi önceden tanıyor bile olsa o esnada bu davranışı göstermiş olması taze bir travması olduğu fikrini verebilir. Çünkü benzer davranışlar gösteren bir köpeğin aslında size demek istediği şu anda ona dokunmanıza hazır hissetmediğidir. Anlayış gösterin, zorlamayın.
Bırakın, sizi yönlendirsin
Peki köpeklerle nasıl doğru ve güvenli iletişim kurabiliriz? Köpeğin panik, endişeli, korkak ya da heyecanlı olduğu anlar yerine sakin olduğu anlarda iletişim kurmayı deneyin. Üstüne eğilmeyin. Elinizi uzatıp önce onun size yönlenmesini bekleyin. Sizi koklamasına izin verin. Hemen dokunmaya çalışmayın. O sizinle iletişime geçtikten sonra kafasının üstünü değil; çenesini, kafasının yanlarını ve boynunu sevmeyi deneyin. Severken ani hareketler yapmayın, yüksek sesli olmayın. Onları en iyi sahipleri tanır
Sahipli bir köpekle tanışma anında köpeğin sahibinden izin istedikten sonra hoşlanmadığı bir davranış şekli ve hassasiyeti olan bir bölgesi olup olmadığını sorun. Sahipli olan her köpek yeterince sosyal yetiştirilmemiş veya travmalı ve kurtarılmış bir köpek olabilir. Hayvanları çok seviyor ve onlarla iletişim konusunda başarılı olabilirsiniz. Ancak karşınızdaki köpeği en iyi tanıyan, köpeğin sahibidir. Sahibinin uyarılarına ve yönlendirmelerine kulak verin. Sokakta bir köpekle tanışma anında; yavru bir köpekse, etrafta annesi var mı diye bakın. Kuytu bir yerde yatıyorsa, içeri uzanmak yerine köpeğin size gelmesini bekleyin. Uyuyan bir köpekse, uyandırmayın. Bir köpeği severken ya da beslerken yanınıza başka köpekler gelirse paniklemeyin. Çekiniyorsanız, koşmadan uzaklaşın. Sevilmek veya aç oldukları için yanınıza gelmiş olabilirler. Sert sevilmekten ve mıncıklamanızdan rahatsız olabilirler. Severken sıkıştırmayın. Güvenini kaybetmiş olabilir
Bazen de bir köpek tüm bunlardan bağımsız olarak siz doğru yaklaşsanız da tepki gösterebilir. Bunun da farklı nedenleri olabilir. Karnı aç ve sizden önce biri onun yemeğini önünden almış olabilir. Hasta olabilir ve ağrısı varsa ona dokunmanız canını acıtıyor olabilir. Sizden hemen önce onu sevmeye çalışırken yanlış iletişim kurmuş başka biri onun canını istemeden de olsa acıtmış olabilir. Yaşadığı bölgede insanlar onu istemiyor, kovalıyor, dövüyor, taş atıyor ve o da insanlara karşı güvenini kaybetmiş olabilir. Köpeklerle doğru iletişim kurmaya, güvenlerini kazanmaya çalışırsak; birbirimizi anlamamız kolaylaşırken, ısırma ve ısırılma vakalarının da minimuma düşmesine destek sağlayabiliriz. Sağlıkla bir arada olabileceğimiz bol patili günlere…
