Borsa İstanbul’da hisse senetleri mayıstan bu yana yatırımcısını mutsuz ediyor. Yabancı ilgisinin azalması, mevduat faizlerinin cazibesi, kredili hisse pozisyonlarını taşımanın pahalı hale gelmesi gibi sebepleri ilk dönem konuşuyorduk. Son haftalardaki baskının tetikleyicileri olarak yalanlanan istifa haberlerinin, artan jeopolitik risklerin, yavaşlayan ekonomide artan konkordatoların, çeyreklik mali tabloların operasyonel zafiyete işaret etmesinin yanına bir de dövizin cazibesi eklendi. Euro kurunun TL’ye karşı son 1 ayda yüzde 6’yı aşkın artarak enflasyon artışını ikiye katlaması tasarruf sahibi ve borsa yatırımcısını dövizli varlıklara yöneltti. Borsa yukarı gidemezken yüzde 80-100 arası faizlerle kredili mal taşıyanlar da bu maliyetlere katlanmaktansa pozisyonlarını azaltmayı tercih etti. Sadece dövizin cazibesi değil TL mevduat getirisi de borsaya girişlerin önünü kesiyor. Yüzde 50 politika faizi ve bunun işleyen aktarım mekanizması sayesinde mevduattan TLREF’e her alanda aylık yüzde 4’ün üzerinde, yani enflasyonu aşkın garanti getiri vaadine dönüşmesi de yatırımcılara cazip ve gece uykusuz bırakmayacak alternatifler yaratmakta.
30.08.2024 04:30
Eylülde gel
Suriye coşkusu hızlı mı tüketildi?
13 Aralık 2024
Borsada ortak satışı riskleri
06 Aralık 2024
TL'de kalmak cazip, yine de döviz diyenlere Eurobond
22 Kasım 2024
Koç ve Sabancı neden zarar etti?
15 Kasım 2024
Borsada simya arayışı
Tüm Yazıları
08 Kasım 2024