17 Aralık 2024, Salı Gazete Oksijen
17.09.2021 04:30

Son 4.5 ayın rezerv hikayesi

Merkez Bankası’nın döviz rezervleri konusu, rezervler düşerken olduğu gibi artarken de gündemden düşmüyor. Geçtiğimiz iki yıl boyunca siyasilerin de radarına giren rezerv gelişmeleri son dönemde TCMB’nin (ya da kamu bankalarının) döviz piyasasında aktif rol almaması ile yatırımcının gündeminde geri plana kaysa da, büyük olasılıkla gelecek seçimlerde muhalefetin yükleneceği en önemli dayanak noktalarından biri olacak. Bu doğrultuda son verileri kullanarak toplam döviz rezervlerinde ve net rezervlerdeki son durumu ve bunu sağlayan gelişmeleri ele aldım. 

Net artış 16.9 milyar $

Merkez Bankası’nın rezerv kaybı bu yıl Nisan sonuna kadar devam ederken, sonrasındaki dönemde rezervlerini önemli ölçüde artırmayı başarmış görünüyor. Bu yıla 94.6 milyar dolar seviyesinde giren altın dahil toplam rezervler Nisan sonunda 87.9 milyar dolara kadar düştükten sonra, 10 Eylül itibarı ile yani 4.5 aylık dönemde 32.3 milyar dolar artışla 120.1 milyar dolar seviyesine çıkmış (son hafta verisi yazımı hazırladığımda açıklanmadığından kendi tahminime yer verdim) bulunuyor. Bu aynı zamanda 2016 yılı Kasım ayından beri en yüksek toplam döviz rezervi seviyesini gösteriyor.  Ayrıca, yakın zamanda G.Kore ile yapılan 2 milyar dolarlık swap anlaşmasının TCMB hesaplarına geçmesi de bekleniyor. Bu gelişme ise, IMF’den Ağustos ayında gelen 6.4 milyar dolardan farklı olarak hem brüt rezervlerin hem de bilanço dışı bir yükümlülük olduğundan net rezervlerin yükselmesini sağlayacak.  Toplam rezervlerdeki 32.3 milyar artışa karşılık net rezervler (IMF stand-by anlaşmasında tanımlanan Net Uluslararası Rezervler) aynı dönemde yaklaşık 16.9 milyar dolar ile bunun yarısı kadar artmış durumda. Zira brüt rezervi yani TCMB varlıklarını artıran gelişmelerin bazıları TCMB açısından aynı zamanda yükümlülük niteliğinde. Bunlar arasında bankaların yabancı para zorunlu karşılık uygulaması nedeniyle TCMB’de tuttuğu döviz ve altın cinsi hesaplar ile IMF’den gelen SDR tahsisatı öne çıkıyor.  Nisan sonundan 3 Eylül’e kadar bankaların TCMB’deki döviz mevduatı 7.3 milyar dolar artarken, IMF’den gelen SDR ile birlikte brüt rezervlere katkısı toplam 13.7 milyar dolar oldu. Buna karşılık bankalarla yapılan swaplar ve diğer merkez bankaları ile yapılan swaplar bilanço kayıt usulü nedeni ile net rezervlerin artmasına yardımcı oluyor. Daha önce de vurguladığım gibi, nasıl her rezerv düşüşü TL açısından olumsuz bir gelişme olarak etiketlenemezse, tersi durum da aynen geçerlidir. Burada önemli olan rezerv artışının ne ölçüde yeni bir yükümlülük yaratmadan oluşabildiğidir. Hazine’nin döviz cinsi iç ve dış borçlanmalarını artırması ya da Merkez Bankası’nın yurt içi bankalar ve yabancı Merkez Bankaları ile yapılan swapları büyütmesi gibi işlemler dış borç yükümlülüğü olarak karşımıza çıkar. Önemli olan, rezervlerin, hane halkının döviz tasarruflarının TL’ye dönmesi yolu ve benzer şekilde yabancı yatırımcıların TL cinsi varlıklara portföy yatırımlarını ve Türkiye’deki doğrudan yatırımlarını artırmalarını sağlayarak birikmesini sağlamaktır. Bu konuda ise halen olumlu bir gelişmenin gözlenmediğini belirtmeliyim.  Bu bağlamda yazının kalan kısmında, Ocak-Temmuz döneminde daha kritik gördüğüm net rezerv artışına yol açan kanallardaki gelişmeleri aktarıyor olacağım. Önceki yazılarımda da değindiğim gibi, yukarıda bahsettiğim kanallar dışında en önemli rezerv birikimi yolu TL olarak kullandırılan ihracat reeskont kredilerinin vadesinde döviz olarak tahsil edilmesidir. Bu yıl ilk sekiz ayda (Ağustos ayı tüm verileri kesinleşmediğinden ilgili tabloda Ocak-Temmuz gerçekleşmeleri verilmekte) bu kanaldan 11.2 milyar dolar giriş sağlandığı bilinmektedir. Yılın kalan dönemi için beklenti ise 9.6 milyar dolar daha girişle bu yıl rezervlere katkıyı 20.9 milyar dolara taşımaktır. Bu konuda yeni bir gelişme ise, söz konusu kredi limitinin yakın zamanda 20 milyar dolar düzeyinden 30 milyar dolara çıkarılacağı yönünde ilgili Bakan tarafından yapılan açıklama olmuştur. Bu ise son yıllarda rezervlere gözlenen yıllık ortalama katkının yüzde 50 oranında artması anlamına gelecektir. 

