Sanat, görünür olmak için taktığımız bir maske midir yoksa çıplak bir hakikat arayışı mı? Dünyayı göstermek için midir yoksa dünyadan saklanmak için mi? Peki ya sanatçı, kendi hikâyesinin sahibi midir, yoksa eseri başkalarının nazarında mı şekillenir? Sanatçının anlatısı ne kadar dürüst ne kadar kurmacadır? Benlik sabit midir yoksa eseri yaratım sürecinde sürekli değişir mi? Anlattığımız hikayeler, çizdiğimiz resimler, gerçekliğimizi mi oluşturur yoksa kaçtıklarımızı mı icra ederiz sanatımızda? Bizler kendi hikayemizi yazarken, bir başkasının hikayesinde yalnızca bir figür olmaya mı mahkumuzdur?
04.04.2025 04:30
Sanatın aynasında kırılan benlikler
Rachel Cusk’ın Türkçedeki yeni romanı Resmigeçit’in merkezinde sanatçı kimliğinin kırılganlığı, benliğin sürekli başkalaşımı ve hikaye anlatmanın gücü yatıyor
A+
Yazı Boyutunu Büyüt
A-
Yazı Boyutunu Küçült
* Bu haber/yazı ve resimlerin eser sahipliğinden doğan tüm hakları Haftalık Yayıncılık Anonim Şirketi’ne ait olup işbu yazı/haber ve resimlerin, kaynak gösterilmeksizin kısmen/tamamen izin alınmaksızın yeniden yayımlanması yasaktır. Haftalık Yayıncılık Anonim Şirketi’nin, 5187 sayılı Basın Kanunu’nun 24. maddesinden doğan her türlü hakkı saklıdır.
Kadının sessiz direnişi
05 Aralık 2025
Müziğin sessizliği, sessizliğin müziği
28 Kasım 2025
Bireysel ve toplumsal değişim
21 Kasım 2025
İnsan, doğa ve Tanrı üçgeni
07 Kasım 2025
Kadın ozanın küllerinden doğan roman
Tüm Yazıları
31 Ekim 2025