"Gönderilerimi takip ediyorsanız bilirsiniz ki anne tarafından Ukraynalıyım. Ailemin kökenleri Kiev’e dayanıyor. Annemin soyadı Ivanenko ve halen Ukrayna’da yaşayan birçok akrabam var. Bu trajik savaşın hem benim hem de Telegram için kişisel olmasının nedeni budur. Bazı insanlar, bir zamanlar Rusya’da yaşadığım için Telegram’ın Ukraynalılar için daha az güvenli olduğunu zannediyor. Bu insanlara Rusya’daki kariyerimin nasıl bittiğini anlatayım: 9 yıl önce Rusya ve Ukrayna’nın en büyük sosyal ağı olan VK’nın CEO’suydum. 2013 yılında, Rus güvenlik kurumu FSB, benden Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’i protesto eden Ukraynalı kullanıcıların özel verilerini onlara vermemi istedi. Bu talebi reddettim çünkü bu, Ukraynalı kullanıcılarımıza ihanet etmek anlamına geliyordu. Daha sonra kurucusu olduğum kendi şirketimden kovuldum ve Rusya’dan ayrılmak zorunda kaldım. FSB’den gelen talep yazısını ve ticari yanıtımı gösteren Nisan 2014 tarihli cevabımı okudukça o günü hatırlayıp bugün hala gururla gülümsüyorum. Şirketimi ve evimi kaybettim ama bugün olsa yine tereddüt etmeden aynı şeyi yapardım."
Güvenilirliği paraya çeviren bir girişimci
Bu açıklama WhatsApp’ın dünyadaki en büyük rakibi olan Telegram’ın kurucusu Pavel Durov (37) tarafından yayınlandı. Durov, belki o dönem Rus hükümeti ile iş birliği yapsaydı bugün bambaşka bir yaşam sürüyordu. ABD basınına göre muhtemelen genç yaşında önemli bir Rus oligark haline gelecekti. Rusya’dan en verimli çağında sürülen Durov, Karayip ülkelerinden St.Kitts ve Nevis vatandaşı oldu. Dijital dünyadaki girişimleriyle kendi yolunu çizdi. Bugün kişisel verilerin kullanımında Telegram, WhatsApp’a karşı en güvenilir marka haline geldiyse 8 yıl önce Putin’e çektiği o restin büyük payı var. Kim bilir belki de Telegram geçmişte Rusya’da yaşanan bu ‘kişisel veri’ sınavını başarı ile geçtiği için ileride WhatsApp’ın tahtını yıkacak. O dönem Ruslarla işbirliğini reddeden Durov’un da bugün güvenilirliği sayesinde kişisel serveti 17,2 milyar doları aşmış durumda.
Savaşın sosyal medyadaki ana kahramanı: Zelenski
Rusya’nın Ukrayna’yı işgalini tarihte ‘sosyal medyadan canlı yayınlanan ilk savaş’ olarak izlemeye devam ediyoruz. Ukrayna lideri Zelenski de verdiği cesur mesajlarla da bu savaşın sosyal medyadaki ana aktörü haline geldi. Geçtiğimiz hafta tembel aktivistlerin (slacktivist) verdiği desteğe değinmiştim. Hashtag’lerle retweet’lerle verilen bu destek Zelenski’yi bir savaş kahramanı yaptı. Önemli açıklamalarını sosyal medyadan yapan Zelenski’nin takipçi sayısındaki bir aylık değişim şöyle:
Mecra - (Kullanıcı adı) - 9 Şubat - 9 Mart
- Twitter - @ZelenskyyUa - 442 bin - 5,1 milyon
- Instagram - @zelenskiy.official - 7,6 milyon - 15,2 milyon
- Facebook - @zelenskiy.official - 910 bin - 2,2 milyon
Metaverse evreni sarı-mavi
Ukrayna’nın işgaline karşı dünyanın dört bir yanından gelen sosyal medya desteği artarak büyüyor. Bu büyük dayanışma, Metaverse evreninde de karşılık buldu. Çeşitli kripto para platformlarından Ukrayna halkına yapılan maddi yardımlardan sonra Metaverse platformları da önemli bağış kampanyaları düzenliyor. Bir taraftan da büyük markalar savaş hassasiyeti nedeniyle logolarını Ukrayna bayrağının renkleri sarı-maviye boyayarak sempati kazanmaya çalışıyor. Metaverse aleminde ünlü futbolcu Andriy Shevchenko’nun adını taşıyan yüzlerce kullanıcı bir anlamda ‘Hepimiz Shevchenkoyuz’ mesajı veriyor. Decentraland adlı platformda çok sayıda dijital ürün (t-shirt, usb bellek, otomobil replikası, spor ayakkabı ve bayrak) maddi kar beklentisi olmadan satılıyor. Bir anlamda ticari bir dünya olarak doğması beklenen Metaverse evreni şimdilik büyümesini hayır işleriyle sürdürüyor.