Enflasyon Eylül ayında yüzde 19.58’e yükselirken, Ekim’de daha da yükselmesi kesin gibi görünüyor. TCMB, “Manşete değil çekirdek enflasyona bakın” iletişimi yaparken, politika faizi Eylül’deki sürpriz indirimle, gerçekleşen enflasyona göre iyice negatife düştü. Bu durum dolar kurunun 9 TL seviyesinin üzerine çıkması sonucunu doğurdu. Birbirinden ayırmak çok anlamlı olmasa da; enflasyonun temel belirleyicileri olan talep, maliyet ve beklenti unsurlarının son durumuna bakmak istedim. Bu yazıda Twitter’da 87 bin gibi çok sayıda takipçisi olan ve paylaşımlarını çok faydalı bulduğum Para ve Finans hesabının (@VeFinans) bazı içeriklerinden esinlendiğimi de baştan belirtmeliyim. Gayri safi yurt içi hasıla (milli gelir) ilk yarı yıl büyümesi yüzde 14.3 seviyesinde gerçekleşirken, üçüncü çeyreğe ilişkin öncü göstergeler iktisadi faaliyetin yine güçlü olduğunu ortaya koyuyor. İmalat sanayi kapasite kullanım oranı, Türkiye PMI endeksi ve MB Reel Kesim Güven Endeksi üçüncü çeyrekte önceki çeyrek ortalamasının üzerinde oluşurken, sanayi üretimi Temmuz-Ağustos döneminde geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 9 yükseldi. İktisadi faaliyete ilişkin göstergeler ekonominin hızlı büyüdüğünü ve fiyatlar üzerinde talep baskısının olduğuna işaret ediyor sonucuna varılabilir. Parasal göstergelere bakıldığında geniş tanımlı para arzının (M3) yıllık artış oranının Eylül sonu itibarıyla yüzde 21.4, kur etkisinden arındırıldığında yüzde 14.8 olduğu ve artışın önceki yıla göre hız kestiği görülüyor. Para arzının en önemli karşılık kalemi olan kredilerin Eylül sonu itibarıyla yıllık büyümesine bakıldığında toplam kredilerin yıllık artışı yüzde 14 olsa da, sabit kur ile sadece yüzde 8.1 artış gösterdiği hesaplanıyor. Parasal büyümenin bir başka kaynağı olan bütçe açığı ise bu yıl Ağustos ayında 99 milyar TL’ye, bütçe açığının GSYH’ye oranı ise yüzde 3.4’ten yüzde 1.7’ye gerilemiş durumda. Dolayısıyla hem kredi artışındaki yavaşlama hem de bütçe dengesindeki iyileşme para arzındaki artışı sınırlıyor. Para arzındaki artış hız kesmekle birlikte enflasyonun yüksek seyretmesi paranın dolaşım hızının artmış olabileceğini akla getiriyor. Yüksek enflasyon dönemlerinde fiyatların daha da artacağı beklentisiyle mala talep artarken ve paranın dolaşım hızı da yükseliyor. Enflasyonun bir başka belirleyici unsuru olan maliyetlere bakıldığında da karşımıza iç açıcı bir tablo çıkmıyor. Yurt içi üretici fiyat endeksinin yıllık artış oranı Eylül ayında hafif gerilese de yüzde 44 seviyesinde bulunurken, özellikle döviz kuru ve emtia fiyatları bu yükselişte etkili oluyor. Enerji fiyatlarındaki artış hem cari açık hem de enflasyon açısından olumsuz bir gelişme iken, tedarik zincirindeki sorunlara bağlı olarak navlun fiyatları ve küresel gıda fiyatları da yükselişte. Küresel emtia fiyatlarının bu kadar yükseldiği bir ortamda döviz kuru artışı en istenilmeyen gelişmedir. Döviz kurları üzerinde yurt içi ve yurt dışı yerleşiklerin yatırımcı tercihleri ve cari açık etkili oluyor. Revizyonların da yardımıyla son 12 aylık birikimli cari açığın Ağustos ayında 23 milyar ABD doları ve milli gelirin yüzde 3’üne gerilemesinin normalde döviz kuru üzerindeki baskıyı azaltması beklense de, Türkiye’nin risk priminin (CDS) aynı dönemde 430 baz puana yükselmesi bu etkiyi nötralize etti. Aslında sadece cari işlemler dengesi değil, açığın finansman tarafını şekillendiren portföy ve diğer yatırımlar da döviz arz ve talebini şekillendiriyor. Banka ve diğer sektörlerin dış borç çevirme oranlarında bir sorun yaşanmasa da, yabancıların Türk lirası menkul kıymet (hisse senedi, devlet ve özel sektör tahvili) girişleri yılbaşından bu yana sadece 600 milyon dolar seviyesinde kaldı. Son iki haftada ise 600 milyon dolar çıkış görüldü. Yabancıların swap pozisyonlarından çıkışı ise yılbaşından bu yana 11 milyar ABD dolarına ulaştı. Son üç haftadaki çıkış da 3.9 milyar dolar seviyesinde.
15.10.2021 04:30
Bu filmin sonunu çok iyi biliyoruz
Yılın ilk yarısında yüzde 14.3 büyüdük. Para arzı artışı geçen yıla göre düşük. Bütçe açığı da iyileşiyor. Bunlar güçlü yanlarımız. Ancak son yönetim değişiklikleri ile gevşek para politikalarının sürmesi olasılığının kuvvetlenmesi TL’nin daha da zayıflamasına yol açabilir
Algılanan ve beklenen enflasyon
22 Kasım 2024
Bu enflasyon ile 'şahinlik' geçici bir duruş olmamalı
15 Kasım 2024
İç hesaplaşma ve dertleşme
08 Kasım 2024
Oyun değişti farkında mısınız?
25 Ekim 2024
Para peşin kırmızı meşin
Tüm Yazıları
18 Ekim 2024