22 Aralık 2024, Pazar Gazete Oksijen
14.01.2022 04:30

Dijital mirastan beslenen girişimler

Elektronik ayak izlerimiz yaşarken ayrı dert, öldükten sonra ayrı. Bir kısmını öngörerek yönetmek mümkün, bir kısmı içinse profesyonel desteğe muhtacız

2-8 Temmuz 2021 tarihli yazımda “Ölüm Allah’ın emri; şifreler olmasaydı” başlıklı haberde kullanıcı adı ve şifrelerimizin ardındaki dijital hesaplarımızın neredeyse hiç düşünmediğimiz bir kısmına bakmıştık: Bizimle birlikte yaşayan her dijital varlığımız aynı şekilde bizimle birlikte yok olabilir. Dolayısıyla bazı konularda önceden hazırlıklı olmakta fayda var. O haberde 9 başlığa böldüğümüz bu dijital sorumluluk listesine kısaca tekrar değinelim: 1- Güvenilir kişi: Google ve birçok sosyal ağın ayarlar bölümünden belirleyeceğiniz; size bir şey olduğunda temasa geçilecek ya da sizin adınıza işlem yapabilecek kişi. 2- Cep telefonu: Yüzünüz ya da parmak izinizle açılamayacak hale geldiğinde cihazlarınızı açacak şifrelerin paylaşılması. 3- Belgeler ve varlıklar: Kripto para cüzdanınızdan, banka hesaplarınıza haberdar olunması gereken her ne varsa paylaşımı. 4- Donanım bilgileri: Evdeki modem ya da yönlendiricinin şifresini sizden başka bilen var mı? Şifresini sadece sizin bildiğiniz kaç cihaza sahipsiniz? 5- Abonelikler: Şahsi kredi kartınıza bağlı olduğu için sizden sonra ayrı bir sorunun konusu olacaktır ancak yine de ailece kullandığınız Netflix ve türevi hesapların erişim bilgileri önemli. 6- Sosyal medya: Başta Facebook olmak üzere birçok sosyal ağda hesabınızı bir taziye defterine dönüştürmek mümkün. Yapmanız gereken, bunu yapacak kişiyi tanımlamak. 7- E-posta: Dijital hayatınızın arşivini bir başkasıyla paylaşma hissi kulağa pek hoş gelmeyebilir ancak birçok işlem için en gerekli anahtar olduğu da kesin. 8- Alan adları: Kendinize, ailenize ya da girişiminize ait bir alan adı varsa, tescil süresini uzatmak için gereken aidatları birinin takip etmesi gerekecek. 9- Dijital vasiyet: Belki de yukarıdaki her şeyi içerecek bir “son belge” işleri epey kolaylaştırabilir. Bizzat bunun için kurulmuş onlarca site var. Bu tip bir ön hazırlık bazılarına gereksiz, abartılı; hatta uğursuz gelebilir. Ancak basit bir simülasyon ile dahi hepsinin ne kadar önemli olduğunu anlamak mümkün. Sosyal medya hesaplarımız, mesajlaşma uygulamalarımız, fotoğraf ve video arşivimiz gibi uzayıp giden bir listede, hepimizin her geçen gün biraz daha kabaran bir dijital sicili var. İnternetin ticari anlamda doksanlı yıllarda popülerleşmeye başladığını hatırlarsak, özellikle öncü kuşağın bunları düşünecek kadar yaşlandığını söyleyebiliriz. İşte bu durum, “dijital defin hizmetleri” diye özetleyebileceğimiz yeni bir sektör doğurdu. Fiziki hayat ve sonrası adına binlerce yıllık tecrübemiz var. Bu birikimin dijital muadillerini sunmayı hedefleyen girişimler kimi zaman hukuk kimi zaman siber-güvenlik açısından tartışılsa da dünyanın her bölgesinde hızla büyümeye devam ediyor. Fiziki varlıklara alışkın insan zihninin dijital varlıkların kendine has doğasına yönelik acemiliği en önemli faktörlerden biri. Örneğin bugünün küresel internet hizmetlerinin kullanıcılarından saklamayı başardığı en büyük sır “sahiplik” kavramı üzerinde. Dijital platformlarınızda