Jung, Rüyalar kitabında, “Rüyalar, bize mecazlı bir dil vasıtasıyla -yani duyumsal, somut bir hayalle- ya bastırılmış olduklarından ya da sadece gerçekleştirme eksikliğinden dolayı bilinçdışında kalmış düşünce, yargı, görüş, yönlendirme ve eğilimler iletiyorlar” der. Uykularımızı bölen kabuslar ya da düşler aslında bastırılmış arzularımızı temsil eder. Freud bu duruma “Sansürün artık acı veren duyguları bastırması” der. Rüyalarımız, bilinçaltının su yüzeyine çıkan mesajları olunca, edebiyatçılar, ressamlar ve sinemacılar için de eserlerinde “rüya” temasını kullanmak da elverişli bir zemindir. Rüya hem büyülü bir dünyadır hem de hakikatimizdir.
11.10.2024 04:30
Rüyalar, kehanetler ve büyülü hakikatler
Almanya’nın ücra ve isimsiz bir köyünde, küçük bir topluluğun rüyalar, düşler, sihirler serpiştirilmiş hikâyesi… Mariana Leky imzalı Buradan Gördüğümüz Kadarıyla; okurunu hakikati sorgulamaya davet ediyor
Modern insan ve doğanın kaybolan bağı
20 Aralık 2024
Peri masalında delirmek
22 Kasım 2024
Annelikle gelen yeni yaşam
15 Kasım 2024
Aşkın ve umudun yeşermesi üzerine…
08 Kasım 2024
Kadın sanatçının varoluşsal krizleri
Tüm Yazıları
01 Kasım 2024