Sanat, görünür olmak için taktığımız bir maske midir yoksa çıplak bir hakikat arayışı mı? Dünyayı göstermek için midir yoksa dünyadan saklanmak için mi? Peki ya sanatçı, kendi hikâyesinin sahibi midir, yoksa eseri başkalarının nazarında mı şekillenir? Sanatçının anlatısı ne kadar dürüst ne kadar kurmacadır? Benlik sabit midir yoksa eseri yaratım sürecinde sürekli değişir mi? Anlattığımız hikayeler, çizdiğimiz resimler, gerçekliğimizi mi oluşturur yoksa kaçtıklarımızı mı icra ederiz sanatımızda? Bizler kendi hikayemizi yazarken, bir başkasının hikayesinde yalnızca bir figür olmaya mı mahkumuzdur?
Yazının tamamını görebilmek için lütfen abone olun. ABONE OL
Aboneyseniz
üye
girişi
yapınız.
Oksijen'e e-gazete aboneliği ile edineceğiniz avantajlar; Oksijen yazarlarının tüm yazılarına erişim Gazeteoksijen.com üzerinden 7/24 güncel haber erişimi Her gün e-posta kutunuza gelen Oksijen bülteni Gazete Oksijen, O2 ve özel yayın arşivine erişim