izlediğiniz filmler, sitelerden satın aldığınız e-kitaplar ya da oya gibi işleyerek oluşturduğunuz şarkı listeleri; gerçekte hiçbiri size ait değil. Sözleşmeleri gereği onların sadece kullanım haklarına sahipsiniz. O da siteye üyelik ücretini ödediğiniz sürece. Ve hiçbir durumda, hiçbiri başkasına (varislerinize dahi) devredilemiyor. Dolayısıyla ailenizin bütün üyeleri tarafından kullanılan ortak hesapları bu mantıkla gözden geçirmekte fayda var. Dijital varlıklar ilginç girişimlere de ilham kaynağı oluyor. Makine öğrenimi tekniğiyle yetenekleri her an biraz daha artan yapay zeka algoritmalarını temel alan bazı çözümler geride bıraktığınız tortuya bakarak aile ve arkadaş bağlarınızı, ilişki düzeylerinizi; hatta hatıralarınızı sindirerek dijital ikizinizi yaratabiliyor. Tahmin edileceği gibi elde ne kadar çok veri olursa, sonuç da o kadar tutarlı oluyor. Böylece “artık yaşamayan biriyle” istediğiniz her an yazılı ya da görüntülü sohbet edebilir hale geliyorsunuz. Hatta dilerseniz “yaşamaya” sosyal medyada paylaşımlar yapan bir bot olarak da devam edebilirsiniz. Daha ilginci, bunu tecrübe etmek için birisinin ölmesi şart değil. Bunlar, yaşayanlar için de pekala uygulanabilir teknikler. Tam da bu sebeple, hem siber güvenlik hem de dijital etik adına yeni bir tartışma yeşeriyor: Sosyal medya sayesinde milyarlarca kullanıcının yaşamı neredeyse herkesin erişimine açık şekilde yaşanıyor. Birileri bu kırıntıları açık kaynaklardan toplayıp sizin rızanız dışında böyle bir çabaya girişirse ne olacak?


Balıklar içinde bulundukları aracı yeme doğru yönlendirebiliyor.
Balıklar içinde bulundukları aracı yeme doğru yönlendirebiliyor.

Mesaj uygulamaları kripto para işine girdi

  • Sony, geliştirmeye devam ettiği PS VR2 kodlu yeni nesil sanal gerçeklik gözlüğü için ilginç bir patent başvurusu yaptı. Yeni seride gerçek dünyada baktığınız herhangi bir cismi 3 boyutlu olarak tarayıp dijital ortamın içine aynen ekleyebileceksiniz.
  • Disney ise "sanal dünya simülatörü" başlıklı buluşu için patent başvurusunda bulundu. Patentin özünü Disneyland'ı ziyaret edenlerin göreceği şeyleri kişiselleştirmesi yatıyor. Böylece her ziyaretçi aynı mekanda ayrı tecrübeler yaşayabilecek.
  • Microsoft'un Kasım 2020'den bu yana üstünde çalıştığı Pluton kod adlı güvenlik çipi ilk olarak Lenovo'nun ThinkPad Z serisi dizüstü bilgisayarlarındaki AMD imzalı Ryzen işlemcilerinde kullanıma sunulacak. Yeni nesil siber güvenlik tehditlerini engelleme iddiasındaki çip şu ana kadar şirketin Xbox One kodlu oyun konsolu ve Azure Sphere cihazlarında hizmet veriyordu.
  • İsrail / Ben Gurion Üniversitesi'nde yürütülen deneyde bir Japon balığı "araç kullanmayı öğrendi". 35 x 35 x 28 cm boyutlarında ve balığın hareketlerine göre ilerleyen tekerlekli bir akvaryuma yerleştirilen balık birkaç gün içinde mekanizmayı çözdü ve yem olan doğrultuya doğru akvaryumu sürmeye başladı.
  • İtalya emniyet ve istihbarat güçleri tarafından 20 yıldır aranan bir mafya lideri, Google Street View hizmeti sayesinde İspanya'da ele geçirildi. Ülkenin en çok arananlar listesinde yer alan 61 yaşındaki Gioacchino Gammino, Madrid yakınlarındaki Galapagar mahallesinde bir manavın önünde Google kameralarına "yakalanmış".
