Açıkçası, bu hafta detaylı bir makarna, ve temel makarna sosları üzerine yazacaktım. Ancak hafta başında alınan Bakanlar Kurulu kararlarından bahsetmeden yazıya başlamak istemedim. Artık cumartesi günlerinde de evdeyiz. Üstelik sektöre tüm Ramazan ayı boyunca, paket servis dışında tamamen kapama geliyor. Zaten etrafımızda gördüğümüz ve açıklanan günlük vaka sayıları ile birlikte böyle bir kararın geleceğini tahmin etmek çok zor değildi. Doğrusu şu ki, tüm Avrupa da buna benzer önlemler almaya bizden önce başlamışlardı. Benim korkum sadece, tek artış sebebinin yiyecek içecek işletmelerini görüyor olmak ve diğer tedbirlerde hala yumuşak davranmak. Sonuç olarak da turizm sezonu da gelirken, işletmelerin tam olarak sağlıklı şekilde açılabilmesini tehlikeye atmak. Hafta içi konuyla ilgili çok saygı duyduğum, Prof. Mehmet Ceyhan Hoca, yiyecek içecek işletmelerinin bulaş konusunda ilk üç sırada olmadığını belirtti ancak her türlü tedbirin, salgını kontrol altına almakta fayda sağlayacağını belirtti. Burada önemli olan bu yeni yasakların, gerçek anlamda fayda sağlayacağını ummak ve sorunsuz olarak sektörün hayata dönmesini inanmak. Tabi burada, gece kulubü, bar, diskotek, müzikli mekan sahipleri ve çalışanlarının tam bir senedir işsiz olduklarını unutmamak lazım.
Bodrum’dan yeni haberler
Daha önceki haftalarda Bodrum’un hummalı bir şekilde yaza hazırlandığından ve çetin bir rekabetin ortaya çıkacağından bahsetmiştim. Daha önce bahsettiğim yeniliklere çok önemli marklar da dahil oldu. Lucca’nın sahibi Cem Mirap ile konuşma fırsatı buldum. Cennet koyunda bulunan Mandarin Oriental içinde, hem de hemen denizin kıyısında Lucca açılacağı haberini verdi. Daha önce pop-up denemeleri olan mekan ilk kez gerçek bir şube ile yazlık mekan olarak açılıyor. Otel ve site sakinleri dışından da misafir kabul edecekler. Mirap, biraz daha Bodrum şartlarına uygun bir mönü hazırladıklarını belirtti. Deniz mahsulleri, hafif tabaklar ve meşhur Lucca tapasları ağırlıklı olacak. Yine harika yazlık kokteyller de cabası.
Yine yeni duyduğum bir heyecan verici haber de, Londra merkezli Hakkasan markasının da Mandarin Oriental içinde açılıyor olması. Modern Çin mutfağının en önemli markalarından olan Hakkasan, ayrıca çok da ödüllü bir restaurant. Yıllar öne İstanbul’daki Kanyon’da büyük yatırımlarla açılan mekan uzun soluklu olmamıştı. Belki seçilen yer belki de henüz şehrin buna hazır olamaması sebeplerden bazılarıydı. Ancak ben bu seferki tecrübenin çok başarılı olacağını düşünüyorum. Tanıdık bir marka olan Köşebaşı’nın da Türkbükü sahiline geldiğini duydum. Bu kadar balık ve çeşitli dünya mutfakları arasında bir eksikliği gidereceğini düşünüyorum. Sonuç olarak, rekabeti bol bir sezon Bodrum’da bizleri bekliyor. Umalım ki, hastalıksız, kapanma olmadan, rekabetin getirdiği kaliteyi hissedebileceğimiz ve tabi fiyatlardan çok şikayet etmeyeceğimiz bir yaz yaşarız.
