Antik Yunan döneminden bir efsaneye göre Atinalı Daidalos, bir musibet yüzünden Girit’e sürgün edilir ve adanın kralı Minos’un himayesine girer. Ancak burada da karıştığı bir dizi olayın ardından oğlu İkarus ile birlikte kendi elleriyle inşa ettiği “Labirent” adlı hapishaneye kapatılır. Özgürlüğe giden yolu yine Daidalos bulur. Tepelerinde dolanan kuşlardan dökülen tüyleri ve giysilerinin yünlerini bal mumu ile perçinleyip uçarak kaçmalarını sağlayacak iki çift kanat yapar. Havalanmadan önce oğlunu sıkı sıkı tembihler: “Denize yakın uçma, kanatların ıslanır; düşüp boğulursun. Yükselip güneşe çok yaklaşma; kanatların erir, yere çakılıp ölürsün!” Dikkatle dinlenen bu uyarı, her baba nasihati gibi anında unutulur. Özgürlüğe kanat çırpmanın ve dünyayı daha önce hiçbir insanın bakmadığı açıdan görmenin şevki İkarus’un aklını başından alır. Yükseldikçe yükselir. Nihayet kanatları erir ve babasının çaresiz bakışları eşliğinde Ege sularına çakılarak hayatını kaybeder.
Yazının tamamını görebilmek için lütfen abone olun. ABONE OL
Aboneyseniz
üye
girişi
yapınız.
Oksijen'e e-gazete aboneliği ile edineceğiniz avantajlar; Oksijen yazarlarının tüm yazılarına erişim Gazeteoksijen.com üzerinden 7/24 güncel haber erişimi Her gün e-posta kutunuza gelen Oksijen bülteni Gazete Oksijen, O2 ve özel yayın arşivine erişim