Rusya’yı ilk ziyaretimde başkent Moskova ihtişamlı binaları, geniş bulvarları, sanat eserini andıran metro istasyonları ve tarih kokan havasıyla beni hayli etkilemişti. Ve her güzellik gibi kısa süre sonra bir silüete dönüşmüş, dikkatimi çekmez olmuştu.
İlgimi diri tutan esas ayrıntı motorlu araçlardı. Şehrin kronik trafiğini oluşturan kırık-dökük ve bir örnek VAZ (Lada) marka otomobiller, aralarına sızan lüks ve pahalı markaları iyice belirgin hale getiriyordu. Dubai’yi ziyaret edene dek o kadar kalburüstü aracı bir arada göremeyecektim.
Rusya, dikkat kesildiğiniz her ayrıntısında bir “uçlar ülkesi” olduğunu hatırlatıyordu.
Zihnimde bir türlü sıradanlaştıramadığım bu konuyu Rus meslektaşıma açtığımda şöyle bir açıklama yapmıştı: “Türkiye’de bir özelleştirme olduğunda üç-beş kodaman sermayelerini birleştirip ihaleyi alır. Sosyalizm sonrası hiçbir Rus böyle bir sermaye birikimine sahip değildi. Başkan Boris Yeltsin, bir akşam telefonu eline alarak kamu kaynak ve tesislerini seçtiği kişilere bedelsiz olarak dağıttı. Bütün bu aykırılıklar o kararın eseri.”
Her özet gibi fazlasıyla indirgemeci ve kolaycı olsa da aralarında dünyanın en bereketli madenlerinin ve fabrikalarının olduğu yüzlerce işletmenin devri aşağı-yukarı böyle olmuştu. Rusya’nın kapitalist sisteme telaşla geçişi halkın büyük bölümünde maddi ve manevi travmalar yaratırken, piyangonun vurduğu azınlık inanılmaz bir zenginliğe ulaşmıştı.
Soğuk Savaş’ın sıcak parası
Rusya Federasyonu adını alan ülkenin ilk başkanı olarak 1991-1999 yılları arasında görev alan Boris Yeltsin ile hayata geçen bu yöntem, 2000 yılında koltuğu devralan (ve hala koruyan) Vladimir Putin döneminde artarak devam etti. Rusya’da “oligark” olarak anılan bu “atanmış zenginler”, şüpheli ilişkileri ve sorgulanamaz ayrıcalıklarıyla sadece Rusya’nın değil, Avrupa ve ABD’nin de gündeminde sıkça yer buluyor. Zira servet ve yatırımlarının hatırı sayılır bir bölümü, o coğrafyalarda toplanmış durumda.
Adını Yunanca “azınlığın iktidarı” anlamına gelen “oligarşi”den alan oligarkların servetine yönelik kesin bir bilgi yoksa da, efsaneler muhtelif. Bu konuda en kapsamlı çalışmalardan biri ABD Ulusal Ekonomi Bürosu’nun 2017 tarihli raporu. Buna göre Rus oligarkların sadece Britanya, İsviçre, Birleşik Arap Emirlikleri ve Kıbrıs gibi kıyı bankacılığı (off-shore) ülkelerindeki serveti 800 milyar doların üstünde. Bu tutar, raporun yazıldığı dönemde 144 milyonluk Rus halkının toplam gelirine yakındı.
En zenginlerini listeleyen Forbes dergisine göre Rusya 117 kişiyle dünyanın en çok milyarder barındıran beşinci ülkesi. İlginç bir ayrıntı olarak bu grubun tamamına yakını ana vatanlarının dışında yaşıyor. Britanya, İsrail, ABD gibi ülkelerden ikinci vatandaşlıklarının olması da diğer ortak paydaları. Seyir gemileriyle yarışan yatları, dev malikaneleri, satın aldıkları spor kulüpleri, fonları üzerinden yaptıkları doğrudan ve dolaylı yatırımlarıyla Batı’nın ticari hayatında (da) önemli bir paya sahipler.
Doğal sebeplerden ötürü Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’e göbeğinden bağlı bu grubun kaderi, 24 Şubat’ta Ukrayna’nın Rusya tarafından işgali ardından hiç ummadıkları şekilde değişti. Rus kökenli her şeye yönelik cadı avı kapsamında bir kısmının mal varlıkları donduruldu. Bir kısmıysa sahip olduklarını elden çıkarmaya zorlandı.
