Döviz kurlarının her gün rekor üstüne rekor kırdığı bu dönemde Türkiye’de farklı kesimlerin bu gelişmelere ne kadar duyarlı olduğunu göstermek amacıyla döviz pozisyonlarının son durumuna değinmek istedim. Ekonomideki farklı kesimlerin (reel sektör, hane halkı, hükümet, mali kesim ve TCMB) bazılarının döviz pozisyonları bir hafta gibi kısa gecikmeli yayınlanırken, en uç örnek olarak reel sektörün döviz pozisyonu üç ay gecikmeli yayınlanıyor. Bu yüzden toplulaştırma yapıldığında en geriden gelen verinin tarihini dikkate aldım. Bu doğrultuda tamamı elde bulunan Ağustos ayı verilerine dayanarak ulaşılan sonuçlara aşağıda yer veriyorum: Reel sektörün net döviz pozisyon açığı Ağustos ayında 2.4 milyar dolar azalarak 123.6 milyar dolara geriledi. Reel sektörün döviz pozisyon açığı 2018 yılının ilk çeyreğinde 197 milyar ABD doları tutarına kadar çıkarken, bu tarihten itibaren pozisyon açığının düzenli olarak Kasım 2020’ye kadar azaldığı görülüyor. Sonrasında ise Mayıs itibarı ile 132.2 milyar dolara kadar yükselmişti. Hane halkı döviz pozisyon fazlası ise geçen yılı 150.2 milyar dolar ile kapattıktan sonra Ağustos sonunda 146.6 milyar dolar düzeyinde bulunuyor. Bu konuda gösterge olarak yurt içi yerleşik gerçek kişilerin yabancı para mevduatı verisini kullanmaktayız. 2018 yılının Ağustos ayında 87.2 milyar ABD doları seviyesinde olan gerçek kişilerin yabancı para mevduatı geçen yıl sonunda 150.2 milyar ABD dolarına kadar yükselmişti. Hane halkı kesimi döviz pozisyon fazlasının Ağustos 2018 - Ağustos 2021 arasındaki üç yılda 59.4 milyar ABD doları artış gösterdiğini hesaplıyoruz. BDDK verilerine göre bankacılık sektörü döviz pozisyon fazlası Ağustos sonunda 6.7 milyar dolar seviyesinde. 2020 Temmuz ayında kamu bankalarının döviz satışlarıyla yabancı para net genel pozisyon açığı 7 milyar ABD dolarına yaklaşmışken, bu yıl Ağustos sonu itibarıyla 6.7 milyar ABD doları tutarında bir pozisyon fazlası söz konusu. Hazine’nin net döviz pozisyon açığı Ağustos ayında önceki aya göre 1.4 milyar dolar artarak 124.3 milyar dolara yükseldi. Reel kesim ve hane halkının aksine Hazine’nin döviz pozisyon açığı bir süredir artış eğiliminde. Hazine’nin döviz cinsinden borcu bu yıl Ağustos ayı itibarıyla 137.5 milyar ABD doları tutarında. Bu borcun 33.4 milyar ABD doları yurt içine döviz borcundan oluşuyor. Hazine’nin döviz borcu 2018 yılının Eylül ayında 88 milyar ABD doları kadardı. O tarihten bu yana döviz borcu 49.5 milyar ABD doları artış gösterdi. Geçmişte sıfıra yakın düzeyde olan içeriye döviz borcunun 33.4 milyar ABD dolarına ulaşması artışın en önemli nedeni. Hazine’nin yabancı para pozisyonu hesaplanırken sadece döviz borcu değil TCMB’deki döviz mevduatını da dikkate almak gerekiyor. Ağustos sonu itibarıyla hazinenin TCMB’deki döviz mevduatı 13.2 milyar ABD doları tutarında. TCMB’nin net döviz pozisyonu Ağustos sonunda -33.4 milyar ABD doları seviyesinde. Hazine ile birlikte döviz pozisyonunu yüklü bir şekilde açan bir başka kesimin ise TCMB olduğu biliniyor. Son dönem rezerv tartışmalarında resmi olarak da kabul edildiği gibi, 2018’den bu yana gözlenen 128 milyar ABD doları rezerv kaybıyla belirgin şekilde açılan TCMB’nin döviz pozisyonu, son dönemde satışların devam etmemesi ve girişler ile toparlanma eğilimine girdi. TCMB’nin döviz pozisyonu için çeşitli büyüklüklere bakmak gerekiyor. Net