03 Mayıs 2024, Cuma Gazete Oksijen
03.09.2023 23:23

Avrupa’da tüketici enflasyonla yeni tanıştı, Türkiye’deki gibi mala hücum yok

‘Fiyatlar daha da artar’ diye beyaz eşya almak galiba Türkiye’ye özgü bir tüketici davranışı. 163 ülkeye mal satan Vestel, özellikle Avrupalı tüketicide bu eğilimi hiç gözlemlemiyor. Buna rağmen Vestel, halen yüzde 70 olan ihracat gelirini 3 yılda yüzde 90’a çıkarmayı hedefliyor

Yükselen enflasyon nedeni ile Türkiye’de talebin öne çekildiğini biliyoruz. Hemen herkes bütçesine göre son 2-3 yıldır “Ne alsam kâr” dediği için yatırım amaçlı olarak kimi ev, kimi otomobil kimi de ev eşyası alıyor. Türkiye’nin beyaz eşyada ihracat şampiyonu Vestel’in satış rakamları da bunu doğruluyor. İç pazarda, enflasyon etkisiyle insanlar sürekli yeni mal almaya yönelirken Avrupa’daki müşterilerde böyle bir ‘tüketici davranışı’ henüz yokmuş. Bu bilgiyi Berlin’deki IFA 2023 Fuarı’nda Vestel’in ihracattan sorumlu Yurt Dışı Satışlar Genel Müdürü Seda Kaya’dan öğrendim. Kaya, “Avrupa, yükselen enflasyonla yeni yeni tanıştığı için fiyatların artması karşısında mal alma refleksi göstermedi. Türkiye pazarının aksine İngiltere ve Avrupa pazarında bu yıl yüzde 6 civarında bir gerileme yaşanıyor” dedi.

Vestel CEO’su Ergün Güler


Bu konuda bence Avrupalı tüketicinin bizden öğreneceği çok şeyler var. Çünkü Türk halkı, enflasyon ileride yavaşlama eğilimine girse bile ‘alınmış-alınmıştır’ diyerek çok iyi bir bütçe yönetimi yapabiliyor.

Vestel CEO’su Ergün Güler de bu konuda, “Türkiye yüksek enflasyonu 1990’lardan beri bildiği için çok daha deneyimli. Avrupa ise son 50-60 yılda bu denli enflasyon yükselişi ile yeni karşılaşıyor. Türkiye uygun fiyata mal alımı konusunda bir gelenek oluşturmuş durumda” diyor.

Vestel’de 1 Eylül’de yaşanan CEO değişimi sonrası görevi devralan Ergün Güler (49), Berlin’deki Uluslararası Tüketici Elektroniği Fuarı’nda (IFA 2023) basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Dünyada 163 ülkeye ihracat yapan Vestel’i artık bir teknoloji şirketi olarak konumladıklarını söyleyen CEO Ergün Güler, yeni dönemle ilgili vizyonunu da paylaştı. Ergün’ün açıklamalarından önemli satırbaşları şunlar:

TV’de ilk 3’teyiz

Vestel bugün Avrupa’daki üç büyük TV üreticisinden biri, beyaz eşyada ise ilk 5 içinde. Manisa’daki Vestel City’de ürettiğimiz teknoloji, 163 ülkeye ihraç ediliyor. Ürünlerimiz daha az enerji ve su harcayan, tüketiciye tasarruf sağlarken dünya kaynaklarını koruyan, hatta bu konuda bağımsız otoritelerce ‘rekortmen’ olarak sınıflandırılan ürünler. Hem beyaz eşya hem elektronik fabrikalarımızda müthiş bir üretim gücümüz var.

Elektrikteki değişime hazırız

Vestel, artık bir ‘teknoloji şirketi’ olma hedefine çok yaklaşmış bir durumda. Beyaz eşya ve TV üretimi gibi geleneksel alanlarımıza yatırımımızı devam ettireceğiz. Ancak dünya değişiyor ve bunun farkındayız. Bu değişime ayak uydurmanın ötesinde, şirketler ve ülkelere boyut değiştirtecek; sıçrayarak büyüme sağlayacak alanlara odaklanacağız.

Bu alanların başında otomotiv ekosistemi geliyor. Elektrikli araç şarj istasyonları ve otomotiv elektroniğinde önemli mesafeler kat ettik. Otomotive ek olarak batarya çözümlerimizle mobilite, yazılım gücümüzle de akıllı yaşamın geleceğinde önemli bir rol üstleneceğiz. Genel olarak Elektrikli otomobilller-batarya teknolojisi ve güneş enerjisi alanında strateji olarak önemli hamlelere hazırlanıyoruz. 

