Savaş geçirmiş, bağımsızlığı için mücadele etmiş, acılar yaşamış, bölünmüş, parçalanmış Doğu Avrupa ülkelerinin son 70 senelik edebiyatına ve sinemasına geniş bir yelpazeden baktığımızda genellikle totaliter rejimlerin ve dönüşen toplumun birey üzerindeki kişisel travmatik etkilerini görüyoruz. Bazen düşsel bir yolculuk, bazen bireysel bir anı defteri ama en çok da “Ben kimim?” sorusu… Bu varoluşsal soru, yıkılıp yeniden inşa edilmiş bir toplumda sorulunca genellikle elimizde kişisel bir mitolojinin olgunlaşmış, epikleşmiş bir hikâyesi kalıyor.
21.11.2025 04:30
Bireysel ve toplumsal değişim
Rumen yazar Mircea Cărtărescu’nun dilimizdeki yeni romanı Nostalji’de; bireyin çocukluğunu, ergenliğini, bireysel belleğinden arta kalan parçaları okuyoruz
A+
Yazı Boyutunu Büyüt
A-
Yazı Boyutunu Küçült
* Bu haber/yazı ve resimlerin eser sahipliğinden doğan tüm hakları Haftalık Yayıncılık Anonim Şirketi’ne ait olup işbu yazı/haber ve resimlerin, kaynak gösterilmeksizin kısmen/tamamen izin alınmaksızın yeniden yayımlanması yasaktır. Haftalık Yayıncılık Anonim Şirketi’nin, 5187 sayılı Basın Kanunu’nun 24. maddesinden doğan her türlü hakkı saklıdır.
Kadının sessiz direnişi
05 Aralık 2025
Müziğin sessizliği, sessizliğin müziği
28 Kasım 2025
İnsan, doğa ve Tanrı üçgeni
07 Kasım 2025
Kadın ozanın küllerinden doğan roman
31 Ekim 2025
Hayatın kıyısında bir anne
Tüm Yazıları
17 Ekim 2025