uluslararası rezerv, dış varlık-döviz yükümlülük farkı, yabancı para aktif-pasif farkı ve bunların bilanço dışında izlenen para takası işlemleriyle düzeltilmiş tutarları bu büyüklükler içinde. TCMB’nin net uluslararası rezervi Ağustos sonunda 27.1 milyar ABD doları, analitik bilançodan elde edilen dış varlık ile toplam döviz yükümlülük farkı aynı tarihte 15.6 milyar ABD doları, haftalık vaziyetten elde edilen yabancı para aktif-pasif farkı ise aynı tarihte 33.9 milyar ABD doları tutarındadır. TCMB’nin bilanço dışında izlenen para takası işlem yükümlülükleri Ağustos sonunda 67.2 milyar ABD doları, VİOP yükümlülükleri ise 0.2 milyar ABD doları tutarında idi. Bu verilerden yola çıkarak TCMB’nin net uluslararası rezerv-para takası yükümlülük farkı -40,2 milyar ABD doları olarak hesaplanıyor. Net rezerv hesabında hazine döviz mevduatı yükümlülük olarak, dış varlık-döviz yükümlülük farkında ise yurt içinden döviz cinsinden reeskont kredisi alacakları yabancı para varlık olarak yer almamakta. Bu nedenle TCMB’nin net döviz pozisyonunu hesaplamak için yabancı para tüm aktif ve pasif farkına bakılması daha doğru olacaktır. Ayrıca sadece bilanço dışında izlenen para takası yükümlülükleri değil, VİOP yükümlülükleri de dikkate alınmalıdır. Buna göre TCMB’nin net döviz pozisyonu Ağustos sonu itibarıyla -33,4 milyar ABD doları tutarındadır. Elimizdeki verileri kesimlere göre birleştirdiğimizde, yurt içi yerleşik gerçek ve tüzel kişilerin toplam döviz pozisyonunun Ağustos sonunda 23 milyar dolar fazla verdiği görülmekte. Ağustos sonu itibarıyla reel sektörün net döviz pozisyon açığı 123.6 milyar ABD doları, hane halkının döviz pozisyon fazlası 146.6 milyar ABD doları seviyesinde. İki kesimin toplam fazlası Aralık ayı sonunda 27.6 milyar ABD dolarına kadar yükselmişti. Bankacılık kesiminin pozisyon fazlası ise Ağustos sonunda 6.7 milyar ABD doları kadardı. Bu itibarla Hazine ve TCMB hariç yurt içi özel kesimlerin toplam döviz pozisyonunun 29.7 milyar dolar fazla verdiğini söyleyebiliriz. Öte yandan, TCMB’nin net döviz pozisyon açığı Ağustos sonunda 33,4 milyar ABD dolarına gerilerken, Hazine’nin net döviz pozisyon açığı ise 124.3 milyar ABD dolarına yükseldi. İkisinin birlikte döviz pozisyon açığı ise 157.7 milyar ABD doları seviyesinde. Reel sektör ve hane halkının pozisyonun kapanmaya başladığı 2008 yılı Ağustos ayında TCMB ve Hazine’nin birlikte pozisyon açığı 55 milyar ABD dolarıydı. Son aylardaki iyileşmeye rağmen söz konusu tarihten bu yana 102 milyar ABD doları pozisyon açılarak reel sektör ve hane halkının azalan kur riskini kamunun üstlenmiş olduğu görünüyor. Tüm kesimlerin toplulaştırılmış döviz pozisyon açığı ise Ağustos ayında önceki aya göre 4.8 milyar dolar azalışla 134.7 milyar ABD tutarında gerçekleşti. Bu değer, 2018 yılının Ağustos ayında 156,4 milyar ABD dolarına kadar yükselmiş, 2020 yılının başında 94 milyar ABD dolarına kadar gerilemişti. Geçen yıl Ekim ayında ise 156.4 milyar ABD doları ile rekorunu egale ettikten sonra Ocak ayında 139.8 milyar dolara kadar gerilemişti.
19.11.2021 04:30
Kur artışı en çok hangi kesimi etkiler?
Algılanan ve beklenen enflasyon
22 Kasım 2024
Bu enflasyon ile 'şahinlik' geçici bir duruş olmamalı
15 Kasım 2024
İç hesaplaşma ve dertleşme
08 Kasım 2024
Oyun değişti farkında mısınız?
25 Ekim 2024
Para peşin kırmızı meşin
Tüm Yazıları
18 Ekim 2024