Antik Yunan döneminden bir efsaneye göre Atinalı Daidalos, bir musibet yüzünden Girit’e sürgün edilir ve adanın kralı Minos’un himayesine girer. Ancak burada da karıştığı bir dizi olayın ardından oğlu İkarus ile birlikte kendi elleriyle inşa ettiği “Labirent” adlı hapishaneye kapatılır. Özgürlüğe giden yolu yine Daidalos bulur. Tepelerinde dolanan kuşlardan dökülen tüyleri ve giysilerinin yünlerini bal mumu ile perçinleyip uçarak kaçmalarını sağlayacak iki çift kanat yapar. Havalanmadan önce oğlunu sıkı sıkı tembihler: “Denize yakın uçma, kanatların ıslanır; düşüp boğulursun. Yükselip güneşe çok yaklaşma; kanatların erir, yere çakılıp ölürsün!” Dikkatle dinlenen bu uyarı, her baba nasihati gibi anında unutulur. Özgürlüğe kanat çırpmanın ve dünyayı daha önce hiçbir insanın bakmadığı açıdan görmenin şevki İkarus’un aklını başından alır. Yükseldikçe yükselir. Nihayet kanatları erir ve babasının çaresiz bakışları eşliğinde Ege sularına çakılarak hayatını kaybeder.
06.10.2023 04:30
Sürücüsüz araçların çileli yolculuğu
Çoğumuzun “direksiyonunun başına geçmek” için küçük bir servet ödediği araçların “taşıyıcı” hale gelmesi sanıldığı kadar kolay olmayacak
Trump döneminin teknolojik yansımaları
15 Kasım 2024
Teknoloji de siyasi ve ekonomik istikrar istiyor
08 Kasım 2024
Tarih yapay zeka için de tekerrür edecek
01 Kasım 2024
Üretken yapay zeka ile kararan hayatlar
25 Ekim 2024
“Ömrümüz daha fazla uzamayacak”
Tüm Yazıları
18 Ekim 2024