Net rezerv hala eksi

Net rezerve ikinci en yüksek katkı ise, swap işlemlerinden gelmiştir. Özellikle Çin Merkez Bankası’ndan sağlanan ilave 3.6 milyar dolar ve yurt içi bankalarla yapılan işlemlerin artması ile bu kanaldan ilk sekiz ayda yaklaşık 5.3 milyar dolar giriş gözlenmiştir. Son aylarda Hazine’nin döviz cinsi iç ve dış borçlanmasını belirgin artırması da rezervlere katkı sağlamıştır. Hazine’nin bu ayki yeni Eurobond ihracı ise 2.25 milyar dolar olurken, TCMB hesaplarına 20 Eylül’de girmesi beklenmektedir. Bu gelişmelere rağmen sahiplik anlamında TCMB’nin altın ve brüt döviz rezervlerinin dağılımında önemli bir iyileşme sağlanamamıştır. 3 Eylül itibarı ile 119.2 milyar dolar olarak açıklanan rezervlerin içinde aynı haftada 67.4 milyar dolar olarak açıklanan toplam swaplar ve 76.5 milyar dolar düzeyinde olan bankaların döviz mevduatı aslan payını almaktadır. Bu ikisinin toplamının 143.9 milyar dolar ile resmi rezervlerin halen çok üzerinde olması Bankanın kendine ait (satın aldığı) rezervinin olmadığı ve bu rezerv düzeyine yükümlülük yaratarak ulaşıldığını net bir şekilde yansıtmaktadır.

Başkanların rezerv karnesi

Merkez Bankası’nın geçmiş dönemde rezerv biriktirme yolları içinde en önemlilerinden biri döviz alım ihaleleri ve doğrudan döviz alım müdahaleleri olmuştu. Önceki Başkan Ağbal döneminde alım ihalelerine başlama niyeti dile getirilse de, piyasa şartları buna izin vermemişti. Bu bağlamda, Banka eski Hazinecilerinden Kerim Rota’nın geçtiğimiz günlerde yayınlanan bir yazısında verdiği detaylı tablo, 2001 krizi sonrası görev yapan TCMB Başkanlarının rezervlere katkısını ya da verdiği tahribatı ortaya koyarak bu alandaki tartışmalara önemli bir katkı sağlamış. 2002-2011 döneminde rezerv birikiminde alım ihale ve müdahaleleri belirgin etkide bulunurken, sonrasında satım ihale ve müdahaleleri ile önceki iki yıldaki “arka kapı” döviz satışları öne çıkıyor.  Son iki Başkan döneminde ise TCMB bu anlamda piyasa ile ilişkisini kesmiş durumda ve rezerv birikimini aşağıda aktardığım kanallardan sağlıyor. 
Haluk Bürümcekçi
Haluk Bürümcekçi