Yalnızlık bazen insanın tercihi bazen de kaderidir. Her iki koşulda da insanı ya yıkar ya yeniden yaratır. Belki de önce yıkar, sonra yeniden yaratmak için... İnsanın kendini keşfetmesi de biraz buna bağlı değil midir? Önce yara bere içinde kalmak sonra kendini dikerek yeni bir ‘ben’ oluşturmak… İnsanın kendini yeniden oluşturması ise uzunca bir bekleme süreci gerektirir. Sabırla, sükunetle bekler insan. Aynada gördüğü suretlerden kendine en çok yakışanı seçmeyi bekler. Marilynne Robinson’ın Evlerden Uzak romanı da bu duygu girdabında döne döne insana kendini bulduran cinsten derin ve incelikli bir roman. İnsanın en derin yarasına, köksüzlük, aidiyet ve yalnızlık meselesine parmağını sertçe bastıran, bastırdıktan sonra da yumuşatarak pansuman yapan bir anlatı.
17.11.2023 04:30
Yalnızlığımız evimiz midir?
Marilynne Robinson’ın Evlerden Uzak romanı; köksüzlük, yalnızlık meselelerine parmağını sertçe bastırıp sonra pansuman yapan bir anlatı
A+
Yazı Boyutunu Büyüt
A-
Yazı Boyutunu Küçült
* Bu haber/yazı ve resimlerin eser sahipliğinden doğan tüm hakları Haftalık Yayıncılık Anonim Şirketi’ne ait olup işbu yazı/haber ve resimlerin, kaynak gösterilmeksizin kısmen/tamamen izin alınmaksızın yeniden yayımlanması yasaktır. Haftalık Yayıncılık Anonim Şirketi’nin, 5187 sayılı Basın Kanunu’nun 24. maddesinden doğan her türlü hakkı saklıdır.
Kadının sessiz direnişi
05 Aralık 2025
Müziğin sessizliği, sessizliğin müziği
28 Kasım 2025
Bireysel ve toplumsal değişim
21 Kasım 2025
İnsan, doğa ve Tanrı üçgeni
07 Kasım 2025
Kadın ozanın küllerinden doğan roman
Tüm Yazıları
31 Ekim 2025