Bu hafta kripto para dünyasının en büyük iki oyuncusu Bitcoin ve Ether yüzde 5 ve yüzde 7 oranında değer kaybetti. Devamında yüzlerce diğer kripto para biriminin de neredeyse çöküşüne sebep olan bu gelişmenin ardında Çin yönetiminin bu alandaki yeni düzenlemesi vardı. Düzenlemenin gerekçeleri ve etkilerine bakmadan önce kripto para dünyası ve Çin’e dair birkaç bilgi paylaşmakta fayda var. Bugün tam olarak kaç kişinin kripto para sahibi olduğu bilinmiyor. Şubat ayı verilerine göre bu kripto paraların saklandığı dijital cüzdanların sayısı 68 milyon adedi geçmiş, içlerindeki varlığın toplamıysa (o dönemki kurla) 928 milyar doları aşmıştı. Bu varlığın kökenine yönelik iki ihtimal var: Sahipleri bu paraları ya bir kişi, şirket ya da borsadan satın aldı ya da “madencilik” denen yöntemle “üretti”. Geleneksel para birimlerinin aksine -Bitcoin gibi birçok kripto parayı bilişim gücüyle “üretmek” teoride herkes için hem mümkün hem de yasal. Ancak kafanızı karıştırmamak adına ayrıntısına girmeyeceğim sebeplerden ötürü bu yöntem artık muazzam miktarda enerji ve bilişim kapasitesine ihtiyaç duyar hale geldi. Dolayısıyla sıradan yatırımcılar için kripto para üretmek seçenekler arasından çıktı demek yanlış olmaz. Bu kısıtlayıcı şartları avantaja çevirenler de oldu elbette. Yüksek teknolojiye, ucuz enerjiye ve nispeten denetimsiz düzene sırtını yaslayan Çinli madenciler bu karlı pazarı neredeyse tamamen ele geçirdi. Öyle ki geçtiğimiz Eylül ayına kadar kripto camiasının en kıymetli para birimi bitcoin özelindeki madenciliğinin yüzde 70’i Çin sınırları içinde gerçekleşiyordu. Geçmiş zaman eki kullanmam boşa değil;.zira Çin yönetimi geçen ay bir anda ülkedeki bütün madencilik şirketlerini kapatma kararı aldı. Gerekçelerden biri, ülkenin Nisan ayında deneme amaçlı kullanmaya başladığı ve “dijital yuan” olarak da anılan e-RMB’nin alternatifsiz olmasına hazırlıktı şüphesiz. Ancak madencilik faaliyetinin Arjantin’in toplamından fazla elektrik kullanması da belirleyici sebepler arasındaydı. (Halen dünyanın en büyük kömür tüketicisi olmakla birlikte Çin’in bu hafta ülke dışındaki kömür santrallerine kredi vermeyi keseceğini açıklamasını da bu yeşil enerji dönüşümü kapsamında değerlendirmemiz mümkün.) Bir gün içinde ortada kalan büyük madencilerin küçük bir kısmı faaliyetine son verirken büyük bölümü tesislerini apar topar Kazakistan, Rusya ve ABD’ye taşıdı. Aslan payını alan ABD’nin Texas eyaleti böylece birkaç hafta içinde kripto para madenciliğinin ana merkezlerinden biri haline geldi. Eyalet Valisi Greg Abbott on milyonlarca dolarlık yatırımlardan ve kıymetlenen arazi ve konutlardan ötürü şimdilik memnun görünüyor. Ancak bizzat bunlara sebep olan dertlerin yükünü nasıl sırtlanacak, henüz belirsiz.
