"Teke zortlatması” diye bir şey duydunuz mu, bilmiyorum. Duymadıysanız üzülmeyin, gazeteniz Oksijen bu konuda da hizmetinizde! Olay, cennet vatanımızın “Teke Yarımadası” adı verilen bölgesinde geçiyor.
Antalya Körfezi ile Fethiye Körfezi arasında Akdeniz’e bir teke boynuzu gibi uzanan bu yarımada eski çağlarda Likya olarak da bilinirdi ki parlamenter demokrasi tarihinin de başladığı yerdir.
Makiliktir, verimli yaylaları, yüksek dağları ile muazzam bir coğrafyadır, dağlardan Akdeniz’in göz alıcı lacivertini seyretmeye doyamazsınız ki ölmeden görülmesi gereken yerler arasına yazabilirsiniz.
Bu cennet parçası konar-göçer Yörük kabilelerinin bölgesidir, hayvancılıkla geçinirler, daha çok keçi beslerler.
Sürülere teke katımı sırasında, tekelerin çiftleşme öncesi gözlerine kestirdikleri keçilere karşı böbürlenir gibi hareket ettikleri ve tuhaf sesler çıkardıkları vakidir ki bundan esinlenilerek oynanan halk oyununun adı da işte buradan gelir: Teke zortlatması. (Teke, keçi türünün erkeğidir, söylememe gerek var mıydı, bilemedim.) Bölge halkı eğlenceyi sever, bağlamayı çıplak elle çalmak makbuldür, tezene kullanana da rastlanır. İşte bu türkülerden biri “Yayla Yolları” adını taşır. Muzaffer Sarısözen’in, Ahmet Yamacı’dan derlediği bir türkü. Teke yöremizden bir genç kız, nasıl bir eş istediğini anlatıyor:
Yazının tamamını görebilmek için lütfen abone olun. ABONE OL
Aboneyseniz
üye
girişi
yapınız.
Oksijen'e e-gazete aboneliği ile edineceğiniz avantajlar; Oksijen yazarlarının tüm yazılarına erişim Gazeteoksijen.com üzerinden 7/24 güncel haber erişimi Her gün e-posta kutunuza gelen Oksijen bülteni Gazete Oksijen, O2 ve özel yayın arşivine erişim