  • ABD'deki aşırı sağcı "Boogaloo" hareketinin sempatizanları tarafından gerçekleştirilen planlı silahlı saldırıda hayatını kaybeden federal emniyet memurunun kızkardeşi Angela Underwood Jacobs, Facebook'u (Meta) mahkemeye verdi. Jacobs, şirketin şiddet ve nefret odaklı aşırı uçtaki kişi ve grupların paylaşımlarını bilerek engellemediğini; dolayısıyla yardım ve yataklık yaptığını iddia ediyor.
  • Eski Amerikan başkanı Donald Trump öncülüğünde geliştirilen  Truth Social adlı sosyal ağın 21 Şubat’ta hizmete gireceği açıklandı. Etkin bir sosyal medya kullanıcısı olan Trump’ın geleneksel ağlardaki resmi hesapları yaklaşık 13 aydır askıda tutuluyor.
  • İş odaklı sosyal ağ LinkedIn, Clubhouse benzeri bir sesli yayın hizmeti sunmaya hazırlanıyor.
  • Mahremiyet ayarlarını kullanıcılar aleyhinde zorlaştırdığı gerekçesiyle Fransa Google’a 150 milyon euro ceza kesti.
  • Çin devletinin resmi kripto para birimi, ülkenin 1 milyardan fazla kullanıcıya sahip mesajlaşma uygulaması WeChat üzerinden kullanıma sunuldu. Çin Merkez Bankası’nın 2014 yılından bu yana üstünde çalıştığı dijital yuanın en geniş kullanımı bu yıl ülkede gerçekleştirilecek Kış Olimpiyatları ile olacak.
  • Bir diğer iletişim uygulaması Signal da kripto para transferini desteklemeye başladı. Kullanıcılar sohbet arayüzünden birbirine MobileCoin yollayabiliyor.
  • Kosova'da hükümet elektrik altyapısı üstündeki yükü ve oluşturduğu maliyet sebebiyle ülke çapında kripto para madenciliğini yasakladı. (Ek bilgi: Kripto para dünyasında "madencilik" terimi bilişim sistemlerini kullanarak dijital para üreten algoritmaları çalıştırmayı temsil ediyor.)
  • Kazakistan’da akaryakıt fiyatlarındaki artışın bardağı taşırmasıyla başlayan protesto eylemleri sonucu hükümet interneti tamamen kapattı. Bu sebeple başta Bitcoin olmak üzere birçok kripto paranın değerinde büyük düşüş yaşandı. (Ek bilgi: Çin yönetiminin kripto paralara yönelik bütün işlemleri ve madenciliği yasaklanmasının ardından girişimlerin büyük bir bölümü Kazakistan’a transfer olmuştu.)
  • Bir grup hacker, Ross + Kramer Gallery adlı NFT galerisinin sahibi Todd Kramer’ı dolandırarak 2.2 milyon dolarlık dijital eser çaldı. Hemen satışa çıkaran eserlerin bir kısmı, işlemin gerçekleştiği Opensea platformu yetkililerinin yardımıyla geri alındı.
  • Samsung 2022'de satışa sunacağı yeni nesil televizyonlarında NFT destekli dijital sanat alımını destekleyecek. Hangi platformun kullanılacağı konusunda henüz bir açıklama yapılmadı.
  • 2020 yılındaki CES Fuarı'nda konsept bir otomobil modeli tanıtan Sony, hedefinin bir araç üretmek değil; içinde çalışacak teknolojiler konusunda kendini geliştirmek olduğunu açıklamıştı. Ancak 2 yılın ardından bu yılki CES buluşmasında üretmek üzere tasarladığı ve birçok yenilikçi işlev içeren Vision-S 02 kodlu modelini tanıttı. Tamamen elektrikli ve SUV kategorisindeki araç, tahmin edeceğiniz gibi Sony'nin ses ve görüntü teknolojilerinden sonuna kadar nasipleniyor.