Kripto para dalgalanması
Dünya Bankası verilerine göre 2020 yılında -pandeminin de etkisiyle- yüzde 3 küçülen Rusya ekonomisi, 1.48 trilyon dolarlık hacme ve kişi başı yıllık ortalama 10 bin 126 dolar gelir düzeyine sahip. Resmi ve gayri resmi yaptırımlarla iyice sıkışan ekonomi birkaç hafta içinde tarihinin en ağır yarasını aldı. Oligarklar ise hiç ummadıkları bir anda kırılganlaşan servetlerini korumanın yollarını arıyor.
Finans çevrelerinden sızan haberlere göre Rus zenginler son 10 günde İsviçre bankalarından milyarlarca dolarlık mevduatı kripto paraya çevirerek Birleşik Arap Emirlikleri’nde (BAE) gayrimenkul alımında kullandı. Bu kararın arkasındaki gerekçe, tarih boyunca tarafsızlığıyla nam salan İsviçre’nin Ukrayna işgaline karşı Rusya’ya yönelik en ağır yaptırımları uygulayan ülke olması. Alınan kararlar arasında kara listeye alınan 363 Rus oligark ile ticaret yasağı da bulunuyor. 1930 yılında aralarında Türkiye’nin de yer aldığı 63 ülkenin merkez bankası tarafından kurulan BIS (Bank for International Settlements / Uluslararası Ödemeler Bankası) verilerine göre Rusların İsviçre’de en az 11 milyar dolar mevduatı bulunuyor.
Aynı panikle uluslararası borsalarda bozdurulan görülmemiş miktardaki kripto para, piyasalarda yine eşine az rastlanır salınımlara sebep oldu. Öyle ki Avustralya’ya havale edilmek üzere tek bir kalemde 125 bin Bitcoin (yaklaşık 6 milyar dolar) bozdurmak isteyen Rus kökenli bir yatırımcı dahi kayıtlara geçti. Gözlerin çevrildiği Coinbase ve Binance gibi dev kripto para borsaları henüz engelleyici bir karar almamış olsa da “yaptırımların aşılmasına aracı olmayacaklarını” taahhüt ediyorlar.
Ne var ki oligarkların gözünü çevirdiği BAE halihazırda kara paranın önlenmesine yönelik çalışan Mali Eylem Görev Gücü FATF’ın gri listesinde yer alıyor. Bu yeni dalgayla beraber artan uluslararası baskıyla BAE yönetiminin de benzer bir yaptırıma gitme ihtimali her zaman olası.
Tam bu sırada bin 200 Rus’un Ziraat Bankası’nda hesap açtığı iddiası, gözlerin Türkiye’ye de çevrilmesine yol açtı. Chelsea Futbol Kulübü’nün de sahibi olan Rus oligark Roman Abramovich’in 15 Mart’ta özel jetiyle İsrail’den Rusya’ya geçerken İstanbul’a inmesi de epey ses getirdi. İsrail ve Portekiz vatandaşlığı da bulunan Abramovich’in 600 milyon dolarlık yatı Solaris de ben bu satırları yazarken İstanbul’a yanaşmak üzere Montenegro’dan demir almıştı.
Haftanın tortusu: Instagram üstünden 2 bin dolarlık ‘sadakat testi’
- Antarktika kaşifi Ernest Shackleton’ın 1915 yılında batan gemisi Endurance, Weddell Denizi’nin 10 bin feet derinliğinde bulundu.
- Elon Musk ile Grimes adıyla tanınan Kanadalı müzisyen Claire Elise Boucher çiftinin ikinci çocuğu dünyaya geldi. Musk’ın 7. çocuğu olan bebeğe “Exa Dark Sideræl Musk” ismi verildi. Çiftin ilk çocuklarının adıysa “X Æ A-Xii” (okumakta zorlandıysanız açılımı: X A.I. Archangel).
- Playboy mankeni Carolina Lekker, eş ve sevgililerinin sadakatini ölçmek isteyen kadınlara 500 binden fazla takipçisi bulunan Instagram hesabıyla “hizmet veriyor”. 2 bin dolar ödeyen şüpheli kadınlar, Lekker’ın Instagram hesabı üzerinden belirlenen hedefe yönelik “davetkar adımlarının” sonuçlarını takip edebiliyor.