Tabuta son çivi de çakıldı
Çin, madenciler kadar kripto para yatırımcıları için de büyük bir pazar. Dünyanın en büyük kripto borsaları yine bu ülkede hizmet veriyor. Ne var ki bu tablo da geçen hafta alınan bir kararla tamamen değişti. Çin Merkez Bankası’nı da kapsayan 10 kamu kurumu, önceki Cuma günü her tür kripto paranın madenciliğini, alımını, satımını ve ticari işlemlerde kullanımını yasa dışı ilan etti. Hatta yurt dışında yaşayan Çin vatandaşlarının dahi bu alandaki şirketlerde çalışmasını yasakladı. Açıklamada gerekçe olarak kripto paraların ulusal güvenliği tehdit etmesi ve vatandaşların varlıklarını tehlikeye atması gösterildi. (Çin’in ülke içinde son derece yaygın kullanılan WeChat ve Alipay gibi “Yuan” tabanlı e-ödeme sistemleri üzerinde de soruşturma başlattığını hatırlatırım.) Bütün bu gelişmelerin kaçınılmaz yan etkisi neredeyse bütün kripto para birimlerindeki şiddetli değer kaybı oldu. Önümüzdeki dönemin seyrini ise yine Çinli kripto para yatırımcılarının kararı şekillendirecek gibi görünüyor.Netflix’in ilk “oyunu” gösterime girdi
- Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay yönetiminde gerçekleştirilen son toplantıyla “Dijital Vergi Dairesi”nin ön çalışmaları tamamlandı. Bireysel sosyal medya gelirlerinden yüzde 15 vergi alınmasını da içeren çalışmanın bu hafta TBMM’ye gönderilmesi bekleniyor.
- Jeff Bezos’un uzay odaklı girişimi Blue Origin’in bir sonraki seferinin yolcu listesinde göklere aşina bir isim var: Star Trek dizisinin en popüler karakterlerinden Kaptan Kirk. 90 yaşındaki oyuncunun Ekim ayında yapılacak 15 dakikalık uzay seferinde yer alması planlanıyor.
- Avrupa Birliği, elektronik atıkla mücadele adına sınırları içinde satılacak bütün telefonların USB-C standardında şarj cihazı kullanmasını talep ediyor. Düzenlemenin amacı AB sınırları içinde oluşan yıllık 11 bin ton e-atıktan ve buna bağlı 350 milyon euro harcamadan kurtulabilmek.
- Tedavülde binlercesi olsa da kripto para denince herkesin aklına ilk Bitcoin geliyor. “Satoshi Nakamoto” kod adlı yaratıcısının gerçek kimliği hala dünyanın en büyük gizemlerinden biri. Fakat artık en azından bir “meçhul anıtı” var. Macaristanlı bir grup kripto para yatırımcısı Nakamoto’nun temsili büstünü Budapeşte’deki bir parka yerleştirdi.
- Rusya merkezli Yandex, başkent Moskova’da sürücüsüz taksi hizmeti vermeye başlayacağını açıkladı. İlk etapta 170 araçtan oluşacak filo, şirketin YandexGo uygulamasını temel alacak.
- Britanya, yapay zeka konusunda bir süpergüç olma hedefiyle 10 yıllık bir plan hazırladı. Bu hafta kamuoyuyla paylaşılan yol haritasının temelini kamu, akademi ve özel sektör işbirliğini sağlayacak Ulusal Yapay Zeka ve İnovasyon Merkezi oluşturuyor. Ülkenin patent kanunları da bu kapsamda yeniden düzenlenecek.
- ABD / Stanford Üniversitesi, yapay zeka alanındaki 100 yıllık süreci analiz ettiği raporun 2021 sürümünü yayımladı. Risk ve fırsatların detaylı şekilde ele alındığı raporda, insanlığın geleceğini tehdit etmemesi için yapay zeka çalışmalarına yönelik düzenlemelerin acilen hayata geçmesi gerektiğine dikkat çekiliyor.
- TikTok’un aylık aktif kullanıcı sayısı 1 milyarı geçti. Bu rakama 2018 yılında 55 milyon seviyesindeydi.
- Bir süredir kendi imzasını taşıyacak oyunlar üstünde çalıştığı bilinen Netflix, Eden Unearthed adlı VR (sanal gerçeklik) tabanlı, anime türünde bir oyun tanıttı.
