16 Nisan 2024, Salı
15.04.2022 04:30

‘Halkın interneti Helium’ sessizce yayılıyor

Dileyen herkesin küçük bir yatırımla parçası haline gelebildiği kablosuz internet ağı Helium, paydaşlarına daha şimdiden 725 milyon dolar kazandırdı. Türkiye’den de ilgi büyük

Shawn Fanning, 1999 yılında geliştirdiği Napster adlı şarkı (MP3) paylaşım yazılımıyla epey gürültü koparmış ve internet tarihinin en önemli kilometre taşlarından birini oluşturmuştu. 2013’te Sean Carey ve Amir Haleem adlı iki arkadaşıyla ortaklaşa hayata geçirdiği Helium adlı girişim ise Napster’ın aksine son derece sessiz ilerliyor. Ancak ondan çok daha büyük bir yapı inşa ettiğine hiç şüphe yok.

Helium ilk kurulduğunda o dönemin en popüler konularından “Şeylerin İnterneti” (IoT) için yenilikçi bir çözüm sunmayı hedefliyordu. Niyeti internete bağlı akıllı cihazlar için düşük maliyetli bir küresel ağ kurmaktı. Ancak karşılaştıkları bir dizi engel sonucu tıkanan şirket, 2017 yılında başka bir fırsat keşfetti. Kripto paralar ve blokzincir çözümleri dünya genelinde görülmemiş türden bir heyecan yaratıyordu. Onlar da Helium’un balonunu bu gazla doldurmaya karar verdi ve kısa sürede dünyanın en büyük “merkeziyetsiz kablosuz internet erişim hizmetine” dönüştü.

En basit şekilde “bizzat kullanıcıları tarafından kurulup işletilen bir internet servis sağlayıcı” şeklinde özetleyebileceğimiz Helium’a dahil olmak için dört yöntem var.

İlk seçenekte “Hotspot” olarak adlandırılan ve fiyatları 500 ile bin dolar arasında değişen bir Helium baz istasyonu satın alıyor ve ev ya da iş yerinize yerleştiriyorsunuz. Sadece 5 Watt enerji harcayan bu cihaz bir yandan “LongFi” ağı üyelerine kablosuz erişim sunarken, diğer yandan Helium ağına has “HNT” adlı bir kripto para üreterek “size” gelir sağlıyor. (LongFi ağını kullanarak internete bağlanmak isteyen müşteriler şu an sayısı 20’ye ulaşan yapıların birinden abonelik satın almak zorunda.)

“Stake” adlı ikinci seçenekte Helium’dan 10 bin HNT satın alarak “Validator” adı verilen bir onay noktasına dönüşüyorsunuz. Bu sayede Helium blokzincirinde gerçekleşen işlemleri denetleyerek sistemin sağlıklı çalışmasını sağlayan yazılımları çalıştırıyorsunuz. Elbette bunun karşılığında da yine HNT kazanıyorsunuz. Bu yöntemle sisteme katkı sağlayan kişi sayısı şimdiden 3 bin 500’ü geçmiş durumda.

“Veri Kredisi” (Data Credit) adlı üçüncü seçenekteyse sahip olduğunuz HNT’leri tarife paketlerine dönüştürerek internet erişimine ihtiyaç duyanlara satabiliyorsunuz. Yani bir anlamda herkes kendi başına bir telekom operatörü gibi hareket ederek kendi tarifesini ve erişim paketlerini oluşturabiliyor. Serbest piyasa kurallarının işlediği bu yapıda yaratacağınız tarifenin alt ya da üst sınırı bulunmuyor.

Sırada 5G var

“Helium 5G” adı verilen sonuncu seçenek ise adından anlaşılacağı gibi bireylerin satın aldığı 5G uyumlu baz istasyonlarını “FreedomFi” adlı bir ağ adına işletmesini temel alıyor. Kalınca bir kitap büyüklüğündeki baz istasyonlarının fiyatları sinyal gücüne (yani kapsama alanına) göre bin ile 5 bin dolar arasında değişiyor. Ve aynen Helium’un LongFi istasyonları gibi onlar da sahibine arka planda HNT adlı kripto paradan üretiyor.

Boris Renski adlı bir girişimci tarafından ABD/San Francisco’da kurulan FreedomFi, tamamen açık kaynaklı ve blokzincir üzerinde işleyen 5G yazılım ve donanımları üretiyor. Hedefi, son derece rekabetçi (ucuz) tarifelerle dünya genelinde kurumlara ve bireylere 5G internet erişimi sunmak. Şimdilik sadece ABD’nin belirli şehirlerinde hizmet veren yapının küresel çaptaki kaderini ulusal telekomünikasyon düzenlemeleri belirleyecek.

Özetle Helium özgür, yaygın, ekonomik ve ölçeklenebilir bir internet altyapısı kurarken işlemesine katkıda bulunan bütün paydaşlarına da gelir üretiyor. İnternete bu ağdan erişen kullanıcılar ise çok düşük bir bedelle hizmet almış oluyor. İnternetin ruhuna tamamıyla uygun ve bütün taraflar adına gerçek bir “kazan-kazan” modeli.

Ben bu satırları yazarken dünya genelinde Helium erişim noktası 720 bine yaklaşmış ve işletmecilerine 725 milyon dolara yakın para kazandırmıştı. Türkiye’de halihazırda Ağrı’dan Mardin’e, Fethiye’den Lüleburgaz’a bine yakın Helium işletmecisi (erişim noktası) bulunuyor. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti de sıra dışı bir yoğunlukla bu ağa dahil olmuş halde.