  • Hollanda merkezli Ocean Grazer adlı girişim, yenilenebilir enerji çözümlerinin en büyük darboğazlarından "enerji depolama" konusuna getirdiği ilginç çözümle CES 2022'de kendi kulvarındaki "En İyi İnovasyon" ödülünü aldı. Deniz üstü rüzgar türbinlerinin altında konumlanan alçak ve yüksek basınçlı iki tatlı su tankını temel alan sistem fazla enerjiyi tanklar arasında su transferi yaparak depoluyor. Enerjiye ihtiyaç duyulduğunda basınç etkisiyle su diğer tanka dolarken aradaki hidroelektrik türbini bu akıntıyı yeniden enerjiye çeviriyor.
  • Finlandiya / Helsinki Üniversitesi birçok yiyeceğin yapımında kullanılan yumurta akının hem lezzet hem de besin değeri adına yerini alabilecek ikame bir besini mantardan üretmeyi başardı. Trichoderma reesei adlı mantardan elde edilen pudramsı protein, geleneksel yumurta akına kıyasla yüzde 55-72 oranında daha az karbon salımı yapıyor.
  • Fransız Oledcomm şirketi, kablosuz veri transferini ışık (foton) üzerinden gerçekleştiren Li-Fi destekli bir Android tablet geliştirdi. Çıplak gözle görülemeyen ışınları kullanan cihaz Şubat ayından itibarın 400 euro bedelle satılacak.
  • ABD'li traktör üreticisi Deere, dünya genelinde çiftçilerin yaş ortalamasının yükselmesini ve sayılarının azalmasını dikkate alarak geliştirdiği 8R kodlu dünyanın ilk otonom traktörünü 2022 CES Fuarı’nda tanıttı. 1999'dan bu yana yarı otonom traktörler üreten markanın yeni modeli 6 kamerasıyla saniyede 2 kare görüntü işleyerek tarlada gece-gündüz hiçbir sürücü ve kontrole ihtiyaç duymadan çalışabiliyor.
  • Bir dizi şirketle ortak çalışma yürüten Fransa Ulusal Okyanus Bilimleri Enstitüsü yapay zeka destekli bir balık ağı geliştirdi. 25 farklı türü ayırt edebilen "Game of Trawls" adlı sistem, ağa yakalanan balıkların türüne ve boyutuna göre ağda kalmasını ya da serbest bırakılmasını sağlıyor. Bu yöntemin aşırı ve / veya yanlış tür avlanmasının önüne geçmesi hedefleniyor.
  • ABD'den NASA, Kanada'dan CSA ve Avrupa'dan ESA'nın ortaklığıyla geliştirilen James Webb Uzay Teleskobu, 25 Aralık 2021'de başarıyla uzaya fırlatılmıştı. Programın seyrindeki en önemli safhalardan biri de bu hafta başarıyla tamamlandı ve Güneş'e karşı kalkan görevi üstlenecek uçurtma benzeri yüzeyi açılarak faaliyete geçti. Açılış sıfır yerçekimi ortamında, bazıları insan saçı inceliğindeki binlerce farklı parçanın sıfır hatayla ve uyum içinde çalışmasıyla gerçekleşti.
  • İspanya / Bask Tıp ve Bilim Müzesi Direktörü Anton Erkoreka, Coronavirüs'ün Omicron varyantının tarihin en hızlı yayılan virüsü olarak kayıtlara geçtiğini belirtti. Omicron'un mevcut yayılma hızı 700 yıl önce yaşanan hıyarcıklı (bubonik) veba salgınını da geride bırakmış durumda.
  • ABD Ordusu'na bağlı Walter Reed Araştırma Enstitüsü'nün bütün coronavirüs varyantlarına karşı koruma sunacak bir evrensel aşı geliştirmek üzere olduğu bildirildi. Aşının mevcut emsallerinden en önemli farkı ferritin proteinlerine odaklanması. 2021 yılının Nisan ayında insanlar üzerinde 1. faz denemesi başarıyla tamamlanan aşının deneme süreci hala devam ediyor.
M. Serdar Kuzuloğlu
M. Serdar Kuzuloğlu