- Japonya, yıllık 136 bin 69 adet robot üretimiyle dünya pazarının yüzde 45’ini oluşturarak, bu alandaki liderliği Çin’den devraldı.
- Resemble adlı yapay zeka şirketi, 1987 yılında hayata veda eden pop-art akımının kurucularından ABD’li sanatçı Andy Warhol’un sesini, hayatını anlatan bir belgesel için sentetik olarak yeniden üretti. Netflix için hazırlanan “The Andy Warhol Diaries” adlı yapım, bu alanda bir ilk olarak kayıtlara geçti.
- Almanya’da hizmet veren Enercon adlı şirkete yönelik kaynağı belirlenemeyen bir siber saldırı sonucu, 5 bin 800 rüzgar türbininin uydu bağlantısı kesildi. Enerji santrali olarak hizmet veren türbinler bu süre boyunca otomatik modda çalışmaya devam etti.
- Microsoft tarafından 2016 yılında 26.2 milyar dolara satın alınan iş odaklı sosyal ağ LinkedIN’in Kurucusu Reid Hoffman, Google tarafından satın alınan yapay zeka şirketi DeepMind’ın kurucu ortağı Mustafa Süleyman ile bir girişim hayata geçireceklerini duyurdu. ABD / Silikon Vadisi’nde kurulan Inflection AI adlı girişim, kullanıcıların bilgisayarlar ile iletişimini kolaylaştıran çözümlere odaklanacak.
- Twitter, daha güvenli ve engellenemez bir kullanım tercih edenler için TOR ağı üzerinden erişimi desteklemeye başladı. “Onion” uzantılı adresini paylaşan hizmetin desteklediği tarayıcıların listelendiği sayfada da TOR web tarayıcısı yerini aldı. Firma ayrıca kullanıcıların 50 ürüne kadar listeleme ve satış yapabileceği “Shops” adlı e-ticaret hizmetini de kullanıma sundu.
- Dünyanın en hızlı büyüyen sosyal ağı TikTok, video eksenli yapısına rağmen dünya müzik trendlerinde de büyük pay sahibi. Site, bu hafta duyurduğu SoundOn adlı müzik platformuyla sanatçıların eserlerini duyurması konusunda da hizmet verecek. Sanatçıdan herhangi bir bedel istemeyen SoundOn, kendi platformlarından kazanılacak telif gelirinin tamamını sanatçıya aktarmayı taahhüt ediyor.
- Britanya / Cambridge Üniversitesi, gökdelen benzeri dizilen bakteri kolonilerini kullanarak sadece su ve güneş ışığından elektrik üretmeyi başardı. 3D yazıcılarla üst üste dizilen bakteriler fotosentez benzeri bir yöntemle küçük elektronik aletleri çalıştırabilecek kadar enerji üretebiliyor.
- ABD Başkanı Joe Biden, kripto paraları düzenleyecek kararnameyi duyurdu. Beyaz Saray tarafından yapılan açıklamada dijital varlıkların potansiyelini ve risklerini tanımlayan bir yaklaşım sergileneceği belirtildi. Hedefler arasında ABD Merkez Bankası FED’in (birkaç yıldır üstünde çalıştığı) kripto ABD dolarını hayata geçirmesi de yer alıyor.
- Kayıtlara geçen 3 bin 122 vakayla yeni bir Covid19 salgını ilan eden Çin’de ülkenin en büyük iki şehri Shanghai ve Shenzhen 1 hafta süreyle kapandı. Üretim tesislerindeki önlemler birçok teknoloji markasını da etkiledi.
- Fransa Ulusal Bilim Araştırma Merkezi CNRS, Formica fusca türü karıncalar üstünde yürüttüğü çalışma sonucunda kanser teşhisinde yeni bir sayfa açtı. Araştırma kapsamında 30 dakikada tamamlanan bir eğitimin ardından bu tür karıncaların başta meme kanseri olmak üzere bazı türleri tespit edebildiği ortaya çıktı.
- ABD / Washington Üniversitesi, diş çürüklerini oluşmadan önce tespit eden bir yöntem geliştirdi. FDA tarafından onaylanan bir kimyasal boya uygulanan dişlere yine özel bir floresan ışık tutulduğunda diş çürüğüne yol açacak bakteri ve asit oluşumları önceden tespit edilebiliyor.