Eskiden gazete ve TV’lerin magazin servislerinde bölüm şefleri muhabirlere periyodik olarak ünlü isimleri aratıp yeni haber bulmalarını isterdi. Muhabirler de fihristindeki isimleri arayıp şu sıralar neler yaptıklarını sorar, özel bir magazin haberi çıkarmaya çalışırdı. Dijital devrim sonrası sosyal ağlar hayatımıza girince bu gelenek ortadan kalktı. Ünlüleri tanımanın pek bir avantajı kalmadı. Artık ünlü ünsüz herkes, sosyal medya hesabından her anını paylaşıp hakkındaki son gelişmeleri bizzat kendi duyuruyor. Bu da gazete sayfalarına sığmayacak kadar çok fotoğraf demek. Bu sayede Ata Demirer’in tekne tatilinden Mine Tugay’ın ev hallerine hemen her şeyi kaynağından gelen içeriklerle görüyoruz. 2000’lerin başında 2-3 saat Televole seyrederek sağlanan magazin tatmininden çok daha fazlası şu sıralar hızlı bir sosyal medya turu ile elde ediliyor. Üstelik insanlar sevmediği ünlüleri takip etmeyerek, kendi seçkisini oluşturup magazin ihtiyacını ‘self servis’ karşılamış oluyor.
09.08.2024 04:30
Işıltılı hayatlara erişim yasağı moralleri bozdu
Türkiye en sevdiği uygulamadan mahrum kaldı. Instagram’ın genç kuşaklara empoze ettiği ‘mükemmel hayat’ algısı çok eleştirildi. Fakat yokluğunda anladık ki, sıkıcı hayatlardan dünyaya açılan renkli bir pencereymiş. Türk halkı ayda 32 saatten fazla zaman geçirdiği Instagram’ın yerine ne koyabilir?