- İş odaklı sosyal ağ LinkedIN, ücretli sanal etkinlik düzenleme hizmeti vermeye hazırlanıyor. Site bu kapsamda sadece bilet alım-satımına aracılık etmenin ötesinde, etkinliğin uçtan uca bütün beklentilerine yönelik çözüm sunmayı hedefliyor.
- Donanım cephesindeki mevzisini her yeni ürünüyle sağlamlaştıran Microsoft, Surface Pro X adlı yeni dizüstü bilgisayarını tanıttı. 13 inç ekranlı, 5 MP kameralı, 512 GB’a kadar SSD kapasiteli model 900 dolardan başlayan fiyatla satılacak.
- Facebook, 199 dolar etiketli “Portal Go” cihazını piyasaya sürdü. Bir tablet olarak da kullanılabilen “tezgahüstü» ürün, 12 MP çözünürlüğünde bir kameraya ve 14 inçlik ekrana sahip. Tahmin edilebileceği gibi Messenger uygulaması ile iletişim kurmak, telekonferans yapabilmek, video izlemek ve Spotify listenizden şarkı dinlemek gibi medya tüketim odaklı ihtiyaçlarınıza cevap vermeyi amaçlıyor.
- Apple, farklı disiplinlerden oluşan geniş katılımlı bir grupla iPhone’un stres seviyesini ölçmesi ve depresyon belirtilerini tespit edebilmesi için çalışıyor. Yöntemi henüz tam açıklanmamakla birlikte sistemin temelinin Biogen şirketinin iki yıldır 20 bin kişiyle yürüttüğü çalışmasını temel aldığı biliniyor.
- İnternete sızan görüntülere bakılırsa Samsung ve Huawei’nin modelleriyle gündeme gelen katlanabilir telefon kategorisine iki yeni seçenek de Google imzalı Pixel serisinden gelecek.
- Uzaktan çalışmanın altın çağının yaşandığı bu günlerde Google, ABD’nin New York şehrindeki mevcut ofis binasını 2,1 milyar dolara satın aldı. Bu adım, tarihin en pahalı ofis alımı olarak kayıtlara geçti. Şirketin New York bölgesinde toplam 12 bin çalışanı bulunuyor.
- Hindistanlı bilimciler sudaki zehirli metal atıkları yiyen bir bakteri keşfetti. Şebeke sularında böbrek ve karaciğere zarar veren bileşenlerin bu sayede yok edilmesi hedefleniyor. Yöntemin şu ana kadar kullanılan arıtma çözümlerinden çok daha kolay ve düşük maliyetli olduğu bildirildi.
- ABD / Northwestern Üniversitesi, hava kirliliğini ve hastalık taşıyan parçacıkları tespit edebilen bir uçan araç geliştirdi. Sadece bir kum tanesi büyüklüğündeki bu uçan mikroçip “dünyanın en küçük hava aracı” olarak kayıtlara geçti.
- ABD / Washington Üniversitesi’nden bir grup araştırmacı, PET taramasıyla beyindeki “amyloid beta” proteininin seviyesine bakarak Alzheimer hastalığını ilk belirtilerden 20 yıl önce öngörebilen bir algoritma geliştirdi. 4,5 yıllık bu çalışmanın önündeki tek engel -şimdilik6 bin dolarlık test maliyeti.
- ABD / Concordia Üniversitesi mezunu Hamid Orimi, 3D yazıcı kullanarak yaşayan beyin hücresi üretmeyi başardı. Deneyde oluşturulan nöronların çoğu 2 günden fazla canlı kaldı. Buluşun amacı beyin odaklı klinik deneyler için suni bir ortam sunmayı hedeflemekti. Ancak ileride hasarlı beyin hücrelerinin yenilenmesi için de kullanılma ihtimali var.
- ABD / UC Berkeley Üniversitesi, hava içermeyen bir muhafazada eksi 22 derece santigrat seviyesinde soğutarak 3 gün koruduğu (insan) kalp dokusunu yeniden canlandırmayı başardı. Doku ve organ naklinde devrim yaratması beklenen buluşun sırrı, buzlanmayı engelleyerek dondurmayı başarabilmesi.