Helium’un 223 milyon adetle sınırlandırılan kripto para birimi HNT (bu hafta) 20,48 ABD doları değere ulaşmıştı. 2,3 milyar dolarlık toplam hacme sahip HNT’nin bugüne kadar gördüğü en yüksek değer ise 55,22 dolar. (Konuyla ilgili kaynak ve bağlantılara sayfadaki karekod aracılığıyla ulaşabilirsiniz.) 

Türk girişimcinin laboratuvarda ürettiği ‘aslan eti’ raflarda

• ABD Uzay Kuvvetleri (USSC), 2014 yılında Papua Yeni Gine açıklarına düşen meteorun başka bir yıldız sisteminden geldiğini onayladı. Bu, tarihte Dünya’ya düşen Güneş sistemi dışındaki ilk cisim olarak tarihe geçti.

• Bulgaristan hükümetinin de 100 milyon dolar destek verdiği bir iş birliği kapsamında Amazon Web Services, Google, SiteGround ve DeepMind şirketlerinin desteğiyle bir yapay zeka araştırma merkezi kuruluyor. Merkez yerli ve yabancı bir dizi saygın üniversite tarafından da desteklenecek. Amaç her yıl ülkeden göç eden 30 bin nitelikli vatandaşı Bulgaristan’da tutabilmek.

• Günün sürpriz bir anında gelen bildirimle bütün arkadaşların en geç iki dakika içinde o ana ait bir kare fotoğraf paylaştığı ve bu şekilde her gün tek bir paylaşıma izin veren BeReal, Z kuşağı tarafından en çok yüklenen uygulama oldu.

• Google, ABD istihbarat servisleri adına çalıştığı anlaşılan Panama merkezli Measurement Systems S. de R.L. adlı şirketin, birçok Android uygulaması içine takip amaçlı bir kod parçası eklettiğini keşfetti. Çeşitli şirketlerin uygulamalarına para karşılığında eklettirilen kötü niyetli kodun milyonlarca cihazdaki birçok popüler oyun ve uygulamada yer aldığı ortaya çıktı. Uygulamalar Google Play Store’dan silindi.

• Geçtiğimiz hafta Twitter’ın 3 milyar dolar değerindeki yüzde 9.2 hissesini satın alan Elon Musk, şirketin yönetim kuruluna gireceğini açıklamıştı. Ancak bu hafta ilginç bir kararla bundan vazgeçtiğini duyurdu ve bu konuya yönelik tweet’lerini de sildi. Bunun daha fazla hisse alabilmek için olduğu düşünülüyor zira yönetim kurulu üyelerinin halka açık hisselerin yüzde 14.9’undan fazlasına sahip olması mümkün değil. 

• Meta’nın (Facebook) sahibi olduğu sanal gerçeklik başlığı Oculus ile kullanılabilecek Horizon Worlds adlı metaverse platformunda geliştiricilerin dijital “şeyler” oluşturup satabileceği açıklandı. Platform cirodan yüzde 25 pay alacak. Ne var ki üretilen ve sahip olunan dijital varlıklar başka platformlara taşınamayacak.

• Fortnite oyununun geliştiricisi Epic Games, Sony ve LEGO ile birlikte çocuklara odaklı bir metaverse platformu geliştirmek için anlaştı. Temel hedef küçük yaştaki kullanıcıların mahremiyetini ve gelişimini koruyarak yaratıcı bir deneyim sunabilmek olarak özetlendi. Epic Games’i 31.5 milyar dolar değere kavuşturan bu hamlede iki şirket 1’er milyar dolar yatırım yapacak.

SleepLoop

• İnsanların yüzde 20’sinde kedi alerjisi var. Nefes darlığına bağlı ölümlere dahi yol açabilen bu hassasiyete yönelik “enteresan” bir çözüm ABD merkezli InBio şirketinden geldi. CRISPR tekniğini kullanarak kedilerin genetiğini değiştiren şirket, insanda alerjiye sebep olan Fel d 1 adlı proteini hayvanların bedeninden yok ediyor.

• Yılmaz Bora adlı bir Türk tarafından kurulan ve laboratuvar ortamında et üreten Primeval Foods adlı girişim aynı teknikle zebra, aslan, kaplan ve fil gibi egzotik hayvanların etlerini de üretip satışa sundu. Laboratuvar etleri, ilgili hayvanlardan alınan tek bir kök hücrenin çoğaltılmasını temel alıyor.

• İsviçre / ETH Zurich Ar-Ge merkezi, takan kişiye uyguladığı ses dalgalarıyla daha kaliteli bir “derin uyku” sunan SleepLoop adlı bir başlık geliştirdi. Mikroçipe bağlı elektrotlar ile beyin dalgalarını sürekli denetleyen başlık, kişinin durumuna özel düzenleyici tıklama sesleri yayarak daha kaliteli bir uykuyu garantiliyor.

• Amazon şirketi, Project Kuiper adlı uydularla internet hizmeti verecek girişimi için önümüzdeki 5 yıl içinde toplam 83 roketli uçuş gerçekleştireceğini açıkladı. Bunların 12 tanesi şirketin kendi uzay girişimi Blue Origin ile yapılacak. Toplam 3 bin 326 uyduyla hizmet verecek altyapı 10 milyar doların üstünde maliyete sahip.