Haftaya 86 yaşına girecek olan İtalya eski başbakanı Silvio Berlusconi, bir sabah pat diye TikTok’a girdi. Kendisine ait bir sürü medya şirketi bulunan bir siyasetçi “Tiktok’a neden girer ki?” diye sormayın. Bu pazar (25 Eylül) İtalya’da genel seçimler var. Danışmanları genç seçmen kitlesi için artık biraz demode kaldığını ve geleneksel medya ile onlara pek ulaşamayacağını söylemiş olmalı. Forza Italia Partisi’nin lideri Berlusconi ilk TikTok paylaşımında gençlere özel vaatlerde bulunup özetle şunları dedi: “Bu platformda en az 5 milyon kişisiniz ve yüzde 60’ınız 30 yaşın altında. Sizin geleceğinizi konuşmak için buradayım. Hayalini kurduğunuz ülkeyi yaratmak için karşınızda olacağım…”
Berlusconi’nin seçim ittifakı kurduğu aşırı sağcı koalisyonun lideri Giorgia Meloni’nin (45) seçimleri kazanarak İtalya’nın ilk kadın başbakanı olması bekleniyor. Meloni, Berlusconi’nin başbakanlığı döneminde 31 yaşındayken ülkenin en genç bakanı olmuştu. Şimdi göçmen karşıtı fikirleriyle sivrilen Meloni, Z Kuşağı’nın önemini rakiplerinden önce keşfedip TikTok’ta erkenden yerini almıştı. Hatta İtalya’nın sınır kasabalarından videolar çekip, sığınmacıları nasıl püskürteceğini anlatan heyecanlı paylaşımlarla oylarını artırmıştı.
Silikon Vadisi’ndekiler TikTok kabusu görüyor
Farkındaysanız başta siyasetçiler olmak üzere genç kitleyi hedefleyen hemen herkes Facebook, Twitter ya da Instagram kadar artık TikTok’u da kullanmaya başladı. Önde gelen markalar da ilk zamanlar biraz ‘varoş’ bulduğu için burun kıvırdıkları TikTok’taki pazarlama yatırımlarını ‘mecburen’ artırmaya başladı. Hatta yaratıcılıkta ve uçuk içeriklerde sınır tanımadığı için reklamcıların bir gözü TikTok’a kaymış durumda.
Bugün çocukların ve gençlerin bağımlısı olduğu bu mecra yarın onlar büyüyüp para harcayan tüketici olduklarında asıl yükselişini yaşayacak. WSJ’de yayınlanan son rapora göre Instagram kullanıcıları günde ortalama 17 milyon saat video (Reels) izlerken TikTok’ta bu rakam 200 milyon saat. Yani ABD’nin tüm engellemeleri ve Çin’e karşı propagandasına karşın TikTok en yakın rakibinden 12 kat fazla izleniyor. Üstelik Reels’da paylaşılan bu videoların üçte biri de TikTok için çekilen videolardan oluşuyor.
Şimdi çıkıp da “Ama TikTok verilerimizi kullanıyor, hatta istihbarat amaçlı olarak Çin Komünist Partisi’nin masasına koyuyor” demeyin. Biliyoruz ki geçmişte Facebook (şimdi Meta markaları) ve Google veri işleme işinin dünyada temelini atan şirketler. Bugün Çinli bir marka çıkıp da bu işi ABD topraklarında doğan rakiplerinden daha iyi yapınca bir anda ‘tu kaka’ edilmeye başlandı. Eğlenceli videoları bedava izlemenin bedeli olarak milyonlarca insan da zaten verilerini elleriyle sunmaya hazır.
Batı medyasında sürekli TikTok aleyhine çıkan bu makalelerin bir diğer sebebi de dijital dünyanın ne kadar acımasız bir alan olduğunu Silikon Vadisi’ndeki markaların çok iyi bilmesi olabilir. Fazla değil 10-15 yıl önce fırtına gibi esen Yahoo, MySpace, AoL gibi markaların yerinde bugün yeller esiyor. Bir dönemin ‘asla yıkılmaz’ gibi görünen büyükleri bu vahşi rekabette yok olduklarına göre TikTok’a kayan kitleler bugünkü devlerin uykusunu kaçırmaya devam edecek. 86 yaşındaki Berlusconi’ye TikTok videosu çektiren hayat onlara neler yapmaz!