26 Nisan 2024, Cuma Gazete Oksijen
14.05.2021 06:00

Sosyal medyadaki ‘ekmek’ mücadelesi

Her fenomenin ‘pasta’ yediğini sanmayın. Orada da büyük bir ‘ekmek’ mücadelesi var. Nasreddin Hoca’nın yün ticareti kadar zorlu bir iş
Youtube için video çekenlerin ne kadar kazandığı hep merak edilir. “Milyon kere izlenen bir video çekersem ne kadar kazanırım?” sorusuna aranan cevaplar hemen herkesin kafasında bir bakkal hesabı oluşturuyor. Fakat Youtube’a iş yapmanın, daha doğrusu dijital dünyada gelir elde etmenin basit bir matematiği yok. Çünkü ürettiğiniz içeriğin hangi ülkeden izlendiği, video çekme istikrarınız, işlerin uzunluğu ve hedef kitlenizin kim olduğu gibi bir sürü değişken var.  Yine de merak edenlere bir fikir vermesi açısından aşağıdaki tabloyu paylaşıyorum. Bu tablodaki BGBM (Bin Gösterim Başına Maliyet) rakamları reklam verenlerin, ürettiğiniz içeriğe bölgelere göre dolar cinsinden ödediği miktarı gösteriyor. (BGBM = Maliyet/Gösterim x 1000) gibi bir formülü var. Yani bir anlamda kabaca 1000 kez video gösteriminden ülkelere göre elde edebileceğiniz kazanç bu civarda. Ülkelerin birim reklam fiyatları da doğal olarak milli gelirlerine göre farklılık gösteriyor. Videonuz Türkiye’den 1000 kez izlendiğinde yaklaşık 0,85 dolar yani bugünkü kurla 7 lira civarı bir para kazanıyorsunuz. Bu bakkal hesabıyla da bir videoyu Türkiye’ye 1 milyon kez izletmenin kazancı yaklaşık 7 bin lira demek. Oysa aynı içeriği ABD’de 1000 kişi izlerse bugünkü kurla 60 lira, 1 milyon kişi izlerse de yaklaşık 60 bin lira kazanırsınız. (Bu rakamlar Youtube’un hesabınıza havale ettiği vergi öncesi kazançlar.) ABD ile Türkiye arasındaki 8,5 katlık kazanç farkı da kabaca Dolar/TL kuru kadar bir oran. Buna karşın euro ve sterlin dolardan daha değerli olduğu halde Avrupa ortalaması ve İngiltere gelirleri ABD’nin gerisinde kalıyor. Bu tabloya bakan hemen herkes “ABD ya da Avrupa’ya bir şeyler yapmak lazım” gibi bir iş fikrine sahip oluyor. E bu da yabancı dilde yabancıların anlayacağı kalitede bir içerik yapmak mecburiyeti getiriyor. O da çok kolay iş değil. Halbuki Avrupa’daki Türklere, Türkçe bir şeyler izleterek de o bölgedeki yüksek gelirleri elde edebilirsiniz. Aynı yolla yine Türkçe bir içeriği Arapça altyazı ile Fransa, İngiltere gibi ülkelerdeki Arapça konuşan insanlara izletenler de iyi gelir elde ediyor. Mesela Türk dizilerini Youtube üzerinden Arapça dublajla Avrupa’daki Araplara izleten TV kanalları bu sayede Türkiye gelirlerinin 8-10 katını kazanıyor. Dolar kuru yükseldikçe de bu kazanç, medya kuruluşları açısından çok önemli bir gelir kalemi haline geldi.

Influencer’lar için bakanlık kılavuzu

Ticaret Bakanlığı, geçtiğimiz hafta ‘Influencer’ olarak tanımlanan sosyal medyadaki ünlüler ve kanaat önderlerinin reklam paylaşımı yaparken uyması gereken kuralları açıkladı. Bakanlık kılavuzunda ‘Sosyal Medya Etkileyicileri’ ifadesi ile yer alan Inflencer’lar bakalım bu kurallara ne kadar uyabilecek. Çünkü kılavuza göre artık reklam olan her paylaşımda bunun okunaklı şekilde belirtilmesi şartı var. Bu ifade “Sosyal medya etkileyicisi aracılığıyla yapılan reklamların, açık ve anlaşılır şekilde ifade edilmesi ve ayırt edilebilir olması zorunlu olacak” cümlesiyle yer almış. Pratikte her gün story’sinden reklam paylaşanlar için zor bir durum. Reklamveren de bunun bir kişisel marka tercihi gibi sunulmasını ister. Ayrıca yeni kılavuza göre ‘henüz deneyimlenmemiş ürünleri’ kendisi kullanmış ve çok beğenmiş gibi davranmanın da önüne geçiliyor. Doktor, eczacı, diş hekimi, veteriner ve sağlık kuruluşları tarafından sunulan hizmetlerin tanıtım ve yönlendirmesi ise tamamen yasaklanıyor. Etkileyici’ler artık kendisine reklamverenden gelen hediye, tanıtım ürünü gibi mal ve hizmetleri kendisi satın almış gibi bir izlenim de oluşturamayacak. Ayrıca, bir mal ya da ürünün tanıtımında filtre ya da efekt kullanılırsa bu da paylaşımlarda açıkça belirtilmek zorunda.  Ünlü olmayanlar için sadece içerik üreterek dijital dünyadan bir şeyler kazanmak çok zorken artık çok takipçisi olanlar için de bu iş daha zor hale geliyor.