Sanat, görünür olmak için taktığımız bir maske midir yoksa çıplak bir hakikat arayışı mı? Dünyayı göstermek için midir yoksa dünyadan saklanmak için mi? Peki ya sanatçı, kendi hikâyesinin sahibi midir, yoksa eseri başkalarının nazarında mı şekillenir? Sanatçının anlatısı ne kadar dürüst ne kadar kurmacadır? Benlik sabit midir yoksa eseri yaratım sürecinde sürekli değişir mi? Anlattığımız hikayeler, çizdiğimiz resimler, gerçekliğimizi mi oluşturur yoksa kaçtıklarımızı mı icra ederiz sanatımızda? Bizler kendi hikayemizi yazarken, bir başkasının hikayesinde yalnızca bir figür olmaya mı mahkumuzdur?
04.04.2025 04:30
Sanatın aynasında kırılan benlikler
Rachel Cusk’ın Türkçedeki yeni romanı Resmigeçit’in merkezinde sanatçı kimliğinin kırılganlığı, benliğin sürekli başkalaşımı ve hikaye anlatmanın gücü yatıyor
A+
Yazı Boyutunu Büyüt
A-
Yazı Boyutunu Küçült
Anne olunca anlarsın!
09 Mayıs 2025
Ölümle dans, yaşamla barış
02 Mayıs 2025
Çocukluğun hatıraları
25 Nisan 2025
Çocukluğun terk etmeyen hatıraları
18 Nisan 2025
Bir istismarın anatomisi
Tüm Yazıları
11 Nisan 2025