Bilindiği gibi bu köşede yayınlanan yazılarım dışında uzun süredir finans ve finans dışı kurumlara ekonomi ve finans alanında profesyonel danışmanlık hizmeti veriyorum. Son dönemdeki temaslarımda dikkatimi çeken konu, yerel seçimler sonrası TCMB’nin rekor hızda rezerv birikimine yol açan ortama rağmen kurumlar tarafında bunun yeterince bir güven oluşturmaması ve ileriye dönük beklentilerde belirgin bir iyileşmeye yol açmadığını gözlemem oldu. Özellikle kurların son aylarda yatay seyrine rağmen bunun başka dengeleri bozabileceğine yönelik kaygılar, fiyatlama davranışlarında ilan edilen hedeflerle uyumlu olmayan görünüm ve genele yayılmayan akitivite yavaşlaması bu bağlamda öne çıkıyor. Çok klasik bir söylem yine herkesin ağzında, “Eylüle kadar böyle gider, sonrasına bakarız”. Herhalde yazın getirdiği rehavet, sanki ekonomi ve piyasaların hareketlerinde ciddi bir mevsimsellik varmış, havalar iyi işler iyi, havalar kötü işler kötü olurmuş gibi. Mevsimselliğin böylesi bir gücüne inanmasam da, son dönem gelişmelerinin ekonomiye yansımasının gecikmeli olacağı dikkate alındığında, özellikle iç talep ve enflasyon görünümünün yılın son çeyreğinde nasıl şekilleneceğinin programın devamı açısından son derece kritik olduğunu ben de kabul ediyorum. Umarım aşırı sıcak olacağı belli olan yaz dönemi ekonomi ve piyasalar açısından az stresli ve oynaklığı düşük olarak geçer, bize de verileri yakından takip edip yorumlamak düşer.
14.06.2024 04:30
Yaz rehavetinde kimler stres altında?
Algılanan ve beklenen enflasyon
22 Kasım 2024
Bu enflasyon ile 'şahinlik' geçici bir duruş olmamalı
15 Kasım 2024
İç hesaplaşma ve dertleşme
08 Kasım 2024
Oyun değişti farkında mısınız?
25 Ekim 2024
Para peşin kırmızı meşin
Tüm Yazıları
18 Ekim 2024