Yalnızlık bazen insanın tercihi bazen de kaderidir. Her iki koşulda da insanı ya yıkar ya yeniden yaratır. Belki de önce yıkar, sonra yeniden yaratmak için... İnsanın kendini keşfetmesi de biraz buna bağlı değil midir? Önce yara bere içinde kalmak sonra kendini dikerek yeni bir ‘ben’ oluşturmak… İnsanın kendini yeniden oluşturması ise uzunca bir bekleme süreci gerektirir. Sabırla, sükunetle bekler insan. Aynada gördüğü suretlerden kendine en çok yakışanı seçmeyi bekler. Marilynne Robinson’ın Evlerden Uzak romanı da bu duygu girdabında döne döne insana kendini bulduran cinsten derin ve incelikli bir roman. İnsanın en derin yarasına, köksüzlük, aidiyet ve yalnızlık meselesine parmağını sertçe bastıran, bastırdıktan sonra da yumuşatarak pansuman yapan bir anlatı.
Yazının tamamını görebilmek için lütfen abone olun. ABONE OL
Aboneyseniz
üye
girişi
yapınız.
Oksijen'e e-gazete aboneliği ile edineceğiniz avantajlar; Oksijen yazarlarının tüm yazılarına erişim Gazeteoksijen.com üzerinden 7/24 güncel haber erişimi Her gün e-posta kutunuza gelen Oksijen bülteni Gazete Oksijen, O2 ve özel yayın arşivine erişim