Sanki burası herkesin unuttuğu bir yerdi ve kar sessizce dünyanın sonuna yağıyordu” diyordu Orhan Pamuk Kar romanında. Yıllarca unutamadığım bir cümle. Bir mekan ve bir doğa olayı bir cümlede ancak bu kadar yakışabilir birbirine. Kar, “herkesin unuttuğu” bir şehirde usul usul yağıyordur. Bir romanda kar yağıyorsa bu hem şehrin kirini, çamurunu, karanlığını örtmek içindir hem de kahramanlar için bir mahrumiyet alanı yaratır. Han Kang’ın Jeju Adası’nda geçen Veda Etmiyorum romanında da kar hem şehre düşüyor hem de okurun acı ve yasla örülü kolektif hafızasına…
05.07.2024 04:30
Bazı vedalar imkansızdır
Prix Medicis Ödüllü ilk Koreli yazar Han Kang, Türkçedeki yeni romanı Veda Etmiyorum’da, ülkesinin karanlık perdelerinden birini aralıyor
Peri masalında delirmek
22 Kasım 2024
Annelikle gelen yeni yaşam
15 Kasım 2024
Aşkın ve umudun yeşermesi üzerine…
08 Kasım 2024
Kadın sanatçının varoluşsal krizleri
01 Kasım 2024
Sanatın ve yazının insan ruhuna etkisi
Tüm Yazıları
25 Ekim 2024