Mevzu yaş almak olduğunda artık 50’li yaşlar bir kırılma noktası gibi algılanıyor. Malum, insan ömrü uzuyor, şairin “Yaş 35, yolun yarısı” dediği dönem geride kalıyor, 50 yaş ikinci yarının başlangıcı oluyor. 50. yaşını idrak edenleri tatlı bir telaş alıyor. Cümleler, “Ben sevdim bu 50 yaşı” diye başlıyor. Nasılsa, bir garip cesaret geliyor. O yaşa kadar alınan sorumluluklar, ‘doğruyu’ yapabilmek için verilen mücadele, katlanmak zorunda kalınan ne varsa, iş, eş, toplumsal roller, hepsinin cürmü azalıyor. “Ben üzerime düşeni yaptım” duygusu iç rahatlığına dönüşüyor. Eksikler, hatalar olduysa da, zaman üzerini örtüyor.
22.03.2024 04:30
50 yaş, ikinci yarının başlangıcı
Artık 50’li yaşların dayanılmaz hafifliğinden dem vursam da, bazen “Ah o eski günler” demek kaçınılmaz oluyor. Geçen hafta da, Komedi Kulüp’te Özge Fışkın’ın akustik müziğiyle uzun zaman sonra, 90’larda kendimizi tarif ettiğimiz rock’n roll yıllara gidiverdik
‘Vahid Efendi’yi yolcularken...
20 Aralık 2024
“Derdimi nasıl anlatabiliyorsam öyle yapıyorum”
13 Aralık 2024
Sadece yazarak yaşayabiliyor!
06 Aralık 2024
Öyle ‘ünlü’ havalarında dolaşmıyor
29 Kasım 2024
“Boyumun ölçüsünü aldım ve geri döndüm”
Tüm Yazıları
22 Kasım 2024