Tüm ev aletleri VeeZy’de

Home Connectivity Alliance (HCA) çatısı altında bir ilke imza attık. Kendi geliştirdiğimiz platformada dünyanın önde gelen tüm beyaz eşya markalarına ‘bağlanabilirlik’ (connectivity) sağlayan bir altyapı kurduk. HCA altyapısı kullanarak yapılan Samsung ve LG iş birlikleriyle kullanıcılar Vestel’in “VeeZy” uygulaması üzerinden tüm ev aletlerini yönetebiliyor. Yine Samsung’un SmartThing, LG’nin ThinQ uygulamaları üzerinden de tüm Vestel beyaz eşyaları yönetilebilecek. Dünyada bir ilki temsil eden bu iş birlikleri, Vestel’in yazılım gücü ve çevik şirket yapısının doğal sonucu.

927 milyon dolar marka değeri

Vestel’in bilinirlik olarak dünyadaki başarısını sürdürmesi için donanım, tasarım ve yazılım ekseninde şekillenen stratejimizle, marka değerimizdeki istikrarlı yükselişi sürdürmeye devam edeceğiz. Geçen yıl Brand Finance’ın Türkiye’nin En Değerli Markaları Araştırması’nda 7 basamak birden yükselip ilk 5’e girmiştik. Bu yıl listedeki yerimizi 3’e taşıdık. Dört yıl önce yaklaşık 200 milyon dolar olan marka değerimiz bugün 927 milyon dolara yükseldi. Hedefimiz, bu rakamı 2 milyar dolara ulaştırarak Türkiye’nin en değerli markası haine gelmek.

İhracat gelirinde yüzde 90 hedefi

Geçen yıl 2,3 milyar dolarlık ihracata imza attık. Bu yıl bu rakamın üzerine çıkacağız. Çeyrek asırdır aralıksız sektörümüzün ihracat şampiyonuyuz. Küresel ticaretteki rekabet gücümüzü koruma odağımız elbette sürecek. Markalarla yaptığımız lisans anlaşmaları ve uluslararası iş birlikleri önemini koruyacak.  Avrupa’daki güçlü varlığımızı muhafaza ederken, diğer yandan Afrika, Latin Amerika ve Asya gibi yeni girdiğimiz pazarlarda daha da derinleşeceğiz. Ekibimle birlikte Vestel’in elini ihracat ağırlıklı bir şirket olma yolunda güçlendiriyoruz. Şu anda gelirimizin yaklaşık yüzde 70’i ihracat, yüzde 30’u iç pazardan geliyor. Döviz gelirimizi 3 yılda yüzde 90 seviyesine çıkarmak için çalışacağız.

FileninSultanları’na sponsor olduğumuzda maçları yayınlayacak kanal yoktu

Vestel olarak tüm bu ticari başarılara imza atarken, sosyal fayda yaratmayı da önceliklendiriyoruz. Toplumla bağ kurmak Vestel’in özünde var. 30 yıldır sporun farklı alanlarını destekliyoruz. Voleybol ile özdeşleştik ve Filenin Sultanları’nın toplumda rol model olmasından, şampiyonluklar yaşayarak ülkemizin adını dünyaya duyurmalarından, onları desteklemekten gurur duyuyoruz. Biz kadınlar voleyboluna sponsor olduğumuzda maçları yayınlayan TV kanalı bile yoktu.

Sponsor olduktan sonra kadın voleybolunun geniş kitlelere yayılması için TV kanalları ile maç yayınları için bile anlaşmalar yapmaya çalıştık. Bugün geldiğimiz noktada şimdi herkes nefesini tutup Sultanlar’ın maçlarını izliyor. Biz de forma reklamı ve sponsor olarak onları desteklemekten mutluluk duyuyoruz.  Voleybola ek olarak futbol, hentbol, cimnastik, yelken ve bedensel engelli sporcuları destekliyoruz. Cimnastikte sporcularımız bizlere ilkleri yaşatmaya devam ediyorlar. Paris Olimpiyatları için şimdiden onların madalya heyecanını paylaşıyoruz. Diğer taraftan bedensel engelli sporcularımızın elde ettiği başarılar göğsümüzü kabartıyor. Sporun, toplumun gelişimi açısından sahip olduğu kritik önemin bilincindeyiz ve spora yatırımdan asla vazgeçmeyeceğiz.