Yeni bir yaşam formuna geçiş her zaman sancılıdır. Yeni bir ev, yeni bir iş, yeni bir şehir… Bunların içinde belki de en sarsıntılı geçiş ise bir kadın için bebeksiz yaşamdan bebekli yaşama geçmek olsa gerek. Bir zamanlar özgürce yaptıklarını yapamamak, hayatına yüklenen daha fazla sorumluluk, artan masraflar, değişen hormonlar, partnerinle eskisi gibi olamamak, eskiden değer verilen ne varsa altüst olması ve yeni değerlerle karşı karşıya kalmak. Kadın, sevgili, eş, evlat, iş arkadaşıyken, birden “anne” titrine sahip olmak ve bu toplumsal kimliği omuzlarına parıltılı bir apolet gibi asmak.
15.11.2024 04:30
Annelikle gelen yeni yaşam
Szilvia Molnar’ın Süt Lekesi romanı, ilk bebeğini doğuran bir kadının yaşadığı karmaşık duyguları, hayattan kopmayı işliyor
Modern insan ve doğanın kaybolan bağı
20 Aralık 2024
Peri masalında delirmek
22 Kasım 2024
Aşkın ve umudun yeşermesi üzerine…
08 Kasım 2024
Kadın sanatçının varoluşsal krizleri
01 Kasım 2024
Sanatın ve yazının insan ruhuna etkisi
Tüm Yazıları
25 Ekim 2024